CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl:
“Sağlık emekçilerinin haklarını genelge ile sulandırmayın”
CHP Ankara Milletvekili Dr. Tekin Bingöl, Covid-19’un meslek hastalığı olarak işaret
edildiği Sağlık Bakanlığı genelgesine ilişkin “Sağlık emekçilerinin talepleri bu genelge ile
çözülemez. TBMM’de komisyonda fikren ortaklaşmışken bu genelge kabul edilemez. Covid-
19 ile mücadelede hastanelerimizin güvenlik görevlisinden başhekimine, temizlik
personelinden hemşiresine ve hekimlerimize kadar bütüncül bir anlayışla yeni kanuni bir
düzenleme yapılmalıdır. Bunun için TBMM’de bekletilen kanun tekliflerimiz hızla
komisyonda görüşülerek Genel Kurul gündemine alınmalıdır” dedi.
CHP Ankara Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Dr. Tekin Bingöl, Sağlık Bakanlığı’nın
“Covid-19 Nedeniyle Vazife Mamullüğü” başlıklı genelgesine tepki gösterdi. Sağlık
emekçileri için hazırlanan yasa tekliflerinin TBMM’de bekletildiğini anımsatan Bingöl,
“Türkiye’de ilk vakanın üzerinden 280 gün geçti. 130’a yakın ülkede Covid-19 meslek
hastalığı olarak kabul edilmişken iktidar 9 ay neyi bekledi. On binlerce sağlık çalışanımız
hastalandı. Bu mücadelede hastalarının yaşamını kurtarmak için olağanüstü çaba gösteren 263
sağlık emekçisini kaybettik. Sadece 3 günde 18 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Canları
pahasına mücadele eden sağlıkçıların hakları lütuf gibi sunulamaz” dedi.
Sağlık emekçileri nasıl ispat edecek?
Bingöl, “Sağlık Bakanlığı’nın yazısında hem ‘meslek hastalığı’ hem de ‘vazife malullüğü’
kavramları ayrı ayrı kullanılmış. Haklar başvuruya ve ‘yetkili’ makamların onayına
bırakılmış. İlliyet bağının kurulması şartı da yine eklenmiş. Yani sağlık emekçileri çalıştıkları
kurumda mı, yoksa dışarda mı hastalandılar bu sorgulanacak. Sağlık çalışanlarından
hastanede virüse yakalandıklarını ispat etmelerini beklemek iyi niyet ile açıklanamaz. Çünkü
Covid-19 için bu ayrım neredeyse imkânsız. Bu tartışmalar SGK ile sağlık emekçileri
arasında yıllarca süren davalara neden olabilir. Bu tür şartlar hak kayıplarını da beraberinde
getirecektir” dedi.
Sadaka değil haklarını istiyorlar
Bingöl, “Genelgede sadece Covid-19 tanısı ve tedavisi temel alınmış. Pandeminin getirdiği ve
sağlık emekçilerinin mesleklerine devamlarını etkileyen stres bozukluğu ve diğer hastalıklar
kapsama alınmamıştır. 9 aydır canla başla mücadele veren, iktidarın tedbirsizlikleri nedeniyle
tükenme noktasındaki sağlık emekçilerine yönelik hiçbir ayrımcı tutumu kabul etmemiz
mümkün değil. Çünkü sağlıkçılarımız sadaka değil haklarını istiyor” diye konuştu.
Haklar şarta bağlanamaz
Kanundaki eksikliklere de dikkat çeken Bingöl, “Genelgede işaret edilen Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre çalışanların memurlar dışındaki çalışanların ‘malul’
sayılması için en az 10 yıllık sigorta ve 1800 gün prim şartı var. Bu şartları sağlayamayan
binlerce sağlıkçı kanunda belirtilen imkanlardan yararlanamayacak” ifadelerini kullandı.
Bingöl, “Genelgede Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlar, üniversite hastaneleri
işaret edilmiş. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarındaki sağlık çalışanları için ise ilk olarak
kurum onayı istenmiş. Süreçler net olarak tarif edilmemiş. Taşeronlara bağlı çalışanlar için
eksiklikler mevcut. Bu durum yine kafa karışıklıklarını ve hak kayıplarını yaratacaktır. Sağlık
emekçilerimiz Covid-19 pandemisiyle mi yoksa Sağlık Bakanlığı’nın bürokrasisiyle mi
mücadele etsin. Sağlık emekçilerimizin iktidarın lütfuna değil, mücadelelerinin hakkına
ihtiyaçları var. Hastalanmaları ve yaşam mücadelesini yitirmeleri durumunda topluma emanet
edecekleri yakınlarının güvende olacaklarını bilmeye ihtiyaçları var” dedi.
Bütüncül bir kanun gerek
Genelgenin sadece mevcut yasal düzenlemeleri hatırlattığını ve ciddi eksiklikler
bulundurduğunu vurgulayan Bingöl, “TBMM’de komisyonda fikren ortaklaşmışken, bu
genelge kabul edilemez. Covid-19 ile mücadelede hastanelerimizin güvenlik görevlisinden
başhekimine, temizlik personelinden hemşiresine ve hekimlerimize kadar bütüncül bir
anlayışla kanuni bir düzenleme yapılmalıdır. Bunun için TBMM’de bekletilen kanun
tekliflerimiz hızla komisyonda görüşülerek Genel Kurul gündemine alınmalıdır. Sağlık
emekçilerinin analarının ak sütü gibi helal olan hakları genelge ile sulandırılmamalıdır” dedi.