“Çin, Tayvan’ı işgal
edebilir…”
Necdet Buluz
Son Çin gezimizde Başkent Pekin’de görüştüğümüz Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Tayvan ile ilgili olarak bize aynen şu ifadeleri kullanmıştı:
“Tayvan, Çin’in bir parçasıdır. Hiçbir ülkenin de Tayvan’a müdahalesini kabul etmeyiz. Bir müdahale savaş nedenidir. Eninde sonunda Tayvan ana vatan Çin ile birleşecektir.”
Yıllardır Tayvan konusu Çin ile Amerika arasında çıbanbaşı oldu. Amerika, yıllardır Tayvan’a sahip çıkıyor. Bölgedeki müttefikleri ile de Formoza Adası’nı kontrol ediyor.
Şimdi ise bölgedeki Amerika müttefiki devreye girdi. Tayvan’ın bağımsızlığına vurgu yaptı.
Endişe şu:
Günün birinde Çin, Tayvan’ı işgal edebilir.
Çin, Japonya’nın Tayvan’a ilişkin açıklamalarını tehlikeli olarak değerlendirerek “Hiçbir ülkenin Tayvan’a müdahalesine izin vermeyeceğiz” mesajını verdi
Çin, Japonya’nın Tayvan’a ilişkin açıklamalarını “tehlikeli” olarak değerlendirerek “hiçbir ülkenin adaya müdahalesine izin vermeyeceğini” bildirdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, başkent Pekin’de düzenlediği basın toplantısında, Japonya Başbakan Yardımcısı Aso Taro’nın Tayvan ile ilgili açıklamalarına tepki gösterdi.
Cao, “Tayvan’a hiçbir ülkenin hiçbir şekilde müdahale etmesine izin vermeyeceğiz. Kimse Çin halkının ulusal egemenliğini korumaya yönelik kararlılığını, iradesini ve gücünü hafife almamalıdır.” ifadesini kullandı.
Aso’nun açıklamalarının oldukça hatalı ve tehlikeli olduğunu vurgulayan Cao, bu durumun Çin ve Japonya arasındaki siyasi ilişkilere de zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Japon haber ajansı Kyodo’nun haberine göre, Japonya Başbakan Yardımcısı Aso, yaptığı açıklamada, Çin’in, Tayvan’ı işgal etmesi durumunda harekete geçebileceklerini kaydetmişti.
Aso, ülkesinin adımlarının Tayvan’da mevcut durumu tehdit seviyesine varabilecek büyük bir gelişme yaşanması halinde sürpriz olmayacağı ve bu durumda ABD ve Japonya’nın Tayvan’ı birlikte savunması gerektiği değerlendirmesinde bulunmuştu.
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949’da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının adada devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişimin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971’e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin’i temsil etmişti. 1950’ler ve 1960’larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti’nden Çin Halk Cumhuriyeti’ne çevirmesinin ardından, 1971’de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin’in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan’ın uluslararası konumu belirsiz hale gelmişti.
Tayvan’ın Çin’in toprağı olduğunu savunan Pekin, Tayvan Boğazı’nı da kendi karasuları içinde kabul ediyor.
Hemen vurgulayalım:
Çin ile Tayvan arasında turizm başta olmak üzere eğitim, ticaret ve kültürel bağlar da giderek güçleniyor.
Tayvan’ı tanıyan ülkeler var. Tanımak istemeyen ülkeler ise ticari ataşeler aracılığı ile ülke ile iletişim kuruyor. Türkiye de Tayvan’ı tanımıyor, ancak karşılıklı ticari ateşe ile iki ülke arasında iletişim sağlanıyor.