“Yaşanan ekonomik krizde
3 ülkenin izi var…”
Necdet Buluz
Son bir ay içinde yaşandığımız ekonomik krizin nedenlerinin araştırılması için sorunlar masaya yatırıldı. Yapılan analizlerde krizlerin sorumlusu Amerika, İsrail ve İngiltere olarak ortaya çıktı. Yapılan araştırma ve incelemeler sonunda “Yaşanan ekonomik krizde 3 ülkenin izi var” görüşü ortaya konuldu.
Burada özellikle şu noktanın altını çizelim:
Vatandaşlar, ekonomik krizde dış ülkelerinin baskısının ve rolünün varlığına inanıyor. Bu nedenle de bizi yönetenlerin etrafında yer alıyor. Her alanda fedakârlık yapmaya hazır olunduğu mesajları da veriliyor. Milli şuur ve birlik bütünlük ön plana geçiyor.
Daha açık ifade ile, Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti, birlik ve bütünlük içinde hareket etmeyi başarmıştır. Belli bir noktada birleştirmiş, sorunun dışarıdan kaynaklandığına inandırmıştır. Bunu da büyük bir başarı olarak değerlendirmek durumundayız.
Adı geçen bu 3 ülkenin krizden sorumlu tutulmasının detaylarına da bakalım:
İstanbul Üniversitesi (İÜ) öğretim üyeleri tarafından Türkiye’nin özeti şeklinde değerlendirilen 12 ilde 15-74 yaş aralığındaki tüm sosyo-ekonomik gruplar üzerinde gerçekleştirilen “Döviz/Dolar Krizi Üzerine Vatandaş Algısı-Tutum ve Davranışlarının Analitik Boyutta İncelenmesi” konulu araştırma sonuçlandı.
Katılımcılara 38 farklı sorunun yöneltildiği araştırmada, Türkiye’deki her 4 kişiden 1’inin bu krizi tek başına ekonomik bir kriz olarak gördüğü ortaya kondu.
Araştırma sonuçlarına göre Türk halkının yüzde 75’i ise sadece siyasi kriz olarak görmekte. Hatta ekonomik kriz olarak gören bu grubun içindeki her 10 kişiden 4’ü bunu bir ekonomik kriz olmanın ötesinde, sadece bir döviz krizi olarak algılıyor.
Söz konusu araştırma sonuçları büyükşehirler ve Türkiye geneline göre karşılaştırıldığında, İzmir sorunu ekonomik olarak ele alırken, İstanbul sorunu döviz odaklı değerlendirdiği anlaşılıyor.
İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikar, gençlerin ekonomik olarak değerlendirdiği sorunun yaş ilerledikçe siyasi soruna evrildiğini belirtti.
Doç. Dr. Zülfikar, “Gençler biraz daha ekonomik görüyor ama yaş ilerlemeye başladığında net olarak ‘bu sorun siyasidir’ denilmeye başlanıyor. Deneyim işin içine girdiğinde siyasi olduğu konusunda fikir birliğine varılıyor. Katılımcıların yüzde 84’ü siyasilik anlamında ülkeleri çok net ifade ediyor” dedi.
Çoğunlukla krizin arkasında birden fazla ülkenin olduğunun dile getirildiğini anlatan Zülfikar, “Katılımcıların yüzde 15.9’u bunun bir dahili kriz olduğunu ve arkasında herhangi bir ülkenin olmadığını belirmiştir. Bu krizin arkasında bir ya da daha fazla ülke olabileceğini belirtenlerin oranı yüzde 84.1’dir. Bu kitle tarafından etken ülke algısı yüzde 55.43’le ABD, İsrail yüzde 19.46’yla İsrail ve yüzde 12.26’yla İngiltere olarak görülmektedir. Ağırlıklı olarak 9 ülke dillendiriliyor ama 3 ülke üzerinde ağırlıklı duruluyor. Bunların içinde Amerika ilk sıraya geliyor” ifadelerini kullanıldı.
Dolar bozdurma konusunda ülke genelinde bir mutabakat gözlendiğine işaret eden Zülfikar, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Dolarım olsa bugün bozdurup TL’ye çeviririm fikrine halkın yüzde 76.3’ü katılım gösteriyor. Görüşmecilerin kendilerini yakın hissettiği siyasi eğilimler bazında bu krizin sonrasında gelecek yük algısı ve bunun için hazır olunan fedakarlık düzeyi arasında anlamlı bir ilişki söz konusudur. Genel olarak incelendiğinde, araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 78’i bu krizin ciddi ekonomik yüklerinin olacağı, yüzde 82.5 katılımla da ‘ülkem için bu fedakarlığı yapmaya hazırım’ ifadesi ile karşılaşılmaktadır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz:
Gerçek anlamda bir ekonomik kriz yaşadık. Bunu şu an tam anlamı ile atlattığımızı da söyleyemeyiz. Çünkü, ekonomistler “Yakında büyük zamlarla karşı karşıya gelebiliriz” diyor.
Yaşananlar, geçmişe dayalı ekonomik hatalardan mı, yoksa, dış ülkelerin tezgahlarından mı kaynaklanıyor, bunu zaman içinde daha net görebileceğiz.
Ancak, bugün sorun nereden kaynaklanıyorsa kaynaklansın, bu sıkıntıları birlik ve bütünlük içinde kısa zamanda atlatmamızdır. Böylesi bir zamanda geçmişi sorgulamak bize bir şey kazandırmaz.
Ortalık durulduğunda şapkamızı önümüze koyup “Nerelerde hata yapıyoruz?” sorgulaması ile yeni kararlar ve önlemler alarak yolumuza devam etmek durumundayız.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz