EKONOMİDEKİ KARA DELİK SÜREKLİ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR !
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı
Ülkemizi uzun yıllardır yöneten AKP iktidarı; devleti, vatandaşları ve şirketleri borç batağına
sürükledi ve uzun yıllardır bütçe açığı verdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından Aralık 2019 dönemine ilişkin ve
2019'un ödemeler dengesi verileri açıklandı. Cari işlemler hesabı Aralık 2019'da 2 milyar 798 milyon
dolar açık vermiştir. 2018’de cari açık 28 milyar 261 milyon dolar olmuştu.2019 yılında 123,7 milyar
TL'lik bütçe açığı verdi. 2020 yılında ise açıklanan bütçe açığı hedefi 138,9 milyar TL’dir.
Bütçeler, ülke ekonomisini bir yıl içindeki gelir ve harcama kalemlerini göstermektedir. Bu
bütçeler oluşturulurken milli gelirden kamu kurum ve kuruluşlarına ve emekçilere ne kadar pay
alacağını göstermektedir.
AKP iktidarı; ülke ekonomisinin bir yıl içindeki gelir ve harcama kalemlerini gösteren
bütçeleri oluştururken emekçileri ve toplumu değil yerli ve yabanca sermaye örgütlerinin ihtiyaçları
ve beklentileri doğrultusunda hareket etmiştir.
AKP iktidarı döneminde bütçeler üzerinden gittikçe yoksullaşan emekçilere yüklenen dolaylı
vergiler sürekli artmıştır. Yurttaşların geniş bir kesimi artan vergiler ve zamlar altında ezilmiştir.
Patronlara teşvik adı altında kaynak aktarılmış, vergi indirimleri, faiz ödemeleri gibi avantajlar
sağlanmıştır. Özellikle iktidara yakın holdinglerin vergi borçlarının silinmesi gibi uygulamalar
gerçekleşmiştir. Bunların yanında AKP iktidarı döneminde büyük ölçüde sıcak para girişine izin
verilmiş ve ülke ekonomisi, buradan gelen paraya bağımlı hale getirilmiştir.
AKP iktidarı vatandaşların ve toplumun değil, yerli ve yabancı sermaye ve iş adamlarının
ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda hareket etmiştir.
Kamu kaynakları ve halkın ihtiyaçları doğrultusunda aktarılması gereken bütçe; seçim
finansmanına, sermaye kesimlerine vergi muafiyeti ve istisnalar ile yap-işlet-devret modeliyle farklı
kanallara aktarılmıştır.
Bu şekilde hareket edilmesi nedeniyle yüksek cari açıklar oluşmuştur. Emekçilere ait
kaynakların kamu kaynaklarına dışındaki alanlara aktarılması her yıl yapılan bütçe açığını
arttırmıştır.
Türkiye’de enflasyon ve işsizliğin istikrarlı bir şekilde artmaya başlaması, reel ücretlerde
yaşanan gerilemeler, emekçi ailelerin geçimlerini büyük ölçüde borçlanarak sürdürmeye çalışmaları,
emekçiler açısından bakıldığında 2019 yılı oldukça zor geçmiştir ve 2020 yılı ise ekonomik krizi,
açlığı ve yoksulluğu derinleştirerek ilerlemektedir.
Geçtiğimiz yıllardaki ve 2020 yılı içinde hazırlanan bütçeler; sermayeyi destekleyen ve emek
düşmanı politikalarla doludur. Bütçelerden başta kamu harcamaları ve kamu yatırımları olmak üzere,
hemen hemen tüm gider kalemlerinde ciddi oranda kesintiler yapılmış olmasına rağmen, patronlara
vergi kolaylıkları ve istisnalar dışında şehir hastaneleri, köprü, tünel, otoyol ve üçüncü havalimanı
için hazine tarafından taahhüt edilen ‘garanti ödeme’ miktarlarıyla doludur. Bu anlayış 2019 yılında
açık yarattığı gibi 2020 bütçesinde de açık yaratacaktır.
2019 bütçesi, başta asgari ücretliler olmak üzere, işçilerin ve kamu emekçilerinin en temel
ekonomik taleplerini karşılamamıştır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları
büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği
öncelemeyen, sürdürülebilir kamu hizmeti olmayan bütçelerin emekçilerin olmadığını belirtiyoruz ve
bu anlayışın bütçe açığını artırmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyoruz.
Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu
Genel Başkanı