İnanalım mı?..
Necdet Buluz
Beyaz Saray, “DEAŞ’la mücadelenin yeni evresine geçiş yaparken, ABD askerlerini Suriye’den ülkeye geri çekmeye başladık” açıklaması yaptı. Başkan Trump da açıklamalarında Suriye’den geri çekilecekleri mesajını verdi.
ABD’li yetkililer çekilme kararının Trump ve Erdoğan arasında yapılan telefon görüşmesinden sonra alındığını söyledi. Görüşmenin ardından alınan kararların uygulanmaya başladığı da yine Amerikalı yetkililerce dile getirildi.
Şu noktaya dikkat:
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD birliklerinin Suriye’den dönüşünün başladığını ancak “yerel ortaklarla” çalışmaya devam edeceklerini açıkladı.
Türkiye’nin Suriye’de Fırat’ın doğusundaki terör örgütlerine karşı bir harekât başlatmanın arifesinde yapılan bu açıklamalar karşısında “inanalım mı?” demekten kendimizi alamıyoruz.
Çünkü daha önce de Trump, Suriye’den çekileceklerini açıklamış,ancak bu açıklamalar havada kalmış ve inandırıcı olmamıştı.
Fazla yorum yapmayalım, gelişmeleri bekleyip, görüşlerimizi daha sonra yansıtacağız. Aşağıdaki açıklamalar bu kararın ne kadar gerçekçi olup olmadığı konusunda sizlere bir fikir verecektir.
Rusya lideri Putin, Pentagon’un Suriye’den ayrılma kararının ardından verdiği ilk tepkide “Birçok kez Afganistan’dan çekileceklerini söylediler fakat hala oradalar. Trump ile DEAŞ’ın yenildiği konusunda aynı fikirdeyim” açıklamasında bulundu.
Türk askeri ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, konuyu sıcağı sıcağına değerlendirdi. Bu değerlendirmeyi önemli bulduğumuz için bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istedik:
“Amerika, Suriye’den çekildiğine dair bir cümle kuruyor. Doğru ama bunun anlamı ne? Ve sahaya nasıl yansıyacak? Bir kere sahadaki taktiksel etkisini mi yoksa üslerle ilgili varlığını mı ortadan kaldıracak. Çünkü DEAŞ’la mücadele gerekçesiyle deniz piyadelerini getirmişti. Onunla beraber 155’lik obüsleri getirmişti, ateş desteği sağlıyordu. Şimdi onların çekilmesini mi gündem edip konuşuyor, yoksa 23 tane üs var, 23 tane üssü derdest edip, toparlayıp Suriye’den tamamen çıkmaktan mı bahsediyor? Bu belli değil. Bir diğer tarafı cümle eksik kurulmuş durumda. DEAŞ’la mücadele için ABD orada değil. O bir gerekçe. O gerekçe üzerinden İsrail’in güvenliği başta olmak üzere coğrafyayı bir şekilde domine eden bir başka terör örgütü. Yaklaşık 50 bin kilometre, Suriye’nin 3’te biri. 175 bin kilometre karenin 3’te birini YPG-PKK’ya tahsis etmiş durumda. ABD yaptı bunu. Şimdi orası ne olacak? Yani çıktı kelimesi YPG-PKK’nın etkisizleştirilmesi anlamına geliyor mu? Veya YPG-PKK kalırsa orada nasıl bir denklemle beraber varlığı devam edecek, buna Türkiye nasıl bakacak, Türkiye’nin bunun üzerinde ortaya koyacağı etki ne olacak? Bir diğer tarafıyla sorumuz şu; Türkiye’nin operasyon yapmasını engelleyen bir vaatle mi karşı karşıyayız? Trump ağzından bir cümle ile mi karşı karşıyayız? Bu önem taşıyor. Vekâletler savaşında şunu gördük; Lider seviyesinde kamu diplomasisi yapılıyor. Lider seviyesinde psikolojik harekât yapılıyor. Lider seviyesinde aldatma, şaşırma, yanıltma, oyalama, kandırma yapılıyor. Böyle bir fotoğraf varken bu neye ihtiyaç duyar; tamimiyle ve tamimiyle garantiye ihtiyaç duyar.”
Yazımızı noktalamadan konu ile ilgili son gelişmelere de bakalım:
ABD’nin Suriye’den birliklerini çekme kararını duyurmasının ardından Suriye’nin Irak sınır hattında dün gece hareketli saatler yaşandı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 23.00 sularında daha önce ABD’nin terör örgütü YPG/PKK’ya silah ve mühimmat taşıdığı üstü kapalı tırlar, Irak yönünde ilerlemeye başladı.
Daha önce sevkiyatlardan sonra, içlerinin boş olduğu görülebilir şekilde üstleri açık Irak’a dönen tırlar, bu kez üstleri kapalı şekilde giriş yaptı.
Dönüş için elektriğin kesildiği gece saatlerini seçen tırların konvoy halinde, bir kısmının üstü kapalı, bir kısmının ise açık olduğu görüldü.
Üstü açık tırlarda, iş makineleri ve mayın temizleyicilerin yer aldığı görüldü.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz