TAŞDELEN LONDRA’DA ÇANKAYA MODELİNİ ANLATACAK
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Londra’da Avrupa Solunun önemli aktörlerinin katılacağı “Çoğunluk İçin Avrupa-Avrupa’yı Dönüştürecek Sol Bir Strateji Geliştirmek” konferansına katılarak, dünya ve Türkiye’de sosyal demokrat belediyecilik uygulamalarını anlatacak.
Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Londra’da düzenlenecek “Çoğunluk İçin Avrupa-Avrupa’yı Dönüştürecek Sol Bir Strateji Geliştirmek” konferansına katılacak.
Konferansın açılış konuşmasını Jeremy Corbyn’in yapması beklenen konferansta Çankaya Belediye Başkan Alper Taşdelen’in yanı sıra Portekiz Başbakanı Antonio Costa, Yunanistan Maliye Bakanı Euclid Tsakalatos, Londra Belediye Başkanı Sadiq Kahn, Syriza’dan Marina Prentoulis, Demos’tan Carl Miller, ekonomist Ann Pettifor, LSE Küresel Yönetişim Profesörü Mary Kaldor’un gibi önemli simlerin bulunduğu konferansta, dünya ve Türkiye’de sosyal demokrat belediyecilik uygulamalarını anlatacak. Taşdelen, Londra Belediye Başkanı Sadiq Kahn ile aynı oturumda “Değişen Avrupa’da Belediyeler” başlıklı bir konuşma yapacak.
Dünyanın her alanda büyük krizler yaşadığı bir dönemde, insani krizlerden ekolojiye, toplumsal çöküşten ekonomik adaletsizliğe kadar her alanda sosyal demokratların alternatif stratejiler geliştirmesinin tarihi önemde olduğunu belirten Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Londra Konferansı’nda bu politikaların ele alınacağını belirtti. Taşdelen, Türkiye’yi, Cumhuriyet Halk Partisini ve sosyal demokrat belediyeciliği temsil etmekten büyük bir onur duyduğunu ifade etti.
Alper Taşdelen konuşmasının çerçevesinin genel hatlarını şöyle dile getirdi:
“Sosyal demokratların temel görevi arka sırada kalanları yani yoksulları, ezilenleri, eşitsizlik yaşayan herkesi kapsaması ve bütün bu kesimlere yeni bir ufuk açmasıdır. Biz Çankaya’da bu anlayışla çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik ve toplumun bütün kesimlerine ulaşacak bir model inşa ettik.
Çankaya Belediyesi olarak gerek doğrudan yardım alanında (Halk Kart, giysi, gıda, ev eşyası, eğitim vb. yardımları), gerekse yoksulluğun yaygın olduğu bölgelere özel önem vermek gibi hizmet önceliği alanında ve gerekse kentsel sanayiyi, tarımı, turizmi vb. geliştirmeye ve kentsel istihdamı artırmaya yönelik doğrudan yoksulluğu azaltıcı/önleyici politikalar alanında çalışmalarımızı bu perspektifle yürütüyoruz.
Biz sağlığın ve eğitimin temel bir hak olduğuna inanıyor ve ücretsiz olmasını savunuyoruz. Bu çerçevede 5 yılda 24 bin 750 kişiye evde ücretsiz sağlık hizmeti sunduk. Yardıma ihtiyacı olan yaşlı ve engelli 4 bin 500 hanede düzenli temizlik gerçekleştirdik. Sağlık merkezlerimizde 140 bin vatandaşımıza birinci basamak ve ağız diş sağlığı hizmeti sunduk. 70 bin Çankayalıya Sağlık Kart dağıttık. Yine 5 yılda 2000 haneye, aileleriyle 10.000 kişiye Halk Kart projesi başlattık. Aynı süre zarfında 65 bini aşkın vatandaşımıza gıda kolisi desteği ve eşya yardımında bulunduk.
Geride bıraktığımız 5 yılda toplumun bütün kesimlerine her alanda hizmet götürdük. Çocuklarımızın bilimsel, laik ve çağdaş bir eğitimle yetişmesi için 7 kreş açarak kreş sayımızı 12’ye çıkardık. 5 yılda 4 bin 439 çocuğumuzu mezun ettik. Her yıl 1500 çocuğa eğitim imkânı sağlayacak kapasitemiz mevcut. Bugün itibariyle Türkiye’nin en büyük kamu kreş işleticisiyiz.
Özellikle kent yoksullarının yaşadığı bölgelerden başlayarak 218 okulumuzu yeniledik ve bütün eksikliklerini giderdik. Çocuklarımıza dünya klasiklerinden oluşan ve bilimsel gelişmeleri anlatan, dünyaya değer katan insanları tanıtan Çankaya Çocuk Kitapları serisi kapsamında 400 bin kitap basıp, dağıttık. 75.000 kırtasiye setini ihtiyacı olan öğrencilerimize ulaştırdık.
Ülkemizde örneği bulunmayan 420 kişilik kız öğrenci yurdu açtık. Yeni dönemde ise 1200 kişilik erkek öğrenci yurdu projesini yaşama geçireceğiz. Çankaya’nın Filizleri Projesini yaşama geçirdik ve ihtiyacı olan 288 üniversite öğrencisine burs verdik. Yine ihtiyacı olan 3600 öğrenciye ev eşyası desteği sağladık.
Özellikle kadınları eve hapseden, onları yaşamdan koparmak isteyen bir iktidar anlayışına karşı 14 yeni Çankaya evi açarak toplam sayıyı 29’a çıkardık. 30 bini aşkın ve çoğunlukla kadın olan yurttaşlarımıza özellikle de istihdama yönelik kurslar veriyoruz.
5 yılda ekonomik sorunlar yaşayan 36 bin yurttaşımız için geziler düzenledik. Çoğunlukla sinemaya gitme imkanı olmayan yurttaşlarımız için mahallerde yazlık sinema etkinliği gerçekleştirdik ve 120 bin insanımızı yazlık sinemayla buluşturduk.
5 yıl boyunca her sabah toplamda 750 bin kişiye çorba ikram ettik. Ramazan’da oruç tutan 785 bin Çankayalıya yemek çadırlarında iftar imkanı sağladık. 150 bin kişiye aşure ikramı yaptık.
Hoş Geldin Bebek projesiyle 2.183 aileye yeni doğan bebeklerin ilk 3 aylık temel ihtiyaçlarını hediye ettik.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar başlattık, festivaller düzenledik. Bu kapsamda Türkiye’de ilk mor bayrak alan belediye olduk. Kadın Sığınma Evi ile şiddet gören kadınlarımızı koruyor ve onlara istihdam imkanı sağlıyoruz.
5 yıl boyunca kültür ve sanat alanında büyük bir atılım gerçekleştirdik. 5 yeni kültür merkezi açtık ve tümü ücretsiz yüzlerce etkinlik düzenledik. 700 bin vatandaşımıza kültür-sanat hizmeti sunduk.
Doğa dostu bir kent için çok büyük parklar kazandırdık ve geri dönüşüm konusunda örnek projeleri yaşama geçirdik. 5 yılda Çankaya’ya 605.988 metrekare yeşil alan kazandırdık ve yine aynı sürede 151 ton atık ambalaj topladık.
Gerçekleştirdiğimiz bütün bu çalışmalar sosyal demokrat belediyeciliğin insan odaklı, çevre odaklı ve kent hakkı odaklı bir anlayışın sonucudur. Bugün % 70’lere varan oy oranı aslında doğru yöntem ve çalışmalarla kitlelerin kazanılabileceğini bize göstermektedir. Temel mesele nasıl bir kent modeli istediğiniz ve buna yönelik ne yaptığınızdır. Biz Çankaya’da kamucu bir anlayışla toplumun bütün kesimlerine özellikle de arka sırada kalanlara sürekli, düzenli hizmet götürüyor ve onlarla yeni bir kent düzeni inşa ediyoruz.”