Pahalılığın önüne
geçilemiyor…
Necdet Buluz
17 günlük tam kapanma, pahalılık ve getirdiği enflasyonu bir kez daha ortaya koydu. Özellikle gıda maddelerindeki artış önlenemiyor. Bu süre içinde insanları zincir marketlere mahkûm eden hükümet, adı geçen marketlerin istediği gibi fiyat artışını engelleyemedi. Bu da hali ile pahalılığa, enflasyonun yükselişine neden oldu.
Devletin resmi kurumu TUİK bile, artık ortaya çıkan rakamlarla “hayat pahalı, enflasyon artışı var” diyebiliyor.
Pandemi ile başlayan gıda ürünlerindeki pahalılık halen sürüyor. Bizi yönetenler “BU konuda önlem alınacak ve piyasalar denetlenecek. Halkımız rahat etsin” açıklaması yaptılar ama değişen hiçbir şey olmadı.
Bu satırlar yazılırken TUİK, yeni enflasyon rakamlarını açıkladı. Her zaman olduğu gibi biz yine resmi rakamlardan yola çıkarak yazımızı sürdürmek istiyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 1,68, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 5,45, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 17,14 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 13,70 arttı.
Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu diğer ana gruplar sırasıyla, yüzde 9,05 ile haberleşme, yüzde 10,21 ile eğitim ve yüzde 11,03 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise yüzde 29,31 ile ulaştırma, yüzde 22,27 ile ev eşyası ve yüzde 19,20 ile sağlık oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2021 yılı nisan ayında azalan diğer ana grup yüzde 0,03 ile ev eşyası. En az artış gösteren diğer ana gruplar yüzde 0,56 ile sağlık ve yüzde 0,73 ile alkollü içecekler ve tütün oldu.
Nisan ayında artışın yüksek olduğu gruplar ise sırasıyla, yüzde 7,57 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 2,13 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 2,09 ile eğitim olarak öne çıktı.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi nisanda bir önceki aya göre yüzde 4,34, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 12,91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,17 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 19,44 arttı.
Bunlar tamamen TUİK’in açıkladığı rakamlar.
Ancak, halkın enflasyonu daha da başka. Çarşı-Pazar alev alev yanıyor. Artık kilo ile değil, tane ve gram ile alış-verişler başladı. Pahalılık nedeni ile alım gücü düşenlerin sayısında da hızlı bir artış var.
Sorun hiç kuşkusuz sadece gıda maddeleri ile sınırlı değil. Dolardaki artış nedeni ile ithal mallarda anormal artışlar yaşanıyor. Elektronik malzemelerdeki pahalılığın da önüne geçilemiyor.
Yerli üretimde de sıkıntıların var olduğunu söylemeliyiz.
Doğalgaz, elektrik, su ve diğer girdilerdeki artışlar, yerli üretimin her dalında kendisini gösteriyor. Üretilen mallarda fiyat artışları bu nedenle önlemek mümkün değil. Zaten yerli üretim yapan sanayiciler de girdi fiyatlarındaki artışlardan yakınıyor.
Pahalılık ve enflasyondan söz ederken her zaman olduğu gibi tarımsal üretime değinmeden geçemeyeceğiz. Tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriyken, şimdi en fazla tarım ürünü ithal etmek durumunda kalan bir ülke durumuna düştük.
Tarım alanlarındaki yok oluş bütün hızı ile sürüyor. Girdi fiyatlarındaki artışları öne süren üreticiler tarımı terk etmeye başladı. Tarımdaki verimlilik azalınca ürünlerde pahalılık başladı. Nakliye fiyatlarındaki yükseliş, pazara gelen tarım ürünlerinin fiyatlarına yansıyor.
Eğer durum bu şekilde giderse yakın bir gelecekte gıda ürünü bulmakta zorlanacağız. Bulduğumuzda da çok pahalıya almak durumunda kalacağız.
Tarım alanlarının yok edilmesi, bu alanda hizmet verenlerin işsizler sınıfına girmesi ile işsizlikte de bir patlama yaşanıyor. Çünkü tarım bir istihdam alanı olarak değerlendiriliyordu. Tarımda çalışanlar topraklarını terk edince hem üretimde düşüler yaşanmaya başladı, hem de işsizlere yenileri eklendi.
Biz, her zaman üretimden yanayız ve üretenin de mutlaka desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Üretim olmayan yerde bolluk ve mutluluk olmaz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz