ARHAVİ’DE DERELERİN KANALA ALINMASI PROJESİNDEN VAZGEÇİLMESİ ÇAĞRISI
YAPILDI
DSİ tarafından Arhavi derelerinin beton kanala alınması ihalesinin yapılmasının ardından
Arhavi halkı harekete geçerek projeden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Haber:Hayati Akbaş
ARHAVİ-Arhavi'de yaşam alanlarını korumaya çalışan Pilarget bölgesi halkının buluşmasında
derelere yönelik planlara tepki gösterildi: DSİ planı için "DSİ’nin başımıza açtığı yeni bir bela"
denildi.
Derelerin beton kanallara alınmasına karşı çıkan Arhavi Doğa Koruma Platformu ile
Arhavi, Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği dere ıslahları ve seller hakkında vatandaşları
bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Arhavi Gösteri Merkezinde (AGM) gerçekleşen, Moderatorluğunu Arhavi Doğa Koruma
Platformu Sözcüsü Erdoğan Güler’in yaptığı toplantının katılımcı panelistleri, Sezer Çakmak,
Hasan Sıtkı Özkazanç, Ahmet Alçiçek, Sevinç Alçiçek, Akif Uyanık, Nazlı Demet Uyanık, Hazım
Kurtoğlu, Sami Fitoz oldu.
Dere ıslahları ve seller hakkında bilgilendirme toplantısına çok sayıda Arhavili vatandaşın
yanı sıra, STK ve meslek kuruluşu temsilcileri ile bazı siyasi parti temsilcileri Fındıklı Belediye
Başkanı Ercüment Şahin Cervatoğlu ile Arhavi Belediye Başkanı Vasfı Kurdoğlu, İstanbul
Artvinliler Hizmet Vakfı, Rize, Hopa’dan yaşam savunucuları ve KTÜ Orman Fakültesi
öğretim görevlisi doçent Oğuz Kurdoğlu katıldı.
Konuşmacılar, son dönemde yoğun yağmurların ardından derelerin taşmasına neden olan
şeyin dere yataklarına yapılan hatalı müdahaleler ve dere yataklarında ki yanlış yapılaşmaların
yanı sıra HES ve taş ocakları yapımı esnasında derelerin molozlarla doldurulmasına vurgu yaptı.
DSİ Tarafından 5 Temmuz’da yapılan ihale ve proje de derelerin beton kanallara alınması
projesinde birçok olumsuzluklar tespit ettiklerini belirten konuşmacılar şunları söyledi: “Bu proje
yöre halk tarafından kesinlikle kabul görmemektedir. Küresel ısınma ve iklim değişikliği dünya ile
ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesidir. Bu nedenle vadiler ve dereler her zamankinden
daha fazla korunması ve kollanması gereken alanlardır. Birçok bölgede olduğu gibi Arhavi’de
vadiler, HES ler, taş ocakları, konkasör tesisleri ile paramparça edilmiştir. Yüzme, piknik alanları
ve dere kenarları herkes için çok önemli alanlardır. Arhavi Merkez’den köylere kadar önemli bir
bölümünü de içine alacak şekildeki yapılan doğa tahribatı sonucu alanlar kullanılamaz hale
getirilmiştir. Vatandaşların kullandığı alanlar daraltılmış bir haldedir.
Dere taşkınlar adı altında DSİ tarafından derelerimiz beton kanallara hapsedilecek. Buda
DSİ’nin başımıza açtığı yeni bir bela ile karşı karşıya kaldığımızın açık bir göstergesidir.
Bu bela Çifteköprü’den başlayıp Mençuna Köprüsüne kadar olan bölüm her iki taratanda
taş duvarla tahkim edilerek dere, kanal haline getirilmeye çalışılacak ve böylece sözde taşkınlar
önlenmiş olacak. Bu açıkça bir yalandır. Biz bunun gerçek olmayacağını son yağan yağmurlarda
bir kez daha pratik olarak gördük ve yaşadık."
Yine aynı şekilde Pilarget Vadisinde ulu kentten başlayarak Balıklı tarihi camiye kadar
olan bölüm her iki taraftan da beton duvarla birlikte adeta tabut haline getirilmektedir. İnsanların
topraklarının ve evlerinin korunmasından yanayız. Bunun içinde bu bölgelerde küçük
müdahalelerle bunun gerçekleştirilebileceğini düşünüyoruz. Bu vadilerimizin bütünüyle bir kanal
haline getirmenin hem milli kaynaklara israf hem de doğaya son derece zararlı imalatlar olduğunu
düşünüyoruz. 5 Temmuz’da yapılan ihale ve proje de bunu gösteriyor. Çifteköprü ve Pilarget
Vadisinde korunmaz bir şekilde derelerin tahrip edileceği yok olacağı bir gerçektir.
Burada yapılması gereken çözüm odaklı tek iş, bilim ve akıl ile sorunlara yaklaşmak
olmalıdır. Bilim insanlarının söylediklerinin ne derece önemli olduğu gerçeğini görmemezlikten
gelmek yaşanacak olumsuz olaylara davetiye çıkarmak demektir. Derelerin beton içine alınması
bir katliama davetiye çıkarılması Arhavi’nin yok olmasına izin vermek demektir.”
Suyun kalitesi de düşüyor'
Konuşmacılar, derelerin beton kanallara alınması durumunda suyun kalitesinin de
düşeceğine dikkat çekerek “Durum içme suyumuzun azalmasına ve kalitesinin ise düşmesine
neden olacak. Ayrıca suyumuzu pahalı içmek zorunda kalacağız .İçme su alanlarımızı koruma
alanları haline getirmemiz lazım. Suyumuzu korumlayız çünkü suyumuz yoksa tarım
alanlarımızda yok yaşamımızda yok demektir” dedi.
Pilarget halkı projeye tepki göstererek, beton kanalların sel ve taşkınları önlemediğini,
aksine bu kanalların taşkınları daha da artıracağını belirterek yapılan ihalenin iptal edilmesini
istiyor.
Arhavi, Pilarget Doğa ve Yaşam Derneği Başkan Yardımcısı Fazlı Zoroğlu daha önce
yaptığı açıklamada DSİ tarafından yapılan ihale ile Pilarget havzasına 5 kilometrenin üstünde
dere güzergâhında beton kanal uygulaması yapılacağını, bunun yeniden yağacak yoğun
yağmurlar sonrası bir felakete yol açacağını kaydetmişti.