CHP’Lİ BİNGÖL: “EKONOMİDEKİ LOBİ TBMM’DE ARAŞTIRILSIN”
CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, Merkez Bankası ve ekonomi yönetimindeki atamaların “lobi” faaliyeti gibi tek merkezden gerçekleştirildiğini belirterek son 5 yıllık atamaların TBMM’de araştırılmasını talep etti. Bingöl, “Ekonomi yönetimi bir lobiye teslim edilmiş durumda. Cumhurbaşkanının damadı olan eski Hazine ve Maliye Bakanı başta olmak üzere, son dört Merkez Bankası Başkanı’nın üçünün akademik yükselişinin anahtarı şu anki Varlık Fonu Başkan vekili ve Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı konumundaki bir akademisyen. Bu akademisyenin tez danışmanlığını yaptığı isimler arasında kamu bankaları ve özel bankaların üst düzey yöneticileri var. Burada ya muazzam bir akademik başarı ya da Türkiye’yi dolandıran bir ekonomi lobisi var” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı atamalarındaki tercihlerine yönelik tartışmalar devam ediyor. CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, rezervleri eksiye inen Merkez Bankası ve ekonomideki kötü yönetimin arkasındaki akademik atama skandalını TBMM gündemine taşıdı. Bingöl, son 5 yılda gerçekleştirilen atama ve işlemlerin TBMM’de araştırılmasını talep etti.
Trilyonluk danışman
Bingöl, “Merkez Bankası’nda son 2 yılda dördüncü başkanı gördük. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski bürokratı Naci Ağbal dışındaki bütün isimlerin ortak bir noktası var. Tez danışmanları. Damat Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da bu isimlerle ortak noktası tez danışmanları. Peki tez danışmanları kim? Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü Bankacılık Anabilim Dalı Başkanı olan Erişah Arıcan. Yani 33 milyar dolar değerindeki Türkiye Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili, 2 trilyon TL’lik Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yetkilendirdiği tek derecelendirme kuruluşu JCR Avrasya Derecelendirme A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı” dedi.
Merkezin “ortak” noktası
Atamaların tarihsel gelişimine de dikkat çeken Bingöl, “Damadın Enerji Bakanlığı döneminde ilk olarak Arıcan’ın öğrencilerinden olan Murat Çetinkaya 2016’da Merkez Bankası Başkanlığı’na atandı. Albayrak da 11 Temmuz 2018’de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atandı. Çetinkaya ise 5 Temmuz 2019’da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle görevden alındı. Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı dönemine gelen atamada Merkez Bankası başkanlığına yine Arıcan’ın danışmanlığını yaptığı Murat Uysal atandı. Temmuz 2019 ile Kasım 2020 arasındaki dönem Türkiye için tam bir karanlık tablo oldu. 7 Kasım 2020 de Merkez Bankası Başkanlığı görevine Erdoğan’ın eski bürokratlarından Naci Ağbal’ın ataması yapıldı. Son faiz artışı kararının ardından görevden alınan Ağbal yerine de yine 2002’de Arıcan’ın tez danışmanlığını yaptığı eski AKP milletvekili Şahap Kavcıoğlu atandı” ifadelerini kullandı.
Ekonomide “tek el”
Bingöl, “Temmuz 2018’de Albayrak’ın bakan olmasından tam 2 ay sonra hocası Arıcan büyük bir tesadüf eseri 27 Eylül 2018 tarihinde Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi. Aynı tarihlerde Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyeliğine getirilen Arıcan, Albayrak’ın bakanlıktan istifasının ardından da Yönetim Kurulu Başkan Vekili görevine getirildi. Arıcan’ın öğrencileri Merkez Bankası başkanları ile de sınırlı değil. YÖK verilerine göre, son 20 yılda tez danışmanlığı yaptığı liste içerisinde kamu bankaları, özel bankalar ve bu bankaları düzenleme ve denetlemekle görevli kurumların üst düzey yöneticileri var” dedi.
Milyarlarca dolar nerede?
Ekonomi yönetimindeki atamaların ve işlemlerin en az son 5 yılının detaylıca araştırılması gerektiğini vurgulayan Bingöl, “Bakanlar Kurulu’nda yani yürütme görevinde, Merkez Bankası’nda yani dengeleme görevinde, BDDK içinde yani denetleme görevinde, kamu ve özel banka yönetimlerinde de hep aynı isimler var. Albayrak ve Arıcan eksenindeki atamalarla Merkez Bankası’nın milyarlarca liralık rezervi buhar oldu. Faiz oynamaları ve döviz kurundaki değişikliklerle milyarlarca dolar ve TL el değiştirdi. Bankaların gece yarısı satış yaptığı iddiaları araştırılmadı. Türkiye ekonomisi ve 83 milyon milyarlarca dolar fakirleşti. Peki bunların hesabını kim verecek? Ekonomideki bu yönetimin arkasında ya muazzam bir akademik başarı ya da Türkiye’yi dolandıran bir ekonomi lobisi var. Yok ‘dış güçlerin operasyonu’, yok ‘faiz lobisi’ diyenler, kendi düzenlerini kurmuş da haberimiz yok. Geriye dönük olmak üzere bütün bu ilişkiler, atamalar ve milyarlık işlemler araştırılarak halkı kimin soyduğu tespit edilmeli, kimlerin bu şebeke ile zenginleştiği tespit edilmelidir” dedi.
Ek alanı