Her yeni yıl gelir ,başlarız yeni hayallere yeni telaşlara. Yeni kararlar alır,çoğu pişmanlıklarımızı arkada bırakır , yeniden başlarız kendimizce hayata. Adı yenidir her şeyden önce.İnsanda ister istemez bir yenilenme hissi uyandırır bizde yeni yıl. Aslında her şey aynıdır çevremizde.Yıllardır devam eden günlerimize adı yeni olan sihirli bir el dokunsun isteriz.
Oysa 10 dan geriye sayarken 9,8,7…0 diye uğurladığımız koskoca bir ömür ,karşıladığımız ise bize neler yaşatacağını bile bilemediğimiz meçhul günlerdir aslında .
Uyandığımız her bir sabah da hayat tarih değiştirmiş olarak sürecek ve biz yine eşlik etmeye devam edeceğiz ona yaşadığımız sürece.. Güneş başladığı turu bitirdiğinin farkında bile olmazken, ay her akşam bir başka şekilde batacak ,çoğumuz dileklerde bulunacak türlü türlü beklentilerle avunacağız.
Yeni yıl diye önümüze yeni hedefler koyacak ,yeni ufuklara açılacağız. Temiz bir başlangıç yapabilmek için öncelikle kendimizle hesaplaşmak ve geride yaşadıklarımızın bir çetelesini tutmak yerine ,kim bilir şairin de dediği gibi” Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç”mi diyeceğiz ?
Biliriz ki aslında çok değişen bir şey olmayacak ama içimizdeki o ses hep haykıracak ”YENİ YIL UMUT”tur diye .
”UMUT ”ne kadar güzel ne kadar anlamlı ne kadar naif ve ne kadar ”içi boş gibi görünse de ” aslında dopdolu bir kelimedir o..
UMUT…
Hiç düşündünüz mü Umutsuz insan yaşayabilir mi ? Ayakta kalabilir mi?
Umutsuz insan insan mıdır ?
İnsan olup ta umutsuz olan var mıdır ?
”Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir.” Vikipedi bile böyle tanımlıyor umudu.
İşte yeni yıl bunun için umutlarımızı yaşamak, yaşatmak ,yeşertmek ve diri tutmak için güzel.
Hele bizler ; her geçen yıl yaşanan acıları , haksızlıkları ,ve felaketleri yaşayıp gördükçe ,gelecekten umudumuzu mu keseceğiz ?
Asla.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün silah arkadaşlarıyla bize emanet ettiği o güzel ülkenin her geçen gün elimizden uçup gitmesi karşısında daha ne kadar çaresiz kalacağız ?
Cumhuriyetin 95 yıl önce bize sağladığı kazanımları birer birer kaybetmeye daha ne kadar sabredip dayanacağız?
Atamıza karşı boynumuzu bükmekten başka elimizden bir şey gelmiyor ki deyip köşemizde böyle oturacak mıyız ?,
Aksine ”Demokrasimize sahip çıkmanın yolu sandıktan geçiyor” ilkesini unutmayıp, mutlaka sandığa sahip çıkacağız .
O halde geçen yılları görüp yaşadıkça bu yeni yılda da umutlarımızı daha diri ve daha kararlı tutmamızdan başka seçeneğimiz kalmıyor.
Dedik ya Yeni yıl UMUT tur…..
Ender YOLDAR
” İlk seçimde sonlarının geldiğini görüyorum”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Almanya’nın başkenti Berlin’de katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada ;Türkiye’deki demokrasinin aleyhine kullanmaya devam ediyorlar. Ben, onların stresinin arttığını, kötülükleriyle beraber önümüzdeki seçimde sonlarının geldiğini görüyorum.…