Ekonomi profesörü Seyfettin Gürsel, ‘corona’ önlemleri kapsamında getirilen işten çıkarma yasağı ve kısa çalışma ödeneği uygulamaları sebebiyle 5.2 milyon kişinin halen istihdamda göründüğünü, ancak bunların potansiyel işsiz olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek, bu durumun sürdürülemeyeceğini ifade etti.
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’e konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Gürsel, “Türkiye toplumu daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecine girdi. Çok sayıda ailenin 2019 gelir düzeylerini yakalayabilmeleri büyük olasılıkla iki yıl alabilir” dedi.
‘İdare etmeye çalışıyorlar’
Kısa çalışma ödeneğinden yararlananların sayısının 3.5 milyonu bulduğunu ve buna ücretsiz izne çıkarılan 1.7 milyon kişinin eklenmesiyle 5.2 milyon ‘potansiyel işsiz’ ortaya çıktığını hatırlatan Gürsel, şöyle konuştu: “Önümüzdeki aylarda fiili işsizliğin nereye gideceği büyük ölçüde bu potansiyel işsizlerin akıbetine bağlı. Bir yanda 2.5 milyon insan işinden olmuş ama iş aramıyor ve ezici çoğunluğu devlet desteğinden yoksun. Diğer yanda 5 milyon küsur kişi sözde istihdamda ama son derece düşük desteklerle idare etmeye çalışıyor.”
‘Patlama’
Hükümetin bu uygulamaların sonlanmasıyla işsizlikte ‘patlama’ yaşanmasından endişe ettiğini savunan Gürsel, şunları kaydetti: “Ama öte yandan yapılan ödemeler bütçe açığını hızla artırıyor. Açıklar işsizlik sigortasının kasasındaki devlet tahvilleri satılarak yapılıyor ama bu da piyasa faizleri üzerinde baskı yapıyor. Böyle uzun süre idare edemezsiniz.”
Türkiye’de toplumun daha önce hiç tecrübe etmediği bir yoksullaşma sürecinde olduğunu, yegane umudunsa salgında ikinci bir dalga yaşanmadan ekonominin nispeten toparlanması olduğunu ifade etti.
‘TÜİK kusurlu’
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı işgücü istatistiklerini de eleştiren Gürsel, dört farklı istatistik açıklayan kurumun ‘kusurlu’ olduğunu belirtti.
Ekonomi profesörü şöyle konuştu: “Net bir şekilde diyebilirim ki TÜİK’in rakamları ‘manipüle’ ettiği falan yok. Ama bir kusuru var. İşsizliğin ortalığı kasıp kavurduğu bu kadar bariz iken neden haber bülteninin manşetine mevsim etkisinden arındırılmış rakamları çıkarmıyor? Daha iyisi, neden böyle durumlarda TÜİK başkanı bir basın toplantısı yaparak yukarıda yaptığım özet açıklamayı daha kapsamlı bir şekilde anlatmıyor ve basın mensuplarının sorularına yanıt vermiyor?”