AKP lideri ve diğer partililer her ne kadar”İhanet ve Ümmeti Bölmekle ” suçlasalar da AKP tabanına yönelik yeni bir partinin”İki de olabilir” ayak sesleri iyiden iyiye duyulmaya ve kamu oyunda tartışılmaya başlandı bile.
Bedelini ağır mı öderler hafif mi yoksa hiç mi işin orasını bilemeyiz .Ama bildiğimiz ve gördüğümüz bir gerçek var ki bundan önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi artık Türkiye’ de 17 yıldır süren AKP iktidarının da sonunun geldiği bir gerçek.
Dile kolay tam 17 yıl.Şimdiye kadar hiç bir iktidara nasip ve kısmet olamayan çok uzun bir süre.
Bu süre zarfında Türkiye’nin elinde ‘üretim’ yapacak fabrika kalmadı. AKP’nin 17 yıllık iktidarındaki özelleştirme ısrarı kamu kurumlarının elden çıkarılmasıyla sonuçlandı.
Türkiye’de cumhuriyet döneminin ilk yıllarında devlet yatırımlarına büyük önem vererek şeker, demir, kağıt, çay, fındık, elektrik, taş kömürü gibi üretim yapan büyük fabrikalar inşa edildi. 1990’lı yıllarda büyük bir özelleştirme rüzgarına kapılan Türkiye’de birçok kamu kuruluşu özelleştirmeden nasibini aldı. AKP’nin hızlı özelleştirme politikaları sonucu şu an devlete ait ya da devletin ortak olduğu hiç bir kurum ya da kuruluş kalmadı dersek abartmış olmayız. 1995’te Türkiye’de kamu işletmelerinin sayısı 278’di. Özelleştirmelerle birlikte 2000’li yılların başında bu sayı 240’a, AKP döneminde ise devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kaldı.
Bu özelleştirmeleri öyle gözü kapalı ve kör bir anlayışla yaptılar ki bunun da son örneğini Türk Telekom’da gördük. Bir firma adeta Türkiye Cumhuriyeti’ni dolandırdı ve kaçtı.
“8 ilde üretim tesisi bulunan SEKA Kağıt Fabrikası, Japonya’ya bile kağıt ihraç ediyordu. Böylesi büyük bir üretim alanını hiçe sayan AKP yüzünden bugün ülkede döviz kuru her geçen gün yükseliyor. Çok derin bir yarayı yara bandıyla kapatmaya çalışıyorlar ancak ekonomi kangren olmuş durumda. Bunun yanında özelleştirmeler nedeniyle parayla satın alınacak ürün bile bulunamıyor. Yine SEKA satıldığı için gazete basacak, kitap yapacak, tuvalette kullanacak kağıt yurt dışından büyük paralar ödenerek ithal ediliyor.
İşte kısaca özetlemeye çalıştığımız bu tabloyu yaratanlar mı yoksa yeni parti kuracaklar mı ;asıl bu ihanetin bedelini nasıl ve ne şekilde ödeyecekler.?
Çünkü AKP nin 17 yılda yıkıp döktüğü ve bırakacağı bu kötü mirası bırakın yeni kurulacak bir partiyi mevcut olan hiç bir parti dahi kolay kolay düzeltemez….
” İlk seçimde sonlarının geldiğini görüyorum”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Almanya’nın başkenti Berlin’de katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada ;Türkiye’deki demokrasinin aleyhine kullanmaya devam ediyorlar. Ben, onların stresinin arttığını, kötülükleriyle beraber önümüzdeki seçimde sonlarının geldiğini görüyorum.…