MHP, TC’ye neden
sahip çıkmadı?…
Necdet Buluz
AKP ile “cumhur” ittifakında buluşan MHP’nin, siyasi çizgisinde derin kırıklar yaşadığını görüyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tabanında da şaşırtan gelişmelerin yaşanması “MHP’nin söylemleri ile ortaya koyduğu tavrı çelişiyor” yorumlarını da beraberinde getiriyor.
Tabanın beklentisi iki konuya değinelim:
MHP, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Genel Milletvekili Seçimleri’nde, seçmenlere sundukları beyannamelerde, “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” ın mağduriyetinin giderileceği sözünü vermişti.
Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından açıklanan beyannamede, çok sayıdaki konuda önemli düzenlemeler yapılacağı vaat edilmişti. Bunlardan biri de ‘Emeklilikte Yaşa Takılanların’ sorunlarının çözülmesi olarak biliniyor.
Bu kadar mı? Hayır.
MHP tabanını şaşırtan diğer bir gelişmenin ise “3600 ek gösterge artışı” konusunda yaşanıyor.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, 10 Nisan’daki grup toplantısında; ‘Emniyet mensuplarımızın hak ettikleri konuma gelmeleri, özlük haklarının iyileştirilmesi için üzerimize düşen ne varsa yapacağımızın sözünü veriyoruz. Emniyet çalışanlarımıza yıllardır bekledikleri ek gösterge artışından tutun da emekli polislerimize verilen 100 liralık temsil tazminatının yükseltilmesi için gerekli müracaatı derhal yapacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum’ demişti.
MHP’nin en çarpıcı tavır değişikliği İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün çözüm sürecinde T.C. yazılı tabelaların kaldırılması skandalını Meclis’e taşımasıyla yaşandı.
İYİ Partili Öztürk, önergesinde Anayasa’nın ilk maddesinde yer alan ‘Türkiye Cumhuriyeti bir devlettir’ ibaresine vurgu yaparak, “Hangi kamu kurum ve kuruluşlarının adlarından Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin kaldırıldığını, bu eylemin talimatının kim tarafından verildiğinin ortaya çıkarılması için Meclis araştırması açılması gerektiğini” belirtti.
Yapılan konuşmalardan sonra oya sunulan önerge, AKP’nin “ret’” MHP ve HDP’nin “çekimser” oylarıyla kabul edilmedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 29 Temmuz 2014’te yaptığı konuşmada, aynı konuya temas ederek, “Bir defa şunu buradan açık açık beyan ediyorum; bizim Recep Tayyip Erdoğan isimli bir kardeşimiz yoktur, olamayacaktır. Türk’üm demekten rahatsız olan bir adamın Ülkücü kardeşi olamaz. T.C’yi tabelalardan silen, Andımızı kaldıran, Türklükle karşıma gelmeyin diyen bir adam Ülkücüye kardeş olamaz” diyerek AKP’ye sert tepki göstermişti.
MHP’li il teşkilatları da aynı dönemde T.C’nin tabelalardan silinmesini protesto için çok sayıda eylem düzenlemiş, sert tepki göstermişti. Çelik, “Bütün bu gelişmelere bakıldığında, MHP’nin seçmenlerini söylemlerle oyaladığı, eylemleriyle de Meclis’te AKP’ye açık destek verdiği gerçeği ortaya çıkıyor” diyor.
Aslına bakılacak olursa MHP’de tabanda sıkıntı yaratan daha birçok konu var.
Biz bunları bir kenara bırakalım. Asıl soruya geçelim:
MHP, özellikle TC’ye neden sahip çıkmadı ve Meclis’teki oylamada “çekimser” kaldı?
Bahçeli, İYİ Parti’yi tanımıyor. Genel Başkan Akşener’e de kin duyuyor. İYİ Parti tarafından gelen veya Meclis’e sunulan önergelere de bu nedenle sıcak bakmıyor. MHP’ye ters gelmese bile bazı konularda tabanın tepkisine rağmen bildiğini okuyor.
Yapılanlar doğru mu? Kesinlikle değil.
Daha dün TC konusunda söyledikleri ortada. Bu konuda söylenmedik söz de bırakılmadı. Şimdi, TC konusunda “çekimser” kalmak MHP’ye yakışıyor mu? Çelişki burada ve Bahçeli söylediklerinin arkasında duramıyor.
Kaldı ki HDP ile aynı safta olmamaya da büyük özen gösteren MHP, TC konusunda “çekimser” oy kullanarak aynı çizgide de buluşmuş oldu. MHP tabanı bunu içine sindirebilecek mi?
Seçmen, hangi partiye mensup olursa olsun, siyasilerin verdikler, sözleri tutmasını ister ve bekler. Siyasilerin de inandırıcı olmaları için verdikleri sözlerin arkasında durması gerekiyor. Çelişkiler ve söylenen sözlerin unutulması mutlaka sandıklara yansır. Bunun unutulmaması gerektiğinin altını kalınca çizmek istiyoruz.
Son olarak şunu da ekleyelim:
Kader mahkûmları için MHP’nin istediği af konusunda da şu ana kadar beklenen gelişme olmadı. Kamuoyunda af konusunda da beklentinin büyük olduğunu söylemeliyiz.
mecdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz