Cebeci Stadyumu yıkılamaz
Meslek örgütleri ve vatandaşlar Cebeci stadına sahip çıktı
Cebeci İnönü Stadyumu’nun yerine millet bahçesi ve cami yapılmasını istemiyoruz!
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, meslek örgütleri, dernekler, taraftar grupları ve mahalle sakinleri millet bahçesi adı altında ranta açılarak yıkımına başlanan Cebeci İnönü Stadı’na sahip çıkmaya devam ediyor. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları bu kapsamda Cebeci Stadyumu önünde basın açıklaması yaptı. Basının yoğun ilgi gösterdiği açıklamaya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursun Üstün, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nden Dilan Kırmızı, taraftar grupları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Cebeci Stadyumuna sahip çıkma mücadelesi bitmeyecek
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Çürümeye bırakılmış halini görüyorsunuz, tıpkı Saraçoğlu Mahallesi gibi. Atıl hale getirip dönüştürmeye zemin hazırladılar, koltukları sökmeye başladılar. Vinçle müdahale etmeye başladılar. Oysa hem Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi hem de Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin alana ilişkin davası devam ediyor. Hukuksal süreçler tamamlanmadan kamu vicdanında kabul görmeden burayı yıkarak yeşil alan yapıyoruz denilerek betonlaşmasına izin vermeyeceğiz. Burası 100 yılı aşkındır spora, sanata kültüre, ev sahipliği yapmış, insanların bisiklet sürdükleri bir alandır. Özellikle bu bölgeye kocaman bir cami yapılacak. Parkla cami ilişkisi nerede görülmüş. Dolayısıyla bugün gördüğünüz bu tahribatın sorumlusu iktidardır. Cebeci Stadyumu’na sahip çıkma mücadelesi bitmeyecek” diye konuştu.
Yaşadığımız kentin belleksizleştirilmesini istemiyoruz
46 örgütün imza attığı basın ortak basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ömer Dursun Üstün okudu. Üstün, şunları söyledi:
“Tam doksan dokuz yıl önce üzerinde top koşturulmaya başlanan ‘Hamit’in Tarlası’, birçok önemli spor karşılaşmasına ev sahipliği yapan; beraberinde panayırları, tiyatro gösterileri, açık hava sinemalarıyla semt sakinlerinin sosyalleşme mekânı olan stadyum alanı Ankara’nın hafıza mekanlarındandır” dedi.
Üstün, sözlerine şöyle devam etti:
“Yaşadığımız kentin belleksizleştirilmesini istemiyoruz. Yarım asır ülke sporuna hizmet veren ve kısa zaman öncesine kadar çocuklarımızın ve gençlerimizin antrenman alanı olarak kullandıkları İnönü Stadyumu’nu çürümeye terk ederek işlevsiz kılmanın, ranta zemin hazırlamak olduğunu Atatürk Orman Çiftliği’nden, Saraçoğlu Mahallesi’nden, Hamamönü’nden, İller Bankası’ndan biliyoruz. İktidar, Cebeci İnönü Stadı ve Cumhuriyet döneminin pek çok açık alan ve spor alanlarını yıkarak yerine konut, ticaret, AVM yapmak istedi. Bu alanların niteliğinin korunmasına yönelik toplumsal tepkinin karşısında, toplumsal yaşantımızın ve kamusal alanların dini öğelerle bütünleştirildiği, ranta hizmet eden millet bahçelerini ‘yeşil alan’ adı altında toplumu ‘ikna’ aracı olarak gündeme getirdi. Ancak, biliyoruz ve görüyoruz ki millet bahçesi ile iktidarın asıl hedefi yeni bir yeşil alan yaratmak değildir. Esas istenen Cumhuriyetin ilerici yaşam alanlarını yok ederek hafızalardan silinmesi, kamusal alanlardaki özgürlüğümüzün kısıtlanması, yeşil alan adı altında betonlaştırma ve dini ögelerin yaşamımızın her hücresinde hakimiyet sağlanmasıdır. Nitekim, Cebeci Stadyumu’nda millet bahçesi adı altında, yapılacak olan idare binası, alanın altına yapılacak otopark, cami alanı ve onu besleyen ticari işletmeler, alanı, spor ve sosyal amaçlı kullanım kimliğinden uzaklaştıracaktır.”
Kamusal alanların ticarileştirilmesini istemiyoruz
“Kamusal alanların ticarileştirilmesini istemiyoruz” diyen Üstün, şunları kaydetti:
“Bir yıldan fazladır içinde bulunduğumuz salgın süreci gösterdi ki, ihtiyacımız olan şey daha fazla bina ve beton değil; sağlıklı, doğal ve temiz bir çevre. Fakat, bu anlayışla korunması gerekli kültür varlığı potansiyeli olan stadyum ve çevresi için kamu yararı esasına dayalı planlama çalışmaları gerçekleştirilerek biz Ankaralıların hizmetine sunmak yerine; bugün millet bahçesi adı altında çoğu beton azı yeşil bir proje dayatmasıyla karşı karşıyayız. Tıpkı Atatürk Kültür Merkezi alanlarının, İmrahor Vadisi’nin millet bahçesi adı altında betonlaştırılması ve belleklerinin yok edilmesi gibi. Yaşam alanlarımızın talan edilmesini istemiyoruz. Projenin iptaline dair meslek odalarının başlattığı hukuki süreç devam ederken, yangından mal kaçırırcasına hukuksuzca başlatılan söküm ve yıkım çalışmalarının bir an önce durdurulmasını; tarihsel kimliğinin ve kamusal niteliğinin korunması esas alınarak yapılacak planlama ve koruma çalışmalarıyla geliştirilerek Cebeci İnönü Stadyumu’nun, kent hafızamızın biz Ankaralılara geri verilmesini istiyoruz.”
Cebeci stadyumu bir kent simgesidir
Mahalle sakinlerinden bir genç ise düşüncelerini şöyle ifade etti:
“Ben bugün bir Ankaralı olarak buradayım. Benim küçüklüğümden beri Cebeci stadyumu iktidarın geçtiği yıllar içerisinde çürümeye bırakıldı. Ben çocukken hatırlarım, büyüklerimiz Cebeci stadyumu ile alakalı anılarını anlatırlar. Yoldan geçtiğimizde buradaki gol seslerini duyarak büyüdük. Cebeci stadyumu bir kent simgesidir. Ankara’nın Kent simgelerini kaybetmesini benim bir Ankaralı olarak içim el vermiyor. Bugün buraya gelen tüm örgütlere teşekkür ederim. Bir Ankaralı olarak hakkımı savunduğunuz için, buradaki kent simgesinin yaşamasının devam etmesini istediğiniz için teşekkürler.”
Basın açıklamasının ardından alanda tespitler yapmak isteyen meslek örgütü temsilcilerine polis izin vermedi. Yürüyüş sırasında “Cebeci Stadyumu yıkılamaz” sloganının atılması engellenmek istendi.