Yargı MTA plan değişikliğinde yürütmeyi durdurma verdi
Yargı, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada MTA Kampüsü plan değişikliğini içeren, Çukurambar Mah 27035 ada 3 ,4, 5 ve 6 nolu parselleri kapsayan alanda yapılan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan Değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama İmar planı değişikliğinin 3194 İmar Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca re’sen onayına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı işleminin yürütmesini durdurdu. Mahkeme gerekçesinde işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğine dikkat çekerken dava konusu işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatına aykırı olduğunu belirtti.
Telafisi güç zararlara neden olur
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Çankaya ilçesi Çukurambar Mah 27035 ada 3,4,5 ve 6 nolu parselleri kapsayan alanda yapılan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Plan Değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama İmar planı değişikliğinin 3194 İmar Kanunu’nun 9. Maddesi uyarınca re’sen onayına ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın işleminin hukuka aykırılığına vurgu yaptı. Mahkeme dava konusu işlemin genel düzenleyici bir işlem olduğu dikkate alındığında uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğini belirterek, 2577 sayılı kanunun 27. Maddesi uyarınca dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verdi” dedi.
Kampüs bahçesindeki ağaçlara ilişkin tespit yapılmamış
Mahkemenin gerekçesinde adeta ders verdiğini dile getiren Candan, şunları söyledi:
“Mahkeme gerekçesinde plan notlarında ve imar planı açıklama raporunda kampüs içine gelecek olan Enerji Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve bakanlığa bağlı ilgili ve ilişkili kurumların mevcut binaların eski yerlerine mi yapılacağı yoksa MTA Genel Müdürlüğü kampüsü bahçesinde ağaçlar kesilerek alan mı kazanılacağı konusuna açıklık getirilmediğini belirtirken, inşaat alanının dört katına çıkarılması ile yeni binaların nerede yer seçeceğinin açık olmadığı kampüs bahçesi içindeki ağaçların tespiti konusunda da plan açıklama raporunda bulunmadığı, yeşil aks ve resmi kurumlar ve kamuya terk alanlar arasında kullanımları ayıran aksların belirtilmediğini ve yapılan plan değişiklikleri ile planlama yapılar alan resmi kurum alanı, cami, otopark, rekreasyon alanı olarak planlanmış ve resmi kurum alanı için E.150 hmaks: serbest yapılaşma koşulları öngörüldüğünü ifade etmiş.”
Yoğun trafik hacmi oluşturur, şehircilik ilkelerine aykırı
Candan sözlerine şöyle devam etti:
“Gerekçede plan notlarında ve imar planı açıklama raporunda kampüs içine gelecek olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bakanlığa bağlı ilgili ve ilişkili kurumların mevcut binaların eski yerlerine mi yapılacağı yoksa MTA Genel Müdürlüğü kampüsü alt yapıya olumsuz etki yapacağı, ulaşım taleplerini artıracağı, Eskişehir Yolu üzerinde mevcutta olan kamu kuruluşları, eğitim tesisleri ve ticari tesislerin oldukça yüksek oranda trafik talebi oluşturacağı, mevcut duruma ilave olarak gelen Bilkent Şehir Hastanesi ile birlikte hastaneler bölgesi oluşacağı, ODTÜ tünel yolunun Öğretmenler Caddesine bağlanması ile birlikte MTA kampüsünün güney kısmında da yoğun trafik hacmi oluşacağı MTA kampüsü içine bakanlığa bağlı birimlerin toplanması ile birlikte hem Eskişehir yolunun hem de Öğretmenler Caddesi’nin yükünün artacağı tek bir ada ölçeğindeki değişikliğin diğer tüm fonksiyonları etkileyeceği de vurgulanıyor. Öte yandan mahkeme yine gerekçesinde altyapı için planlama ile çözüm getirilmeden, tek bir adaya müdahale etmenin planlama ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekerek, emsal değeri 0,35 iken 1,50’ye çıkararak, inşaat alanının dört katına çıkarıldığı, yoğun yapı grubu ile gelecek kamu binaları çalışan ve hizmet alacakların yeni ulaşım talebi yaratacağı bunun da mevcut alt şehircilik ilkelerine planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırı olduğu kanaatine vardığını belirtiyor.”