Trump’a “dost”
diyebilir miyiz?…
Necdet Buluz
Suriye’de YPG’yi destekleyerek Türkiye’nin neredeyse varlığını “yok” sayan ABD, ekonomik olarak da Türkiye’yi vurma yoluna gidiyor. Her gün Türkiye aleyhine yeni bir kararla kamuoyunun karşısına çıkan Başkan Trump’un son hamlesini gördükten sonra Trump için “dost” kelimesini kullanabilir miyiz?
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan her telefon konuşmasından sonra Trump için “Dostum” diyorsa da Trump’u biz dost olarak kabul etmiyoruz.
Daha önceden de Türkiye’yi ekonomik alanda çökertmekle tehdit eden ve yanı başımızdaki 40 bin silahlı YPG/ PKK’ya destek veren birinden dostluk beklenebilir mi?
Şimdi habere birlikte göz atalım:
ABD, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) programı kapsamında koyduğu kriterleri sağlayan 120’den fazla gelişmekte olan ülkenin binlerce ürününe Amerikan pazarına gümrüksüz giriş imkânı sağlıyor. ABD Ticaret Temsilciliği’nin internet sitesinden yapılan açıklamada, Türkiye’nin yanı sıra Hindistan’ın da bu programdan çıkarılacağı kaydedildi.
Açıklamada “ABD, yasalara göre programa uygunluk kriterlerini artık sağlamadıkları için Hindistan ve Türkiye’yi Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GTS) programı kapsamında fayda sağlayan gelişmekte olan ülkeler arasından çıkarmayı planlamaktadır” deniliyor.
Türkiye için, “kişi başına düşen milli gelir, azalan yoksulluk oranı, hem ticaret ortağı hem de sektör anlamında ihracatta çeşitlilik, Türkiye’nin ekonomik kalkınmadaki yüksek seviyesinin kanıtları” denildi.
Hindistan’ın programdan çıkarılma gerekçesi olarak ise, ABD’nin Hindistan pazarlarına “adil ve makul erişimine izin verileceğine ilişkin güvencenin verilmemesi” gösterildi.
ABD’nin kararını Twitter paylaşımlarıyla yorumlayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Söz konusu karar iki ülke hükümetleri tarafından beyan edilen 75 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi ile çelişmektedir” dedi.
Pekcan ayrıca Türkiye’nin GTS’den çıkarılması sonucu ABD’li küçük ve orta ölçekli firmalar ile üreticilerin olumsuz etkileneceğini de ifade etti.
ABD Ticaret Temsilciliği’nden Ağustos ayında yapılan açıklamada, Türkiye’nin, ABD tarafından uygulanan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’nden (GTS) yararlanmaya devam edip edemeyeceği konusunun gözden geçirildiği belirtilmişti.
Bu açıklama, ABD’nin Türkiye’den satın alınan çelik ve alüminyumda ek gümrük vergisi koymasından sonra Ankara’nın benzer adımları atmasının ardından gelmişti.
Trump 13 Ağustos’taki Twitter mesajında “Türk lirası, çok güçlü dolarımız karşısında hızla düşerken Türkiye’den gelen çelik ve alüminyum üzerindeki gümrük vergilerinin ikiye katlanmasına onay verdim! Alüminyumda bu oran artık yüzde 20, çelikte de yüzde 50. Türkiye ile ilişkilerimiz bu dönemde iyi değil” ifadelerini kullanmıştı.
GTS programı kapsamında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 120’den fazla gelişmekte ülke olan toplam 3 bin 500 ürünle Amerikan pazarına gümrüksüz giriyor. ABD, 2017 yılında GTS kapsamında Türkiye’den 1 milyar 660 milyon dolar tutarında ithalat yaptı. Bu ABD’nin Türkiye’den yaptığı tüm ithalatın yüzde 17’sine denk geliyor.
Değişikliklerin ABD Kongresi’ne bildirim yapılmasından 60 gün sonra yürürlüğe gireceği kaydedildi.
Özetleyelim:
Amerika’nın aldığı bu karar Türkiye’yi zora sokacaktır. Aynı zamanda Dolar’daki artışını da hızlandırır.
Bir yandan Suriye’de oyun üzerine oyun oynayan ve teröristlere destek veren Amerika’nın şimdi de ekonomik alanda Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışması hiçbir zaman dostluk ve müttefiklikle bağdaşabilen bir durum değildir.
Açıkça görülüyor ki, Trump hiçbir zaman Türkiye lehine bir karar almıyor ve bundan sonra da almayacaktır.
Bundan sonraki Amerika politikalarımızı bunları göz önüne alarak değerlendirmemiz adımlarımızı da bu doğrultuda atmak durumundayız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz