Çin’de başlayan ve bütün ülkelere yayılan corona virüs dolayısıyla insanlarımız ve ülkemiz zor günlerden geçiyor. Vaka sayılarının artmasıyla birlikte panik ve korku havası iyice artarken, insanlara ve de özellikle yaşlılara dışarı çıkmak yerine evde kalmaları öneriliyor. Yaşadığımız bu kritik süreçte fiziksel temastan kaçınılması gerektiğinin altı çizilirken, insanların evde bulunduğu süreçte aile bireyleriyle ve sevdikleriyle duygusal temasta bulunmaları gerektiği ve böylece yaşanan kriz ortamının daha rahat aşılabileceğine vurgu yapıyor uzmanlar.
Peki EVDE KALMAK o kadar kolay mı.?
İnsanların evde bulunduğu süreçte kendilerine bireysel olarak daha fazla vakit ayırabileceğini, okumayı ertelediği kitapları okuyabileceklerini, izlemeyi ertelediği dizi ya da filmleri izleyebileceklerini düşünmek ve önermek çok kolay hatta çok ta güzel. “Her gün eve geldiğinizde yoğunluğunuzdan dolayı ihmal ettiğiniz aile üyelerinizle daha kaliteli zaman geçirebilirsiniz. Yaşadığımız bu süreci kriz ortamına dönüştürmek yerine fırsata çevirebilirsiniz.” şeklindeki sözlerde kulağa çok güzel geliyor değil mi ?
Ama hayatın gerçeği böyle değil.
Günümüzde sosyalleşen evinden ve çevresinden uzaklaşan insanlardan yılların alışkanlıklarını öyle bir çırpıda değiştirmelerini beklemek ve istemek ne kadar gerçekçi ?
İşin sosyolojik yönünden daha da önemlisi ekonomik yönü ağır basıyor.
Her ne kadar önce can sonra canan desek te evde kalmak zorunda olanlar geçimlerini nasıl sağlayıp,hayatlarını nasıl idame ettirecekler asıl sorun burada değil mi ?
İktidar tarafından açıklanan ”Yeni Koronavirüsün Etkileri ile Mücadele Paketi’nde küçük çapta da olsa fakir fukara için bazı iyileştirmeler göze çarpsa da bunların yeterli olmadığı alenen görülüyor.
Başta Amerika ve Kanada olmak üzere Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi evde kalarak işinden gücünden olan insanlara devlet olarak maddi katkı sağlamazsan evde kalanlar yokluktan ve açlıktan zamanla birbirini mi yiyecekler ?
Ya işini kaybeden ya da zorunlu izne çıkan çalışanların ve iş yerlerini kapatmak zorunda kalan işverenlerin sorunları na çok acil olarak bir çözüm getirilmesi şart görünüyor.
Yani lafı fazla uzatmayalım .Öyle EVDE KAL demekle insanlar evde güvenli , mutlu ve huzurlu olmuyor….
Bu işin bir de psikolojik yönü var ki ona da başka bir gün değinelim,çünkü millet yakında bu gidişle Coronadan belki yırtar ,fakat öbür türlü inanın kafayı yer…
Bizden hatırlatması…
Ender YOLDAR