Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “Devre arası transferi için stoper, sağ açık, santrfor, sol açık ve orta sahanın ortasını belirledik. Bu 5 bölgenin en az 3 ya da 4’ünün transferi için görüşmelerimiz devam ediyor.” dedi.
Ali Koç, FB TV’de “Camiaya Sesleniş” programında yaptığı açıklamalarda, devre arası transfer çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi.
Transferler sonlanmadan isim vermek istemediğini vurgulayan Ali Koç, “Devre arası transferi için stoper, sağ açık, santrfor, sol açık ve orta sahanın ortasını belirledik. Bu 5 bölgenin en az 3 ya da 4’ünün transferi için görüşmelerimiz devam ediyor. Hocamızın da önceliği orta sahayı güçlendirmek.” ifadelerini kullandı.
“ŞENER ÖZBAYRAKLI’YI BEŞİKTAŞ’A VERMEYECEĞİZ”
Ali Koç, ismi Beşiktaş’la anılan Fenerbahçeli futbolcu Şener Özbayraklı’yla ilgili şunları kaydetti:
“Sözleşmesi sezon sonu bitecek bütün oyuncularla konuşacağız. Şener Özbayraklı’yı Beşiktaş’a teklif ettiğimiz haberleri dolaşıyor. Şener Özbayraklı’yı Beşiktaş’a veya kimseye vermeyeceğiz. Onun da sözleşmesini uzatacağız. Aynı şekilde Skrtel’in de. Hocamız kiralık oyuncularımızdan Ayew’in mutlaka kalmasını istiyor. Opsiyonunu ödeyip bonservisini almamız söz konusu değil. Takımının Premier Lig’e çıkıp çıkmama durumu da durumunu belirleyecek.”
Takımdan ayrılan ve gitmesi muhtemel futbolcularla ilgili Ali Koç, şöyle konuştu:
“Barış Alıcı, Fenerbahçe’ye yıllarca hizmet edecek. Barış’ın doğru kıvama gelebilmesi için oynayacağı bir yere gitmesi gerekiyordu. Ozan Tufan, özel bir vaka, özel bir yetenek. Zaman zaman kilo alıp verse de inanılmaz bir fizik gücü var. Ne yazık ki Fenerbahçe’ye katkı sağlayamadı. Sezon başı onu kadro dışı bırakmak zorunda kalmıştık. Son konuşmamızda ona inancımızı söyledik. ‘Fenerbahçe’ye katkı sağlayacak konuma gel.’ dedik. Yiğithan Güveli de bizim evladımız. O bizim her zaman evladımız olacak. Malatyaspor’a verdik ama satın alma opsiyonunu biz aldık. Aatıf Chahechouhe’yu da isteyen kulüpler var. Çaykur Rizespor’la anlaştık. Ancak ne yazık ki Aatıf, Rizespor’la anlaşamadı. En kısa sürede anlaşmasını bekliyoruz.”
Sakatlığı bulunan Tolga Ciğerci’nin durumunu da anlatan Koç, “Tolga Ciğerci, bugüne kadar Fenerbahçe’den bir kuruş para almadı. Sahalara dönmeden de ödemeyeceğiz. ABD’ye, dünyanın en iyi ayak doktoruna yolladık Tolga’yı. Bu oyuncunun sıkıntılı döneminde yanında olduk. Sahaya döndürebilirsek çok örnek bir hikayeye imza atmış olacağız. Sahalara dönmesini de bekliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
VOLKAN DEMİREL’İN AFFI KONUSU
Ali Koç, Volkan Demirel’in affedilme süreciyle ilgili şunları söyledi:
“Volkan Demirel konusu biraz farklı. Volkan’ın nasıl kadroya döneceği konusunu adım adım tarif ettim. Kendisi ya anlamadı ya da mesajı almadı. Söz konusu Fenerbahçe’yse biz de inatlaşma olmaz. Volkan, takıma dönme isteğini Ersun hoca gelince iletti. Hocamız da ben de uygun gördüm ama dönmesi için neler yapması gerektiği belliydi. Biz kendisiyle yaptığımız görüşmede samimiyetini hissettik. Yapması gerektiğini biliyordu ve kendisine yakışanı yaptı. ‘Yazılı açıklama yapayım.’ dedi, pek samimi olmayacağını söyledik ama kararı ona bıraktık. Açıklamasını idman sahasında yapmak istedi ama o gün ağır hava şartları olduğu için kantine alındı. Volkan beklediğimiz sorumlulukları alacaktır. Harun da 15 gün oynayacak durumda değil. O oynayacaktır.”
KOÇ’TAN FFP AÇIKLAMASI
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, UEFA’yla yapılan Finansal Fair Play (FFP) anlaşması kapsamında bu sezon sonunda 30 milyon avro olan zarar limitinin geçen yıl itibarıyla 3 kat fazla geçildiğini belirterek, “Gözümüzü ne kadar karartacağız, bu UEFA’yla 31 Ocak’ta yapacağımız toplantıda netleşecek.” dedi.
Ali Koç, FB TV’de “Camiaya Sesleniş” programında yaptığı açıklamalarda, FFP konusuna değindi.
FFP’nin iki ayağı olduğunu vurgulayan Koç, şunları kaydetti:
“Birincisi aldığın kadar satabilme ayağı. Dört yıllık anlaşmanın sonunda 30 milyon avro zarar limitiniz var. Dördüncü yılımız mayısta bitecek. Geçen mayıs itibarıyla 90 milyon avro gerideyiz. Yani 3 misli gerideyiz. Bizim bu sezon 60 milyon avro kar etmemiz lazımdı. Önümüzdeki sezon biz cezalandırılacaksak o zaman sadece yerel lige bakmak zorundayız. Gözümüzü karartma konusunda ikinci unsur ise limiti aştığınız zaman oyuncu alsanız bile UEFA listesine yazamamanız. Burada da Avrupa’da oynatmayıp ligimizi domine etmek istiyorum yaklaşımı var. Bu, bizi nereye götürecek, gözümüzü ne kadar karartacağız, bu UEFA’yla 31 Ocak’ta yapacağımız toplantıda netleşecek.”
Yaptıkları sermaye artışı sonucu Futbol AŞ’ye giren paranın UEFA tarafından değerlendirilmesi konusunda görüşmeler yaptıklarını da aktaran Koç, “Biz bu parayı gelir olarak kaydedebilir miyiz diye, UEFA’ya soruyoruz. İlk defa böyle bir şey oluyor. Buna nasıl muamele yapacaklarını bilmiyorlar henüz. İlk izlenimimiz dernek tarafından yapılan hibe girişi benden geldiği için saymayabilecekleri yönünde. Bu da sermaye artışının 3’te 2’lik kısmı. Diğer 3’te 1’lik kısmı sayabilirler. Biz de ‘Derneğin yaptığını da sayın.’ diyoruz. Bir kişi hibe yapsa da dernekteki 33 bin kişiyi temsil ediyor. Bunu sayacaklar mı, bakacağız.” ifadelerini kullandı.
Mevcut mali yapıda Mart 2019’dan sonrasını göremediklerini dile getiren Koç, “Şu an 3 milyar liranın üzerinde bir borcumuz var. Her sene de çarkları döndürmek için kulübün 1 milyar liraya ihtiyacı var. Seferberlik haline getirmek için bir kampanya planladık. Size talepte bulunacak yüzüm olması için ben kendi elimden geldiğince katkı sağladım. Bir kampanya yapmaya karar verdik. Ayda 5 ila 10 lira vereceklerden tutun bir seferde 500 bin lira verecek insanlara uzanan bir kampanya. Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan kaynakları için bir kampanya için düğmeye basmaya yakınız. Taraftarların yapacağı kampanyanın UEFA tarafından gelir olarak kabul edilebileceği konusuyla da karşı karşıyayız. El ele, omuz omuza Fenerbahçe’yi en azından FFP sıkıntısından çıkarma konusunda yardımı olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“BAŞARISIZ OLDUK”
Ali Koç, futbolda şu ana kadar başarısız olduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Futbolda iyi gitmediğiniz zaman diğer konuların hiçbir anlamı kalmıyor. Özetle başarısız olduk diyebiliriz. Biz buraya sürdürülebilir başarıyı hedefleyerek geldik. Bu hedefimizi yarım sezonluk futbol sezonu değiştirmeyecektir. Bu camia bizi buraya layık gördüğü sürece, biz doğru gördüğümüz yoldan devam edeceğiz. 7 ayda sermaye ve sponsorluklarla 115 milyon avroluk kaynak oluşturduk ama bunların hiçbirini transfere harcamadık. Sattığımız oyunculardan kaynak oluşturduk. FFP’yi yok sayıp bu paraları transfere harcamak Fenerbahçe’ye ihanet olur.”
Sezon başı teknik direktörlük görevi için Phillip Cocu’yu tercih etmekte hatalı olduklarını anlatan Koç, “Hata yaptık. Dönüp baktığımızda bu tercihin yanlış olduğunu görüyoruz. Hollandalı hocaların hem Türkiye’deki hem de Avrupa’daki başarılarını daha iyi düşünmeliydik. Maalesef hocamız, ülke ve kulüp şartlarına uyamadı, zorlandı. Barcelona’nın başkanıyla sezon başında başka bir konuda görüşürken, Cocu konusunda beni tebrik etti. ‘Hoca arayışındayken bizim listemize de girmişti Cocu.’ dedi. İnanıyorum ki Cocu burada olmadı ama başka yerde başarılı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Sportif direktör Damien Comolli’nin futbolun tek patronu olduğunu vurgulayan Ali Koç, “Ersun hocayı iyi ki getirmişiz. Saha içi kadar saha dışında da canlanmaya ihtiyacımız vardı. Ersun hoca bunu çok iyi yapıyor. Kısa sürede farklı bir hava geldi. Volkan Ballı tekrar döndü. Yönetim kurulu üyemiz Selahattin Baki’yi de futbola yönlendirdik. Bu ekibin gelmesiyle Comolli’nin işi hafifledi. Comolli’nin yetkilerinin alınması söz konusu değil. Futbolda tek patron Comolli’dir. Bugün de bu görev kendisinde. Fenerbahçe’de sportif direktör kimse, futbolun CEO’su da odur.” şeklinde konuştu.
“YARGITAY SÜRECİ ÇOK AMA ÇOK UZADI”
Ali Koç, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “futbolda şike” soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla ilgili devam eden dava süreciyle ilgili şunları belirtti:
“Bu davanın her aşamasını, her adımını takip ediyoruz. Diğer taraftan Yargıtay süreci de çok ama çok uzadı. Bu kadar uzamasına gerek var mıydı, bilemiyorum. Er ya da geç bu davada bizim hakkımız olan sonuç çıkacaktır. Zerre kadar şüphem yok. Çıkana kadar da takipçisi olacağız.”