Muğla’da dün akşam yapılan canlı yayın sırasında gerçekleştirilen saldırıyla ilgili Halk TV yazılı bir açıklama yayımladı. “Biz korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, basın özgürlüğü mevzilerini terk etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan olayla ilgili gözaltına alınan 5 kişi Mahkemeye çıkarılmadan savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar.
Saldırıya ilişkin Halk TV’den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Sözlü saldırılar, gerekçesi izaha muhtaç idari cezalar ve kısa bir süre içinde iki fiziki saldırı sadece Halk TV’yi değil, basın özgürlüğünü de hedef almaktadır.
“KORKMUYORUZ, BOYUN EĞMİYORUZ”
* Halk TV, adına yakışır biçimde, tüm zorbalıklara karşı halkı aydınlatma ve gerçeklerle buluşturma sorumluluğunu sürdürecektir. Ülkenin kurtarıcısı ve Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ün mirasına sahip çıkacaktır.
* Biz korkmuyoruz, boyun eğmiyoruz, basın özgürlüğü mevzilerini terk etmiyoruz. Ancak bu ülkenin yönetiminden sorumlu tüm makam ve şahıslara bir çağrıda bulunuyoruz: 5 Ağustos Perşembe gecesi Halk TV’nin Marmaris’teki yayınında konuşmalarıyla milyonları ağlatan yurttaşlarımızın korunmasını sağlayınız.
“KORKU SOPASINI, ALKIŞI HAK EDEN O YURTTAŞLARA DOĞRULTMAYINIZ”
*Biz habercilerin üzerinde sonuç alamadığınız korku sopasını, bırakın suçlanmayı, alkışı hak eden o yurttaşlara doğrultmayınız. Her alanda tüm gerçekleri olduğu gibi, bu konudaki gelişmeleri de hassasiyetle izleyeceğimizi belirtir, saygılar sunarız.”
“SALDIRI NEFRET DİLİNİN SONUCU”
Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş da, Marmaris İçmeler’de gerçekleşen Gökmen Karadağ ile Açıkça Muğla özel yayınına gerçekleşen saldırıya ilişkin İpek Özbey ile Gündem Özel’de değerlendirmede bulundu.
Saldırının, siyasette kullanılan nefret dilinin bir sonucu olduğunu belirten Toktaş şöyle konuştu:
* Şunu anlıyorum. Çok ciddi bir sıkışıklık var. Baş edilemeyen bir yangın süreci onun öncesinde de pandemi de, adalette, liyakatta yanmışsın. Şimdi ormanların yanıyor.
* Bir türlü toparlamıyorsun, süreçleri yönetemiyorsun. Bunu gösterenlerden nefret etmeye başlıyorsun ve bu dilini sokağa yansıtıyorsun. Bu dilini siyasetinin temel direği haline getiriyorsun.
* Bunun sonucudur bu. Bunun öncesi var. Siyasetçilere, gazetecilere yapılan saldırılar var. Bu bunlardan bağımsız değil. Gerçeklerin söylenmesinden hoşlanmıyorlar. O zaman yönetin”
“YAYINLAR DEVAM EDECEK”
* Bu organize bir saldırı. Orhan Uğuroğlu’na, Selçuk Özdağ’a, Levent Gültekin’e, Yavuz Selim Demirağ’a saldırıldı ve hepsi cezasız kaldı.
* Hepsi serbest, sırtları sıvazlandı. Bu bir politika haline dönüşmüş durumda. Şu anki durumun özeti bu. Biz buradan ne bir kahramanlık hikayesi çıkarırız ne de geri adım atarız. Buna alışacaklar, bu yayınlar devam edecek. Aynen devam edecek.
KILIÇDAROĞLU’NDAN GEÇMİŞ OLSUN TELEFONU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV canlı yayını sırasında gerçekleştirilen saldırı nedeniyle, Gazeteci Gökmen Karadağ’ı telefonla aradı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Karadağ ile birlikte canlı yayında bulunan gazetecilere ve Halk TV çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti.
“HABERİN HALKA ULAŞMASI ENGELLENMEKTEDİR”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu’nun yazılı açıklamasında şu görüşler yer aldı:
* Gazetecilik iktidara değil, halkın haber alma, bilgilenme hakkına hizmet eden saygın, onurlu bir meslektir. Türkiye’de demokrasinin var olabilmesi için gazetecilerin görevlerini özgürce yapmaları ve haberin serbest dolaşımının sağlanması gereklidir.
* Oysa eleştirel haber yaptıkları için siyasetçiler tarafından sürekli hedef gösterilen gazetecilere yönelik saldırılarla haberin halka ulaşması engellenmektedir. Bunun son örneği de Muğla’da yaşanmıştır.
“5 Ağustos 2021 Perşembe günü Muğla’nın Marmaris İlçesi, İçmeler Beldesi’nde Halk TV canlı yayın ekibi bir grubun saldırısına uğramıştır. Programın moderatörü Gökmen Karadağ ile programın konukları gazeteciler İsmail Saymaz, Murat Ağırel ve avukat Salim Şen’e yapılan saldırının ardından canlı yayın belli bir süre kesilmiştir. Yayının ardından Gökmen Karadağ, Murat Ağırel ve İsmail Saymaz ile Salim Şen saldırganlardan şikayetçi olmuştur.”
“SALDIRIYI KINIYORUZ”
* Saldırıyı gerçekleştiren gruptan beş kişi gözaltına alınmıştır. Saldırıyı kınıyoruz. Üyelerimiz ‘Gökmen Karadağ, İsmail Saymaz ve Murat Ağırel’e geçmiş olsun’ diyoruz.
* Gazetecilik suç değildir. İktidar ve iktidara bağlı kurumlar tarafından yönlendirilen gruplarla eleştirel medyaya bedel ödetilme eylemlerinden vazgeçilmelidir.
* Bir kez daha gazetecilere yönelik saldırıların da insanlık suçu olduğunu hatırlatıyoruz. Gözaltına alınan saldırganların cezasızlıkla ödüllendirilip, cesaretlendirilmemesini ve işlem yapılmasını bekliyoruz.
“İKTİDARI, İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGILI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”
Basın Konseyi ise saldırıya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
* Siyasi iktidarın kendisine ‘muhalif’ gördüğü medyayı ötekileştirme stratejisi, bağımsız ve gerçek habercilik yapan yayın kuruluşlarına fiziksel saldırı yapılması boyutuna ulaşmıştır.
* Orman yangınlarının devam ettiği bölgede görev yapan FOX TV ve REUTERS haber ekipleriyle birlikte, Bodrum’da akreditasyon uygulanan HALK TV’nin aynı gün Marmaris’te canlı yayını ve programa katılan gazeteciler saldırıya uğramıştır.
* ‘Gökmen Karadağ ile Açıkça’ programının canlı yayınının yapıldığı alana gelip “Yanlış şeyler söylerseniz engelleriz” diyen zorbalar, ellerinde kırık şişeyle program konuğu gazetecilere ve yayın ekibine saldırmıştır.
* HALK TV’nin deneyimli yayın ekibinin ve gazeteci konukların dirayeti sayesinde program devam etmiş, iktidar tarafından kışkırtıldıkları açıkça belli olan zorbalar amaçlarına ulaşamamıştır.
Bazıları gözaltına alınan saldırganların ve azmettiricilerinin ivedilikle yargı önüne çıkartılıp hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını istiyoruz. Siyasi iktidarı, medyayı emir ve komuta altına alma stratejisinden vazgeçmeye, ifade ve basın özgürlüğüne kesinlikle saygılı olmaya bir kez daha davet ediyoruz.
TÜRK BASINI İÇİN TALİHSİZ GELİŞMELER
* Siyasi anlayıştan güç aldığı anlaşılan ve alışkanlık haline getirilen, tarihin kara sayfalarına geçmiş menfur vakalara benzer bu olaylar ülkemiz ve Türk basını için talihsiz gelişmelerdir. Trolleştirilme girişimleri ise vahim tablo oluşturmaktadır.
* Felaketler karşısında ayrıştırıcı ve nefret pompalayıcı değil, bütünleştirici, sağduyulu yönetimin önemini bir kez daha hatırlatıyoruz. Basın Konseyi olarak HALK TV yayınına saldırıyı kınıyor, yayın ekibine ve yayın konuğu gazeteci meslektaşlarımıza ‘geçmiş olsun’ diyoruz