Bugün seçim olursa…
Necdet Buluz
Hep söylenen şu:
“Bugün seçim olursa kim kazanır?”
Son günlerde yapılan bazı kamuoyu araştırmaları iktidar partisi AK Parti’de oy kaybı olduğunu gösteriyor. Siyasi kulislerde “Eğer Erdoğan bugün kazanabileceğini görmüş olsa baskın seçime gider” görüşleri de yankılanıyor.
Bir de şu soru var var:
AK Parti’den koparak parti kuran Babacan ve Davutoğlu iktidardan oy koparabilir mi? Her iki partinin yeni seçim dönemine kadar teşkilatlarını tamamlayıp, seçime girmeleri ile siyaset arenası daha da karışacak gibi görünüyor.
KONDA’nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, AKP’nin oy oranının yüzde 45’lerden yüzde 30’lara gerilediğini açıkladı ve ”Su kaynıyor. Çayın altı açık, buhara döndüğü gün fark edeceğiz” dedi.
Davutoğlu ve Babacan’ın AKP’den oy alacağını belirten Ağırdır, “Yeni partilerin kitleyi yakalama potansiyeli var. Bu iki parti de zorlu rakip ve 2 oydan birini AK Parti seçmeninden alacak” açıklaması yaptı.
30 yaşın altında 19 milyon seçmen olduğunu kaydeden Ağırdır’ın açıklamaları özetle şöyle:
“ Bu gençlerin yarısı mevcut siyasi aktörlerden umudunu kesmiş durumda. 2023’te de ilk kez oy kullanacak 4 milyon genç seçmen de mevcut siyasileri reddediyor. Kendini şu anda partisiz, boşlukta, umutsuz hisseden yüzde 36 civarında bir kitle var. * Her 100 kişiden 29’u borçlanıp, yardımlarla karnını doyuruyor, halkın yüzde 55’inin gelecek kaygısı var. İnsanların elinde bir aylık erzak ya da geçimini temin edecek para yok. Yeni partilerin kitleyi yakalama potansiyeli var. En iyi örnek İYİ Parti’nin vücut bulması. Sadece Meral hanımın başarısı değil. Ülkem-bayrağım diyen ve farklı kimliklerle iç içe olan seçmen İYİ Parti’de, muhafazakar kesime yakın olan geleneksel seçmen ise MHP’de kaldı. İktidar bloğu, İYİ Parti’ye engelleyemedi. Sosyolojik bir taban var. AKP’NİN OYU 30 AK Parti oy kaybediyor, kaybetmiyor meselesi değil. Çözülüyor, gidecek yer bulamıyor. Yüzde 45’den 30’lara düştü. Bu bir alamettir, ama gidecek yer bulamadı. Su kaynıyor, çayın altı açık, buhara döndüğü gün fark edeceğiz. Şubat ayı ölçümümüzde AK Parti yüzde 30’un altında idi. MİNDERE ÇAĞIRIYORLAR Davutoğlu ve Babacan’ın partilerinin ölü doğduklarını sanmıyorum. İkisi de Tayyip bey için zorlu rakip olacak. Mücadeleden kaçmıyorlar, ‘Tırsmışlar, vazgeçiyorlar’ gibi halleri de yok. Tayyip Bey’in beklediğinden de öte mindere davet etmeye çalışan dil karşısında AK Parti bocalıyor. İki oydan birini AK Parti seçmeninden alacaklar. Her bir puan AK Parti’nin iktidar gücünü etkiler. Futbol jargonu ile müthiş maç oldu ama golsüz bitti diyeceğimiz bir tablo oluşacak. Kimse de ringlerden kaçmıyor. Coronadan önce yaptığımız ankete göre 100 kişiden 29’u ya borçlanarak, ya yardımlarla veya aile-komşu dayanışması ile karnını doyuruyor. Ocak ayı itibariyle her 100 kişiden 47’si çalışma hayatında. Çalışan her 38 kişiden 30’u ise işini kaybederse geçinemeyecek düzeyde. Yüzde 55’i gelecek kaygısı yaşıyor. İnsanların elinde bir aylık erzak ya da geçimini temin edecek paraları yok.”
Yeni nesil gençlerin AK Parti karşıtı olduğu geçtiğimiz seçimlerde görülmüştü. Gençler şimdi de öyle görünüyor ki AK Parti karşıtı oy kullanabilecek. Yapılan anket çalışmalarından ortaya çıkan sonuçlar da bunu gösteriyor.
MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’ta bu konuyu gündem getirerek AK Partililerin dikkatini çekiyor.
Enginyurt, “Benim çocuklarım benim partimle gurur duyuyor. Yeni nesil gençlikte, bunu Cumhur İttifakı eksenin söylemeyeceğim ama arkadaşlarımız da alınmasın ben onları çok seviyorum. Yeni nesilde bir AK Parti düşmanlığı var, bunu görürler inşallah. Dikkate alırlar umarım. 18 -25 yaş arası gençlikte müthiş bir AK Parti düşmanlığı var bunu çözümlemeleri gerekiyor. AK Parti düşmanlığı, AK Partili bir siyasetçinin evladı için AK Partili olduğunu söylerken bazen çekince yaratıyor. Bizim çocuklarımızın öyle bir sıkıntısı yok, bunu gönül rahatlığıyla söylüyorum. Başları dik geziyor.” ifadesini kullanıyor.
Seçimler 2023 yılında yapılacak. Bu zaman diliminde nasıl gelişmeler olur, erken seçim gündem gelir mi bilemiyoruz.
Özellikle ekonomistler ve muhalefet partileri Türkiye’nin ekonomik durumunun iyi olmadığını, bu yükü hükümetin çekemeyeceğini iddia ediyor. Bu nedenle de bir erken genel seçim beklentisinin olduğu görüşünü yansıtıyorlar.
Bir başka gerekçenin de Bahçeli’nin yapabileceği bir girişimin, erken genel seçimi gündem getirebileceği görüşü ağır basıyor.
Her ne kadar Bahçeli “Erken genel seçim olmayacak” diyorsa da duruma göre her şeyin değişebileceği de söyleniyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz