Dünyada stratejik sektör haline gelen TARIM, yükşelişini sürdürüyor…
Türkiye,hayvancılıkta 48,5 milyon küçükbaş ile Avrupa’da
birinci, 17,9 milyon büyükbaş hayvan varlığı ile ikinci…
Üretici ve çiftçilere,2020’de de, 22 milyar lira destek sağlanacak…
Dünyada stratejik sektör haline
gelen TARIM, yükşelişini sürdürüyor…
Üreticileri koruyacak ve destekleyecek Dijital Tarım Pazarı (DİTAP)
platformu ile uzaktan eğitim ve danışmanlık hizmeti devreye girdi…
Haber:Halim UTLU
Korona virüs salgını,tüm dünyada bütün şiddetiyle devam ederken, salgın sürecinde tarımsal üretimin aksamaması,üretici ve çiftçilerin mağduriyet yaşamaması için, birçok tedbir tek tek hayata geçiriliyor.Gıdanın ana kaynağı olan tarım, birçok sektöre de ham madde sağlıyor. Çin’de başlayarak, tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüsü, gıdanın ülkeler için adeta bir milli güvenlik meselesi olduğuna da işaret ediyor.
Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde olduğu gibi, küresel olarak da ilk işaretler, 2020 yılı için buğday üretimi ve stoklarının rekor seviyede gerçekleşeceğini gösteriyor. Büyük gıda üreticileri ve tedarikçileri için de, tedarik zinciri yeterli düzeyde olmasına rağmen, bazı ülkelerde, COVID-19’dan dolayı alınan kısıtlayıcı tedbirler nedeniyle, tarımsal üretimde düşüş gözlemlenirken, bazı lojistik aksaklıklar da ortaya çıkıyor.
Türkiye,tarımsal üretim ve gıda tedarik zincirinde sıkıntı yaşamıyor
Halen devam eden salgının gıda ve tarım sektöründeki, depolama, ulaşım, satış, finans ve girdi mevcudiyeti üzerindeki olumsuz baskısına dikkat çekiliyor.Tüketiciler daha az gıda satın alıyor ve üreticiler de ithal ürünlerde fiyat artışları ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum krizin ortasında kalan çiftçiler üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor.
Karşı karşıya kalınan bu zor süreçte, birçok ülke gıdaya erişim konusunda zorlanırken, Türkiye’nin aldığı önlemlerle tarımsal üretim ve gıda tedarik zincirinde, çok fazla sıkıntı yaşanmadığı görülüyor. Bu durum tarımı, her zamankinden çok daha önemli ve stratejik bir sektör haline getiriyor.
DİTAP platformu,eğitim ve danışmanlık hizmeti ile devrede
Tarım ve Orman Bakanlığı da,üretici ve çiftçileri desteklemeye devam ederken,bu kesime yönelik yeni yeni tedbirleri de hayata geçirmeye devam ediyor.Üreticileri koruyacak ve destekleyecek olan Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) platformu ile uzaktan eğitim ve danışmanlık hizmetini devreye aldı.
Hasat öncesi alım fiyatlarını ilan ederek, üreticileri memnun ederken,sadece tarımsal üretime değil, üretilen ürünlerin kolayca işlenmesi, katma değerli hale getirilmesi ve pazarlanması için de kırsal kalkınma yatırımlarına destek veriliyor.Üretimin aksamaması için, yine üretici ve çiftçiler, sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutuldu.
6,6 milyon hektar arazi, tarımsal sulamaya açıldı
Üretici,girişimci ve çiftçilere, 18 yılda toplam 310 milyar tarım destek ödemesi yapan Tarım ve Orman Bakanlığı,2020 yılında da, 22
milyar lira destek sağlayacak. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü dolayısı ile bir bilgilendirme yaptı ve çiftçilerin gününü kutlayarak ” 2020 yılı ilk üç ayında toplam destek ödemesinin %56’lik kısmı olan 12,4 milyar lirayı,
çiftçilerimizin hesabına yatırdık.
Tarımsal üretimde verimin artması ve çiftçilerimizin daha fazla kazanç elde etmesi için, 565 yeni baraj inşa ettik, 6,6 milyon hektar
araziyi tarımsal sulamaya açtık. Bu sayede tarımsal hasılamız yüzde 645 artışla, 275 milyar liraya ulaştı. Tarımsal ihracatımız ise 18 milyar dolara çıktı. Tarım ve gıdada dış ticaret fazlamız 5,3 milyar dolar oldu. Tarımda net ihracatçı bir ülke konumuna yükseldik.”dedi.
Türkiye,48 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider
Türkiye’nin tarımsal gayri safi milli hasılası açısından Hollanda, İspanya Fransa gibi tüm Avrupa ülkelerini geride bırakarak, 48 milyar dolarlık tarımsal GSYH ile Avrupa’da lider durumda bulunduğunu, tarımda yakalanan bu başarının, yaz kış demeden çalışan, emek veren, alın teri döken, eli nasırlı çiftçiler sayesinde olduğunu ifade eden Bakan Dr.Pakdemirli, savaş dönemlerinde bile tarımsal üretimi bırakmayarak, kendi kendini doyurabilen bir millet olduğumuzu,çiftçilerin bağında, bahçesinde ve tarlasında yağmur, çamur demeden emekleriyle sofraları bereketlendirmeye devam ettiğinin altını çizdi.
Bakan,üretici ve çiftçilerin,ekimden hasada kadar tarımsal üretimin her aşamasında yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini, ülke için verdikleri emek ve alın terinin her zaman kutsal olduğunu da sözlerine ekledi.
2020’de buğday üretimi ve stokları, rekor seviyede gerçekleşecek
Öte yandan Türkiye,hayvancılıkta 48,5 milyon küçükbaş hayvan varlığı ile Avrupa’da birinci, 17,9 milyon baş büyükbaş hayvan varlığı ile ikinci, 23 milyon tonluk süt üretimi ile üçüncü sırada yer alıyor.
Bu arada, Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde olduğu gibi, küresel olarak da ilk işaretler, 2020 yılı için buğday üretimi ve stoklarının rekor seviyede gerçekleşeceğini gösteriyor. Büyük gıda üreticileri ve tedarikçileri için de, tedarik zinciri yeterli düzeyde olmasına rağmen, bazı ülkelerde, COVID-19’dan dolayı alınan kısıtlayıcı tedbirler nedeniyle, tarımsal üretimde düşüş gözlemlenirken, bazı lojistik aksaklıklar da ortaya çıkıyor.
Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki gıda pazarları güven veriyor. Gıdanın pazara ulaşımında bir sıkıntı görünmüyor. Temel gıdalar sorunsuz bir şekilde pazara ulaşıyor, buğday gibi temel ürünlerin üretiminde elverişli koşullar bulunuyor.
Üreticiler de ithal ürünlerde fiyat artışları ile karşı karşıya kalıyor
Halen devam eden salgının gıda ve tarım sektöründeki, depolama, ulaşım, satış, finans ve girdi mevcudiyeti üzerindeki olumsuz baskısına dikkat çekiliyor. Sebze ve meyve pazarlarında satış yapan üretici ve çiftçiler, girdi tedarikçileri ve ulaşım hizmetleri, en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Azalan tüketim ile üretilen ürünlere depolama için yer kalmaması ve daha önceki ürünlerin son kullanım tarihlerinin geçiyor olması,gıda üreticileri için iki ciddi sorun durumunda.
Yine satışlarda, tedarik zincirinin her iki ucunda da düşüş gözleniyor. Tüketiciler daha az gıda satın alıyor ve üreticiler de ithal ürünlerde fiyat artışları ile karşı karşıya kalıyor. Bu durum krizin ortasında kalan çiftçiler üzerinde, olumsuz etkilere neden olabiliyor.
FAO tüm bu sebeplerden önümüzdeki ekim sezonunda, ciddi maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalabilecek çiftçilerin, finansal sorunlarını çözecek mekanizmaların hayata geçirilmesini acil olarak öneriyor…