Rum, Yahudi, Yunan
ortaklığı…
Necdet Buluz
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Tam 60 yıldır AB’ye tam üye olmanın mücadelesini veriyoruz. Maruz kaldığımız onca çifte standarda rağmen asla vazgeçmedik, yolumuzdan geri dönmedik. Tam üyeliğe ulaşmak için elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz. AB kurumlarını kendi hırsları için istismar edenlere kesinlikle boyun eğmeyeceğiz. AB’nin Türkiye’ye olan ihtiyacı, Türkiye’nin AB’ye ihtiyacından daha fazladır.” açıklaması yapmıştı.
Bu açıklama, AB kapısından geri dönüşün olmadığının açık mesajıdır.
Nitekim, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da AB konusunda benzer bir açıklama yaparak bugüne kadar yapılan müzakerelerin kalan maddeler konusunda da yapılmaya devam edileceği yönünde görüşlerini yansıtmış olmasıdır.
Ancak, AB tarafına başımızı çevirdiğimizde karşımızda çok değişik tablo görüyoruz.
AB Konseyi Başkanı Tusk, Romanya’da yaptığı açıklamada, Türkiye ile Doğu Akdeniz’de yaşanan doğalgaz gerginliğinde AB üyesi Kıbrıs Rum kesiminin arkasında olduklarını açıkladı. Tusk, Türkiye’yi Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı duymaya çağırdı.
Öte yandan Rum yetkililer, Türk sondaj gemisi Fatih’in, adanın güneybatısındaki Paphos kentinin 68 kilometre açığında demir attığını ancak henüz sondaj çalışmasına başlamadığını belirtti. Yetkililer ayrıca Fatih gemisine bazı destek gemileriyle Türk Deniz Kuvvetleri’ne bağlı bir fırkateynin de eşlik ettiğini söylediler.
Rum kesiminin lideri Nikos Anastasiadis de, Türkiye’nin girişimlerini 1974 Kıbrıs Harekâtı’na benzeterek, Ankara’nın faaliyetlerinin işgal ile eş değer olduğunu savundu. Anastasiadis, zirve öncesinde, Akdeniz’in doğusunda doğalgaz arama çalışmaları yapan Türkiye’ye karşı Birlik ülkelerinin ortak tavır içinde olmaları gerektiğini ifade etmişti.
Amerikan enerji şirketi ExxonMobil’in araştırmalarına göre Kıbrıs’ın güneyindeki yataklarda 227 milyar metreküp civarında doğalgaz olduğu tahmin ediliyor. Bu da 40 milyar Euro’dan fazla ekonomik getiri anlamına geliyor.
Türkiye, Kıbrıs sorunu çözülmeden ve Kıbrıslı Türklerin onayı alınmadan bölgede doğalgaz arama çalışması yapılmasına karşı olduğunu defalarca belirtti. Rumlar ise, bu tarz maden arama çalışmalarının her egemen devlet için bir hak olduğunu belirterek Türkiye’nin taleplerine karşı çıkıyor.
Yazımızın başlığında “Rum, Yahudi, Yunan ortaklığı” dedik. Şimdi bu üçlünün de Türkiye karşıtı adımlar atarak birlik görüntüsü vermesi de ayrıca tartışılması gereken bir başka konudur.
Akdeniz’in doğusunda doğalgaz arama ve çıkarma konusunda tartışmalar sürerken, bir yandan da söz konusu doğalgazın ticaretiyle ilgili devletlerarası görüşmeler devam ediyor.
Son olarak geçtiğimiz Mart ayında İsrail’in başkenti Kudüs’te bir araya gelen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Kıbrıslı Rumların lideri Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ve ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kıbrıs’ın güneyinde çıkarılacak doğalgazın Avrupa’ya taşınması için inşa edilmesi planlanan boru hattı projesini görüşmüştü.
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin önünü kesmek ve köşeye sıkıştırmak isteyen güçlerin başını Amerika’nın çektiğini de biliyoruz. Aynı zamanda Mısır’ı da aralarına alan bu oluşumda Körfez ülkelerinin de destek verdiği ifade ediliyor.
Bir de şu konu var:
Kıbrıs Rum kesimini destekleyen ve adada çözümsüzlüğe neden olan AB’nin tutum ve davranışlarının da önemli bir payının bulunduğunu görmezden gelemeyiz.
2 bin 100 kilometre uzunluğunda olması ve 2025 yılında faaliyete girmesi planlanan boru hattının maliyetinin yaklaşık 6 milyar Euro olacağı tahmin ediliyor. Boru hattının, Akdeniz’in doğusunda, Kıbrıs ve İsrail’in egemenlik sahalarında çıkarılacak doğalgazın Girit üzerinden Yunanistan’a, oradan da İtalya’ya taşınmasında kullanılması planlanıyor.
Biz her ne kadar AB ile olan ilişkilerimizi geliştirme yönünde adımlar atıyor ve açıklamalar yapıyorsak da, karşı taraftan gelen olumsuzluklarla da sarsılıyoruz.
AB, dün olduğu gibi bugün de Türkiye’ye karşı çifte standart uyguluyor.
Yanlış anlaşılmasın, yazdıklarımız AB ile olan ilişkilerimizin kopartılması yönünde değil, AB ile olan sorunlarımızın nasıl çözülebileceği yönünde adımların atılmasıdır.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz