TÜRK VE ÇİNLİ AKADEMİSYENLERDEN
KARANTİNADA EBEVEYN-ÇOCUK İLİŞKİSİ
ARAŞTIRMASI
Türk ve Çinli anne-babaların, COVID-19 karantina sürecinde
çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere ilişkin yapılan
araştırmada çalışan ebeveynlerin, çocuklarının bugüne
kadar hayatlarının merkezinde olmadığını fark ettikleri ve
karantina sonrasında çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmek
istedikleri ortaya çıktı.
Profesyonel iş hayatında yer alan Türk ve Çinli ebeveynlerin, COVID-19 karantina sürecinde
çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere dair yapılan araştırmada, çocuklarıyla ilk kez bu kadar uzun süre
vakit geçirme imkânı bulan ebeveynlerin, çocuklarının bugüne kadar yaşamlarının merkezinde
olmadığını fark ettikleri ortaya çıktı.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi’ın
koordinatörlüğünde yapılan araştırmanın Türkiye bölümünde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doç.
Dr. Ramazan Sak ile Doç. Dr. İkbal Tuba Şahin Sak görev alırken, Çin ayağında da University College
London’dan Dr. Yuwei Xu ve East China Normal University’den Dr. Yun Yu yer aldı. Araştırma, yaşları
32 ile 45 aralığında değişen gönüllü 13 Türk ebeveyn ile 11 Çinli ebeveyn arasında yapıldı. Çocukları 3
ile 6 yaş aralığındaki ailelerle gerçekleştirilen online görüşmeler sonucunda ise ilginç verilere ulaşıldı.
Özellikle karantina sürecini tanımlamada iki ülke ebeveynleri arasında fark var
Nitel yöntemle yapılan araştırmanın detayları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Mehmet Toran, karantina
sürecini tanımlama, çocukla olan ilişkiler ve karantina sonrasına ilişkin düşünceleri açığa çıkarmayı
hedefleyen sorulardan oluşan görüşmelerde, ilk bulgulara göre ilginç sonuçlar elde edildiğini kaydetti.
Özellikle karantina sürecini tanımlamada Türk ebeveynlerin karantina sürecini anlamaya çalıştıkları,
yoğun olmayan bir şok içerisinde oldukları, karantina sürecinin belirsizliği ile kendilerini 'kapatılmış',
'hapsedilmiş' hissettiklerinin tespit edildiğini söyledi. Doç. Dr. Toran, Çinli ebeveynlerin ise daha çok
karantina ile baş etme, karantina sürecinde neler yapabileceklerine odaklanma, aile üyeleri ile nasıl
vakit geçirileceğine ilişkin planlama yapma ve sosyal izolasyonu korumaya yönelik stratejiler
geliştirdiklerini kaydetti.
Her iki ülke ebeveynleri de yetersizlik duygusuna kapıldı
Araştırmanın sonuçlarına göre çalışan Türk ve Çinli ebeveynlerin çocuklarıyla ilk kez bu kadar uzun
süre aynı evde yaşadıklarını ifade ettiklerini belirten Toran, “Ebeveynler, çocuklarıyla ilişkilerinde
olumlu ve olumsuz değişiklikler yaşadıklarını dile getirdiler. Olumlu yönünden bakıldığında; hem Türk
hem de Çinli ebeveynlerin çocuklarını yeniden tanımaya başladıklarını, çocuklarıyla nasıl
ilgileneceklerine yönelik beceriler geliştirdiklerini, çocuklarıyla oyun oynamayı öğrendiklerini
belirttiler. Ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerindeki olumsuz değişimlere bakıldığında ise bunun da
hem Türk hem de Çinli ebeveynlerde ortak olduğu gözlemlendi. Bu sürecin kendileri için oldukça
yorucu olduğunu, çocuklarıyla ciddi disiplin sorunları yaşadıklarını, çocukların beklentilerini
karşılayamadıklarını dile getiren ebeveynlerin, yetersizlik duygusuna kapıldıklarını söylemeleri de
dikkat çekici bir diğer nokta.” diye konuştu.
Karantina çocukları hırçınlaştırdı, ebeveynlerine aşırı bağımlı hale getirdi
Araştırmada, çocukların davranışlarıyla ilgili kayda değer bulgular saptandığını da ifade eden Doç. Dr.
Mehmet Toran, “Ebeveynlerin gözlemlerine göre hem Türk hem de Çinli çocukların bu süreçte evde
bulunmaktan sıkıldığı, hırçınlaştığı, salgın karşısında çok kaygılandıkları, ebeveynlerine aşırı bağımlı
hale geldikleri ve evde yapılan aktivitelere odaklanamadıkları sonucuna ulaşıldı. Bunun dışında
çocukların uyku ve beslenme düzenlerinde de değişiklikler olduğu gibi aşırı düzeyde TV, tablet
karşısında zaman geçirmek istedikleri de yine ebeveynlerin gözlemleri sonucunda ulaşılan veriler
arasında yer alıyor.” dedi.
Ebeveynler, çocuklarının yaşamlarının merkezinde olmadığını fark etti
Doç. Dr. Toran, “Araştırmanın öne çıkan bulgularından biri de hem Türk hem de Çinli ebeveynlerin
karantina sonrası çocuklarıyla daha çok vakit geçirmek istemeleri. Karantina öncesi süreçte
çocuklarının, yaşamlarının merkezinde olmadıklarını fark eden anne ve babalar, karantina sonrası
çocuklarını yaşamlarının merkezine almak istediklerini belirtti." dedi.
Türkiye ve Çin özellikle seçildi
Araştırma için vakanın ilk ortaya çıktığı ve karantinanın ilk uygulanmaya başlandığı ülke olması
nedeniyle Çin’i, karantinanın son uygulanmaya başladığı ülkelerden biri olması nedeniyle de
Türkiye’yi seçtiklerini dile getiren Doç Dr. Mehmet Toran, “Araştırmamıza ilişkin, şu an yalnızca ön
bulguları paylaştık. Araştırmanın tüm verilerini detaylı analiz ettikten sonra, nihai sonuçları kamuoyu
ile ayrıca paylaşacağız.” diye açıklamada bulundu.