“Güvenli bölge”
çatlağı…
Necdet Buluz
Suriye’de terör bölgesinde “güvenli bölge” kurulmasına ilişkin açıklamaların altının nasıl doldurulacağı konusu tartışılıyor. Bu tartışmalar kafalardaki soru işaretlerinin de çoğalmasına neden oluyor.
Konu ile ilgili yapılan açıklamalara baktığımızda Cumhur İttifakının iki ortağının bu konuda görüş ayrılığına düştüğünü görüyoruz.
Güvenli bölge ile beka sorunumuz bitecek mi? Buradaki eli silahı 40 bin terörist grup nereye gidecek? Güvenli bölgede kim etkin olacak?
Konun altı doldurulamadığı için dikkat edilecek olursa her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Rusya “Güvenli bölgeye Esad güçleri yerleşmelidir” diyor. Amerika, Araplardan oluşturulan gücün burada görevlendirilmesinden yana tavır koyuyor. Türkiye ise bölgenin kontrolünün Mehmetçiğe bırakılmasını istiyor.
İran’ı da unutmayalım. İran’dan yapılan açıklamalarda “Suriye’den kesinlikle çıkmayacağız” açıklamaları geliyor.
Konunun boyutlarının sanıldığından çok daha büyük olabileceğini görmekteyiz. Kaldı ki Amerika’nın da burada bir başka oyun içine girebileceğini de iyi hesap etmemiz gerekiyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun konu hakkında yaptığı bir açıklama var. Bakan “ABD tarafı ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Güvenli bölge Suriye’nin kuzeyinde istikrar için önemli. Suriyeliler ‘in dönüşü için önemli” diyor.
Cumhur ittifakının ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli ise bu konudaki rahatsızlığını açık bir dille ifade etti. Bahçeli “Ancak ABD’ye kanacaksak, Güvenli bölge diye tampon bölgeye tamam diyeceksek Körfez Savaşı’nda yaşandığı gibi bir bölgeye izin vereceksek, herkesi uyarıyorum ki bu güne kadar yaptıklarımızın üzeri bir kalemde çizilecektir. Irak ve Suriye’den sonra sırayı Türkiye alabilecektir” açıklaması ile ortağından ayrı düşündüğünü gündeme taşıdı.
“Oluşturulacak güvenli bölge tamamen Türkiye’nin denetiminde olacaksa diyeceğim bir şey yoktur. Bu günler çok öncelerden ön görülmüştür. Güvenli bölge stratejisi biz kurmuşsak, biz masaya taşımışsak mesele yoktur. Kuralı koyan, kozlarını kullanan bizsek hiçbir kaygıya mahal olmayacaktır. Şartlarını sınırlarını sürecini ve zamanını biz belirlemişsek yine sorun yoktur. Kuralı koyan, yaptırımını ispat eden, siyasetle bir adım önde ve üstte olacaksak sorun yoktur. Ancak ABD’ye kanacaksak, Güvenli bölge diye tampon bölgeye tamam diyeceksek Körfez Savaşı’nda yaşandığı gibi bir bölgeye izin vereceksek, herkesi uyarıyorum ki bu güne kadar yaptıklarımızın üzeri bir kalemde çizilecektir. Irak ve Suriye’den sonra sırayı Türkiye alabilecektir. Suriye’de siyasi geçiş sürecinin ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. Bu katilin kendi geleceği için hangi dayatmalara razı olduğu meçhuldür. Terörizme aleni destek vermek düşmanlıktır. ABD’nin yaptığı budur. 20 mil derinlikteki güvenli bölge ile kastedilen nedir? Terör örgütleri bulunacak mı? Uçuşa yasak bölge olacak mı? Rusya bu işin neresindedir? Terör bitmeden ne söylense ne yapılsa boştur. Biz devletimiz ve hükümetimizin yanındayız. Haklı davamızdan, beka mücadelemizden kesinlikle dönmemeliyiz.”
İşin önemli tarafına da bakalım:
“Güvenli bölge” konusunun gündeme gelmesinden sonra Menbiç’e ve Fırat’ın doğusuna yapılması planlanan askeri harekâtın da askıya alınmış olmasıdır. Her ne kadar yetkililer “Bu konudaki kararlılığımız sürüyor” diyorsa da harekâtın askıya alındığı da görülüyor.
Bahçeli’nin ters düştüğü noktaya tekrar gelelim.
MHP Genel Başkanı Trump’un açıklamalarını “düşmanca” görüyor. Haklı davamızdan ve beka sorunumuzdan kesinlikle dönmemiz gerektiğine vurgu yapıyor.
Bir noktada ortağının Amerika’ya ve Başkan Trump’a gereken sert yanıtları vermemesinden duyduğu rahatsızlığı ortaya koymaya çalışıyor.
Rusya konusunda yazdıklarımızda “Rusya’ya da güvenmemeliyiz” demiştik.
İşte Bahçeli de açıklamalarında “Rusya bu işin hangi noktasındadır?” sorusunu soruyor.
Biz, Bahçeli’den böyle bir çıkış bekliyorduk.
Çünkü 31 Mart’ta yapılacak seçimde MHP seçmeni bu konuda sandıklarda ortağını desteklemeyebilir. Son yapılan anketlerden de bu açıkça görülüyor. Konunun sandıkları etkileyebileceğini de unutmamak gerekiyor.
“Güvenli Bölge” konusunun Suriye’deki dengeleri kökten değiştirebilecek boyutlarda olduğunun altını çizelim.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz