Afganistan’ın
geleceği…
Necdet Buluz
Telban’ın Afganistan’ı tamamen ele geçirmesinde sonra en çok merak edilen konu Amerika’nın nasıl bir adım atacağı yönündeydi.
Amerika o adımı attı:
Afganistan’dan ABD güçlerinin çekilmesinin ardından Taleban ve ABD heyeti, ilk kez bir araya geldi. İki taraftan gelen açıklamalarda, Katar’ın başkenti Doha’daki görüşmeler “olumlu, samimi ve profesyonel” olarak nitelendi.
“Haydi hayırlısı” diyelim.
Taleban Sözcüsü Süheyl Şahin, toplantı sonrası yaptığı açıklamada “İlgili tüm konularda detaylı görüşmeler yapıldı ve diplomatik ilişkileri geliştirmek adına çaba sarf edilecek” ifadelerini kullandı.
İnanalım mı? Yoksa tam bir oyalama taktiği mi?
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da görüşmelere dair olarak yaptığı açıklamada, temasların samimi ve profesyonel bir havada geçtiğini söyledi ancak ABD’nin Taleban’ı, sözleriyle değil yapacağı eylemleriyle değerlendireceği ifadesini yineledi.
Araya girelim:
Telaban’ın eylemlerini ve yaptıklarını görmüyor musunuz?
Yaptıkları açıklamalarda hangi konuda nasıl bir adım atacaklarını çok açık biçimde dile getiriyorlar. Demokrasi yok. İnsan haklarına saygı yok. Kadınlara yaşam hakkı yok. Siz hangi adımdan söz ediyorsunuz?
Nerden bakacak olursak içinde pislik kokan bir görüşme. Şimdi gelin bunlara inanın. Amerika’nın halen ne yapmak istediğini anlayabilmiş değiliz. Bunlara güvenip arkalarından gidilebilir mi?
Görüşmelere ilişkin yapılan açıklamada, ABD heyeti ve Taleban’ın temaslar çerçevesinde güvenlik, terörizm, ABD ve diğer ülke vatandaşlarıyla Afganistan’dan çıkarılacak Afgan vatandaşları için güvenli bir tahliye koridoru oluşturulması, insan hakları ve kız çocukları ve kadınların Afgan toplumu içerisindeki konumuna dair konuların ele alındığı ifade edildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, ABD’nin Afgan halkına doğrudan insani yardımlar ulaştırması konusunun da toplantıda gündeme geldiğini söyledi.
Bu boş işleri bir kenara bırakın. Bu ülkenin dünyaya uyum sağlaması yönünde adımlar atın. AB ülkelerini de teşvik edin. Halen Araplarla haşır neşir olunarak Afganistan konusunda olumlu bir adımın atılamayacağını artık dünya alem biliyor.
Taleban Sözcüsü Şahin de ABD’nin Afganistan halkına doğrudan insani yardım ulaştıracağı ve diğer yardım kuruluşlarına da desteklerde bulunacağını söyledi. Bu tür yardım ve destek sözleri ile Afgan yönetimini hizaya getireceklerine inananlar büyük yanılgı içinde bulunuyorlar.
Şahin, Taleban yönetiminin ABD’nin insani yardım girişimlerinden memnuniyet duyduğunu ve yardımların ilgili kurumlar aracılığıyla şeffaf bir biçimde halka ulaştırılacağını söyledi.
Şahin ayrıca, Taleban heyetine başkanlık eden Dışişleri Bakanı görevindeki Emir Han Muttaki’nin, insani yardımların siyasi konularla ilişkilendirimemesi gerektiğini söylediğine de dikkat çekti.
Özetleyelim:
Afganistan’a demokrasi, hukuk, insan haklarına saygı kuralları bu anlayışla getirilemez. Afgan halkını refaha çıkarabilmek için yapılması ve atılması gereken adımlar vardır ve bunlarda cesurca yerine getirilmelidir.
Görebildiğimiz kadarı ile Afganistan’ın tanınması yönünde çalışma yapılıyor. Yine görebildiğimiz kadarı ile Araplar bu konuda sıraya girmişler. Amerika sanki bu işin öncülüğüne soyunmuş gibi.
Biz, bugüne kadar Amerika’ya güvenmedik. Afgan yönetimine ise güvenimizi zaten sıfır. Afganistan’ın geleceği konusunda da bu Amerika’nın ve peşine takacağı AB ve Araplar’ın atacağı adımlara şimdiden güvenmediğimizin altını kalınca çizmek istiyoruz.
Afganistan’dan pis kokular geliyor.