Bu işin çözümü zor
görünüyor…
Necdet Buluz
Suriye konusunun daha çok baş ağrıtacağını önceki yazılarımızda sizlerle paylaşmıştık. Gelişen olaylar ışığında bugün yine bu konuda yazacağız.
Önce bir soru:
Suriye’de oluşturulmak istenilen “güvenli bölge” ne oldu?
Bu bölge oluşturulduğunda Türkiye’nin beka sorunu kalmayacak, en az 2 milyon Suriyeli sığınmacı da bu bölgelere taşınacaktı. Şimdi bu işin durma noktasına geldiğini görmekteyiz.
Önümüze engeller çıkarılıyor.
Bu konuda Amerika önemli rol oynuyor ama Rusya’nın da bazıplanlarının olduğunu görmezden gelemeyiz.
Bir başka soru:
Barış Pınarı Harekâtı durdurulmuştu. Amerika ve Rusya bölgedeki teröristleri temizleyecek, silahlar toplanacaktı. Yoksa Barış Planı Harekâtı kaldığı yerden devam edecekti. Bundaki kararlılığımız Cumhurbaşkanı Erdoğan her ortamda dile getirmişti.
Şimdi teröristler temizlenmedi, silahlar toplanmadı. Barış Pınarı Harekâtı kaldığı noktadan neden devam ettirilmiyor?
Biz bu sorulara yanıt ararken, Amerika’nı Suriye’deki teröristlere yeniden silah sevkiyatına başladığını görmekteyiz.
O nedenle yazımızın başlığını “Bu işin çözümü zor görünüyor” diye attık.
İki hafta önce İngiltere’nin başkenti Londra’daki NATO Zirvesi’nde Türkiye’nin “YPG’yi terör örgütü olarak tanıyın” talebine olumlu yanıt verilmemesinin ardından sıcak bir gelişme yaşandı. Anadolu Ajansı Suriye’deki yerel kaynaklardan edindiği bilgiler ışığında ABD’nin bölgeye takviye güç gönderdiğini aktardı.
Deyrizor’daki yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Irak’ta konuşlu ABD unsurları El Valid sınır kapısı üzerinden Haseke’nin güneyindeki Deyrizor’da bulunan petrol sahalarına sevkiyat yaptı. Servis edilen görüntülerde 100 tırdan oluşan lojistik konvoyda, 4×4 pikaplar, ambulanslar, minibüsler ve akaryakıt yüklü tırlar yer aldığı görülüyor.
ABD ordusu, 4-5 Aralık’ta da El Valid ve Simalka sınır kapılarını kullanarak, personel taşıyıcı zırhlı araçlar, 4×4 pikaplar, iş makineleri ve kapalı kasalı yaklaşık 150 tırı Deyrizor’daki petrol sahalarına göndermişti. Suriye’de petrol sahalarında askeri varlığını güçlendirmeyi amaçlayan ABD ordusu, Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra terör örgütü YPG/PKK’nın işgalindeki bölgelere yaklaşık 500 tırdan oluşan askeri ve lojistik sevkiyat yapmıştı.
ABD güçleri, Barış Pınarı Harekâtı’ndan sonra Suriye’de Haseke, Rakka ve Deyrizor illerinde YPG/PKK işgalindeki bölgelerde toplam 11 üs ve askeri noktada varlık gösteriyor.
Amerikalı komutanlar, 15 Ekim’de Deyrizor’da aşiret reisleri ile toplantı yaparak bölgeden çekilmeyecekleri sözünü vermişti.
ABD Başkanı Donald Trump da 23 Ekim’deki açıklamasında, ülkenin doğusundaki petrol yataklarını güvence altına aldıklarını ve burada bir miktar ABD askerinin kalacağını ifade etmişti.
Bütün bunlar yapılırken, dost ve müttefik olarak gördüğümüz Amerika’dan Türkiye aleyhinde kararlar ve açıklamalarda geliyor. Resmen tehdit ediliyoruz. Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için akla hayale gelmeyen oyunlar oynanıyor.
Amerika senatosu ve Başkan Trump, bize öyle geliyor ki iyi polis, kötü polisi oynuyor. Çelişkili kararlarla kafalar karıştırılıyor.
Bir yerde iyiye giden ilişkiler birden bire değişebiliyor. BU satırlar yazılırken Türkiye-Amerikan ilişkilerin iyiye gitmediği yönünde gelişmelerin olduğunu izlemekteyiz.
Bizim derdimiz beka sorunu ve sayıları 4 milyonu bulan sığınmacıların topraklarına geri dönmesidir.
Bu iki konuda da önümüzün kesildiği görülüyor.
Tıkanıklık burada. Bu tıkanıklık giderilmedikçe Türkiye-Amerikan ilişkilerin iyiye gitmesi de mümkün değildir.
Öte yandan Rusya’ya da dikkat edilmelidir. Rusya da Suriye’de tamamen kendi çıkarları doğrultusunda adımlar atmaya devam ediyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz