TAM KAPANMA" ÖNCESİNDE HOPA’DA 1 MAYIS KUTLANDI
1 Mayıs kutlamalarının tam kapanma gününe denk gelmesi nedeniyle erken kutlama
yapıldı.
Haber:Hayati Akbaş
HOPA-1 Mayıs kutlamalarının tam kapanma gününe denk gelmesi nedeniyle erken
kutlama yapıldı.
Hopa’da DİSK-KESK ve Tüm Emekliler Sendikasının koordinasyonunda
Cumhuriyet meydanında toplanan grup 1 Mayıs’ı kutladı. Emek Partisi ve SOL
Partinin de katıldığı kutlamaya Eğitim-Sen üyesi Öğretmenler ve vatandaşlarda
katıldı.
Burada kutlamaya katılanlar tarafından 1Mayıs içeren sloganlar atıldı. Ortak
basın açıklamasını Eğitim-Sen Başkanı Zeliha Yıldırım okudu. Yapılan Basın
açıklamasında şu ifadelere yer verildi. “Bugün Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs
Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için yan yanayız. Yasaklara rağmen, baskılara
rağmen umudu büyütüyoruz.
On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar,
ekonomik kriz, artan eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu
düzen COVID-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor.
Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da COVID-19 aşısının bir ticari meta
haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Bugün itibariyle pandemi ile
mücadelede ederken 412 sağlık emekçisi hayatını kaybetmiştir ama hala Covid-19
meslek hastalığı olarak kabul edilmemektedir.
Milli eğitim bakanı kameralar önünde aşılanırken eğitim emekçilerinin tamamı
halen aşılanmamıştır. Eğitim emekçileri covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
COVID-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde
hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve
milyonların sağlığı yok sayılıyor. Bugün “tam kapanma” diye sundukları önlem
paketinde de işçi sınıfının ve halkın sağlığını ve gelirini değil sermayenin çıkarlarını
korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğu işe gitmeye,
insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Açık alanlarda
nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına
olursa olsun çarklar dönecek inadıyla ,insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli
aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz!
Buradan bir kere daha haykırıyoruz: Çarklar dursun, ölümler bitsin!
Bölgemizdeki Sarp Sınır Kapısı'nda tır kuyruğu 20 kilemetreye ulaşmıştır.
Uluslararası taşımacılık yapan tır sürücüleri günlerdir kuyrukta
beklemektedir,görüşmeler sonuç vermemekte yaşadıkları maduriyet sürmektedir.
Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız ve geçimimiz de tehdit altında.
Pandemide yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. Kod
29 ile tazminat bile alamadan işimizi kaybediyoruz. Ücretsiz izin dayatmasıyla günde
50 liraya yaşamaya mahkum ediliyoruz.1500 tl ile geçinmeye mahkum edilen
emeklilerin bayram ikramiyelerine üç yılın üstüne 100tl zammı reva gören hükümet
13.5 milyon emekçinin örgütlenmesinden korkuyor, sendikalaşma hakkını engelliyor.
Tüm emekliler sendikası emeklilerin onurlu yaşam hakkı için mücadele ediyor.
Salgın koşullarında bile ülkenin tüm kaynakları bir avuç şirkete peşkeş
çekiliyor. Dünyada sayılı vadilerden biri olan İkizdere Vadisi’ne, yandaş şirket Cengiz
İnşaat tarafından taş ocağı kurulmaya çalışılıyor. Deresine, ağacına, yaşam alanı,
geçim kaynağı doğasına sımsıkı sarılan halk, günlerdir direniyor.
Pandemi sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği
de derinleşiyor. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü
artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan
Pandemi de yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline
geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul
Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.
Sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşama hakkımız için yan yanayız.
Taleplerimizi ve hedeflerimizi 1 Mayıs’ta bir kere daha yan yana haykırıyoruz:
• Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta
çarklar durdurulsun!
• Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak
kabul edilsin!
• Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin!
• İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek için
kullanılsın!
• Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın!
• İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu
emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.
• Doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye
değil aşıya ve sosyal desteklere ayrılsın.
• Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik,
su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın, pandemi süresince
fatura borçları hazine tarafından karşılansın, borçlar faizsiz ertelensin.
• Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın!
• İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası
Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın!
*En düşük emekli maaşı 3.000 tl olsun, sağlık kesintileri uygulanmasın, emeklinin
sendika hakkı engellenmesin.
2020 1 Mayıs’ında ifade ettiğimiz gerçek, 2021’de çok daha net bir biçimde
ortadadır. Bu düzen, yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete
dönüşmüştür. Felakete dönen bu düzen, baskılarla, yasaklarla, yalanlarla, sansürle,
kışkırtılan ırkçılık ve ayrımcılıkla, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle, kısacası zulümle
ayakta tutulmak istenmektedir.
Bu felakete son vermek, insanlık için yeni bir başlangıç yapmak, eşitliğin,
özgürlüğün, adaletin, demokrasinin egemen olduğu, kardeşçe, barış içerisinde
yaşayacağımız yeni bir toplumsal düzen kurmak ellerimizdedir. Umudumuz
birliğimizde, mücadelemizde ve dayanışmamızdadır!”
Basın açıklaması ardından grup meydandan ayrıldı.