Meslek Örgütlerinin İtirazlarına, Uzmanların Tespitlerine ve Mahkeme Kararlarına Rağmen Tekrar Onaylanan Güvenpark Planlarını Bilirkişiler de Hukuksuz Buldu!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 7 Kasım 2018 tarihinde ilan edilen “Güvenpark 1. Derece Doğal Sit Alanı ve Etkileşim Geçiş Sahasına ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı”nın iptaline yönelik açtığımız ve Ankara 7. İdare Mahkemesi`nce görülen dava sonucu; planların kamu yararına, imar ve koruma mevzuatına, planlama, tasarım ve şehircilik ilkelerine uygun olmadığı gerekçeleriyle 23.01.2020 tarihinde iptaline karar verilmiştir.
Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, mahkeme kararlarını uygulamak ve mahkemenin iptal gerekçeleri doğrultusunda yeni bir plan hazırlamak yerine; 05.11.2020 tarihinde aynı planı yeniden onaylamıştır. Bu plana ise;
- İptal kararı verilen plan ile benzerlik gösterdiği,
- Mahkeme kararının yok sayıldığı,
- Güvenpark`ın doğal ve kültürel miras değeri taşıdığı,
- Jansen Planı ile yüklenen işlevin göz ardı edildiği,
- Plan raporundaki olasılıkların gerçekleşmesi halinde Güvenpark`ın doğal değerlerinin büyük bir tahribata uğrayacağı,
- Planın üst ölçekli planlar ve kent bütünü yönünden değerlendirilmediği,
- Peyzaj tasarımının alana özgü ve kent bütünündeki işlevlerinin korunamadığı,
- Kent ve peyzaj planlama evrensel ilkelerine aykırı hareket edildiği,
- Halihazırda park ve yeşil alan olarak belirlenmiş bir alanın basit bir imar revizyonu ölçeği ve yaklaşımıyla ele alındığı,
- Şehircilik ilkeleri, kamu yararı ve planlama esaslarına aykırı olduğu
gerekçeleri ile yürütmenin durdurulması ve işlemin iptaline yönelik meslek örgütleri tarafından dava açılmıştır. Ankara 16. İdare Mahkemesi`nde 2020/2332 no ile görülen davada bilirkişi raporu tarafımıza tebliğ edilmiştir. Söz konusu bilirkişi raporunda;
- Jansen Planı`ndan gelen tasarım bütünlüğünün korunmadığı,
- Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik ve Üst Ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı`na ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırılık oluşturduğu,
- “Güvenpark ile Hükümet Kartiyesi ve Saraçoğlu Mahallesi” mekansal bütününde, Güvenpark`ın dava konusu planlar ile bütünden kopuk olarak tek parsel bazında ele alındığı,
- Güvenpark`ta bulunan dolmuş-otobüs durakları, taksi depolama alanı, büfe, kulübe, reklam panoları, metro giriş çıkışları ve bacaları, konteynerler, çiçekçiler vb. yapı ve elemanların, Güvenpark`ın tarihi değerine ve yeşil dokusuna sorun teşkil ettiği ve olumsuz yönde etkilediği, söz konusu yapısal elemanların planda yapılacak kapasite hesabıyla net bir şekilde belirlenmesi gerektiği, öte yandan simgesel önemi, değeri ve görsel algı olanaklarını yitirdiği değerlendirilen Güvenpark ve Anıt`ın, yaya dolaşımının ve Güvenpark`ın 1. Derece Doğal Sit Alanı ilan edilmesine neden olan tarihi ağaç dokusunun yapılabilecek yeni yapılardan daha da olumsuz etkileneceği, dava konusu KAİP`larında ise söz konusu sorunlara çözüm getirecek amaç, hedef ve stratejilerin net bir şekilde tanımlanmadığı ve “Kentsel Tasarım Projeleri”nin ilgili kurul ve komisyon kararlarına bırakıldığı hususu ile hangi kullanımların yer alacağı, kapasite ve sayılarında belirsizlik oluşturulduğu, bu belirsizliğin koruma planlarının amacına ters düştüğü,
