Depremden depreme
olmasın…
Necdet Buluz
Düzce’de meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem, yine korkuttu. İstanbul’da da hissedilen deprem mal ve can kaybına yol açmadı. Ancak, depremlerle yüz yüze olduğumuz gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı.
Deprem konusunda yine görüş farklılıklarının olduğunu gördük. Uzmanlardan farklı görüşler var.
Prof. Dr. Cenk Yaltırak bu depremlerin Kuzey Anadolu fayının deformasyonuyla alakalı rutin depremler olduğunu belirterek “Bu tür depremler Marmara bölgesinde de oluyor. Bunların herhangi bir fayı tetikleme veya etkileme gibi bir durumu yok” şeklinde konuştu. Yaltırak depremin meydana geldiği bölgenin Marmara’da kırılması beklenen faylara uzak bir yer olduğunu da belirtti. Prof. Dr. Yaltırak “Bu büyüklükteki bir depremin bölgedeki yakın çevre faylarını, eğer kırılmanın eşiğindeyse etkileyebilir ama bilimsel olarak böyle bir tahmin yapılamaz” şeklinde konuştu.
Düzce’de 5,3 büyüklüğündeki depremin ardından 4,3 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaltırak “Artçısı gibi duruyor ama farklı bir lokasyonda olduğu için bağımsız bir deprem de olabilir. Düzce ovası zaten faylardan oluşan bir ova. Bölgede çok sık deprem oluyor o yüzden çok büyük bir paniğe gerek yok” dedi. Prof. Dr. Cenk Yaltırak geçen hafta sonu İran’da meydana gelen depremlerin bir etkisinin olup olmadığı sorusunu ise “Bu mesafelerde mümkün değil, çok ayrı bölgeler ve sistemler” şeklinde yanıtladı.
Görüşümüz şu:
Depremleri ciddiye almalıyız. Konu bu kadar ciddiyse deprem gerçeğini de depremden depreme görmemeliyiz. Tedbirleri önceden almak ve hazırlıklı olmak durumundayız. Kısaca “Depremden depreme olmasın”
Depremden depreme konu gündeme gelmemelidir. Özellikle uzmanlar İstanbul’da yıkıcı ve can kaybının yüksek olabileceği bir depremden söz ediyor ve sürekli uyarılarda bulunuyor.
Düzce depremi bundan sonra yaşanabilecek tehlikeleri de ortaya koyuyor. Konu hakkında bazı gelişmeleri ve görüşleri de sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Sarsıntı, İstanbul, Sakarya, Kocaeli, Bolu ve Bursa’da da hissedildi. Düzce ve Bolu’da halk, panikle sokaklara döküldü. Düzce’de polis ve jandarma ekipleri, bölgede devriye görevinde bulunurken, şu ana kadar herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı.
Düzce, Türkiye’nin deprem hafızasında acı bir yer tutuyor. 17 Ağustos’taki 7.6 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetmişti. Bu depremden sadece 87 gün sonra 12 Kasım 1999’da bu kez Düzce 7.1 büyüklüğünde bir depremle sarsılmıştı. Bu depremde de 710 kişi hayatını kaybetmişti.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Süleyman Pampal, Haber Global’e yaptığı ilk değerlendirmede, “Bolu-Gerede 1944 7,4 deprem yaşamış bir bölge. 1999’da hemen batısında oldu. Arada çok büyük bir deprem beklemeyiz. Kuzey Anadolu Fayı Düzce-Kaynaşlı arasında kırıldı. Depremin daha büyüğü doğuya doğru beklenebilir” dedi.
Depremin diğer fayları tetikleyip tetiklemeyeceğine değinen Pampal, “O bölgenin bir tetiklemeye ihtiyacı yok. O bölge zaten 99’da deprem yaşamış bir bölge. Ancak, insanları korkutmadan o bölgede olması muhtemel bir depremin beklendiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.
CNN Türk’e konuşan İTÜ Öğretim Üyesi Okan Tüysüz ise “O bölgede bir parça kırılmamış fay kaldı. Bolu-Gerede hattında bile deprem beklentimiz var fakat bugünkü depremin Gökyazı’da olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu depremin olduğu bölgede büyük bir depremin olacağını beklemiyorum” dedi.
Prof. Dr. Polat Gürkan ise, “Ben Gerede, Yalova’nın yakınına kadar herhangi bir kaymayı yakın yıllarda beklemem. Enerjinin birikmesi yüz yıllarla ölçülen süreler içinde oluyor” dedi.
Konuya ilişkin konuşan deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy da, “Son depremin İstanbul ve Düzce’de bir depremi tetiklemesi riski görmüyorum” dedi.