Yine Tayvan…
Necdet Buluz
Tayvan yine Çin ile Amerika arasında çıbanbaşı olmaya devam etti. Yılardır Çin’in Tayvan için “Çin’in bir parçasıdır” dediği Tayvan, bölgede Amerika’nın çıkarları için stratejik bir değer taşıyor.
ABD, Çin’e Tayvan yakınlarındaki provokatif askeri faaliyetlerini sona erdirme çağrısı yaptı. Tayvan son üç gün boyunca hava savunma sahasına giren 100 kadar Çin jetini uyarmak için uçaklar havalandırmak zorunda kalmıştı.
Çin’in üzerinde hak iddia ettiği, demokrasiyle yönetilen Tayvan bir yıla yakın süredir Çin hava kuvvetlerinin ada yakınındaki tekrar eden faaliyetlerinden şikayet ediyor. Bu faaliyetler daha çok adanın güneybatısında hava savunma bölgesine dahil olan Tayvan tarafından kontrol edilen Pratas Adaları yakınında meydana geliyor.
Tayvan Savunma Bakanlığı Çin hava kuvvetlerinin bölgeye hava gücü gönderdiğini bildirmiş, bölgeye giren Çin jetlerinin sayısının 39 olduğunu kaydetmişti. Bu şu ana kadar bir günde Tayvan yakınında görülen en fazla Çin jeti sayısı olarak kayıtlara geçti.
Görüldüğü gibi Çin, Tayvan’ı Amerika’ya yem etmemeye çalışıyor. Tüm gücü ile bölgede güç gösterisi yapıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price konuyla ilgili yaptığı açıklamada ‘‘ABD, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Tayvan yakınındaki provokatif askeri faaliyetlerinden rahatsızlık duyuyor. Bunlar istikrarı bozucu, hesaplama hatalarına neden olma tehlikesi taşıyan ve bölgesel barış ve istikrarı tehdit eden faaliyetler’’ sözlerini kullandı.
Price Pekin’e, Tayvan’a askeri diplomatik ve ekonomik baskı ve tehdit uygulamaya son verme çağrısı yaptı. Neredeyse Amerika bölgede Tayvan’ı bir müttefiki ve parçası olarak görüyor.
Price, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın ABD’nin çıkarları için bağlayıcı olduğunu söyledi ve Washington’un Tayvan’a yeterli kendini savunma kapasitesine sahip olması için destek olmayı sürdüreceğini kaydetti.
Price, ‘‘ABD’nin Tayvan’a destek konusundaki bağlılığı çok sağlamdır ve bu Tayvan Boğazı ile bölgede istikrar ve barışın korunmasına katkı sağlamaktadır’’ dedi. Bir noktada Çin’ tehdit etti ve gözdağı vermeye çalıştı.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı da ABD’ye kaygılarından dolayı teşekkür etti ve Çin’in Hint-Pasifik bölgesinde gerilimi arttırdığını kaydetti. Tayvan’ın önemli bir bölümü Amerika yanlısı görünüyor, bir bölümü ise Çin ile birleşme isteğinde.
Tayvan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘‘Çin’in teşkil ettiği zorluklar karşısında hükümetimiz her zaman kendini savunma yetisini sürdürmeye ve Tayvan’ın demokrasi, özgürlük, barış ve refahını korumaya bağlı kalmaktadır’’ denildi.
Çin henüz Tayvan yakınındaki son askeri faaliyetleriyle ilgili açıklama yapmadı.
Çin daha önce bu tür uçuşların ülkenin egemenliğini korumak için yapıldığını ve adanın en önemli uluslararası destekçisi olan Tayvan ile ABD arasındaki “danışmaya” karşı olduğunu söylemişti.
Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin uçaklarını uyarmak için savaş uçakları gönderdiğini, onları izlemek için füze sistemleri yerleştirildiğini bildirdi.
Açıklamada Çin jetlerine karşılık J-16 ve Su-30 savaş uçaklarının yanı sıra denizaltısavar ve erken uyarı uçaklarının bir karışımının gönderildiği belirtildi. Cuma günkü uçuşlar ise nükleer kapasiteli H-6 bombardıman uçaklarını içeriyordu.
Tayvan Başbakanı Su Tseng-chang, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Çin’in askeri saldırganlık içinde olduğunu ve bölgesel barışa zarar verdiğini söyleyerek Pekin’i eylemlerinden dolayı kınadı.
Tayvan, önümüzdeki Pazar günü, Başkan Tsai Ing-wen’in yapacağı önemli bir konuşma ve Taipei’nin merkezinde savaş uçaklarının geçişini de içerecek askeri geçit töreniyle ulusal gününü kutlayacak.
Çin, Tayvan’ı Çin egemenliğini kabul etmeye zorlamak için askeri ve siyasi baskıyı arttırmış durumda. Tayvan ise bağımsız bir ülke olduğunu, özgürlüğünü ve demokrasisini savunacağını söylüyor.
Görebildiğimiz kadarı ile Tayvan bölgede daha çok sıkıntıların yaşanmasına yol açacak. Ancak yıllardır çözülemeyen sorunun da yakın bir gelecekte çözülebileceğini söyleyemeyiz.