- Planda ve açıklama raporunda, Keşif anında görüldüğü üzere Güvenpark`ın otobüs-dolmuş durağı kısmında kot altı inşaatı devam etmekte olan M4 Keçiören Metro Hattı ve Kızılay İstasyonuna ilişkin olarak sadece Plan Açıklama Raporunun 2.2.4. Teknik Altyapı Maddesinde: “… yapım için projelendirme çalışmalarının ön aşaması kapsamında belirlenmiş M4 Keçiören metrosu için çizili bir güzergah verilmiştir. Bu güzergahın kesin olmadığı da yazıda belirtilmiştir. Bu nedenle kesinliği olmayan bu bilginin kullanılamayacağı değerlendirilmektedir.” denildiği, Güvenpark`ın kullanımını etkileyici olan bu konunun KAİP ile entegrasyonu konusunda detaylı açıklamanın yapılmadığı ve belirsizlik oluşturduğu,
- Planlama alanının (Güvenpark`ın) yeşil renk ile boyanmak suretiyle tamamının “Park” olarak düzenlendiği, özellikle ölçeği gereği çizgi, hat, yapılaşma koşulları vb. uygulamaya yönelik nihai detay kararları belirten 1/1000 ölçekli KAUİP`nda parsel ve 1. Derece Doğal Sit Alanı içinde mevcut ve öneri olarak hiçbir öngörünün veya plan kararının gösterilmediği gibi M4 Keçiören Metro Hattı Kızılay İstasyonuna ilişkin bir belirlemede bulunulmadığı,
- Plan Açıklama Raporunda dolmuş-otobüs duraklarının tekrar eski yerine dönüp dönmeyeceği konusunda bir açıklama bulunmadığı, dolmuş-otobüs durakları, taksi depolama alanı ve M4 Keçiören Metro Hattı Kızılay İstasyonu özelinde planın çözüm üretmede yetersiz kaldığı, belirsizlikler içerdiği,
- Yukarıda açıklanan hususlar itibariyle, dava konusu 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP yapımında Ankara 7. İdare Mahkemesi`nce verilen 23.01.2020 tarihli ve E: 2019/1256, K: 2020/128 sayılı Kararındaki iptal gerekçelerinin dikkate alınmadığı, dolayısıyla dava konusu 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KAUİP`nın yargı kararını karşılamadığı
Bilirkişilerce belirtilen bu görüşler doğrultusunda söz konusu imar planlarının; imar ve koruma mevzuatlarına, üst ölçekli plana ve planların kademeli birlikteliği ilkesine, kentsel peyzaj tasarım ilkelerine, park ve yeşil alan kavramlarının içeriğine, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına, çizim tekniklerine, tasarım kriterlerine ve kamu yararına uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Güvenpark, kent merkezinde gündelik yaşamın bir parçasıdır; tarihi, doğal ve kültürel değerlerin hala bir arada var olabildiği, kentin giderek azalan sembollerinden biridir. AKP iktidarı, bugüne kadar saygı duymadığı bu değerlerle adeta savaşmakta; özelleştirme, tahsis vb. yöntemlerle sermayenin eline bırakmakta, pazarlayamadıklarını ise türlü bahanelerle yok etmektedir.
Yaya yoğunluğunun yüksek olmasına ve alanın korunması gereken değerlerine rağmen, sürdürülen inşaatın belirsizliği ve tedbirsizliği; üretilen sözde koruma amaçlı imar planlarının niteliksizliği ve hukuksuzluğu; milyonlarca kamu kaynağının harcandığı metronun güzergah ve istasyonlarının hala belirsiz oluşu ve en son 7 Eylül 2021 tarihinde metro inşaatı nedeniyle Güvenpark`ın ortasında meydana gelen göçük, bu yok edişi gözler önüne sermektedir.
Cumhuriyetin ve Başkentin bu sembol mekanını ve Ankara`nın belleğini itirazlarımıza ve mahkeme kararlarına rağmen, yok etme pahasına ranta açan politikalara karşı dün olduğu gibi bugün de aynı noktadayız. Cumhuriyetin ve Başkentin mirasını, yaşam alanlarımızı, doğal, tarihi ve kültürel değerlerimizi koruyacağımızı; bilimin ve ilerici ortak değerlerimizin ışığında, kamu yararı adına mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.
TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şubesi
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi
TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Ankara Şubesi
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi