İran’ı karıştıracaklar…
Necdet Buluz
Amerika’nın İran’a başlattığı ambargonun en can alıcı noktası, bu ülkeyi ekonomik olarak dar boğaza sokmak ve ülkede var olan sıkıntıların daha da artmasını sağlamaktır. Böylece, İran halkının rejime karşı ayaklanması ve karışması hedefleniyor.
Amerika, bu operasyonda yalnız değil. İsrail’in ve özellikle de Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin desteği ile İran’a uygulanan ambargonun kısa zamanda olma bile uzun vadede sonuç verebileceği hesaplanıyor.
İsrail, bölgede en büyük tehdit ve tehlike olarak İran’ı görüyor. Suudi Arabistan ile diğer Körfez ülkeleri de Şii yayılmacılığının önlenmesi için İran’ın zayıflatılmasını istiyorlar. Bu nedenle de Amerika’ya destek veriyorlar.
İran’a uygulanmaya başlayan ambargo sürecine ve gelişmelerine birlikte göz atalım:
ABD Başkanı Donald Trump, 14 Temmuz 2015’te Avusturya’nın başkenti Viyana’da P5+1 (ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve Almanya) ile İran arasında imzalanan ve 16 Ocak 2016’da yürürlüğe giren Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini ve İran’a yönelik yaptırımların yürürlüğe sokulacağını duyurmuştu.
Trump’ın kararının ardından ABD Hazine Bakanlığından, İran’a yönelik ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos’ta, ikinci yaptırım paketinin ise 4 Kasım’da devreye gireceği bildirilmişti. İlk yaptırım paketi Trump’ın planları kapsamında açıklanan tarihte devreye girmiş oldu.
ABD’nin İran ambargosu 6 Ağustos itibarıyla resmen başladı. Ambargo kapsamında ABD, İran’ın ABD doları ile ticaret yapmasının önüne geçerek, ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrol ticaretine darbe vurmak istiyor.
Buna ek olarak İran’ın, otomotiv yedek parça ticareti de sınırlandırılacak. Yaptırımlar, ABD yaptırım kararına uymayarak İran ile ticaretini sürdüren diğer ülkeleri kapsayacak şekilde uygulanacağı için söz konusu ambargolardan üçüncü ülkeler de etkilenebilecek.
ABD’nin ilk yaptırım paketinin 6 Ağustos’ta resmen devreye girmesinin ardından başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerin İran konusunda ABD’yi izleyip izlemeyecekleri merak edilirken Avrupa cephesinde kritik bir açıklama geldi.
Fransa, İngiltere ve Almanya, “AB hukuku ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı uyarınca İran ile meşru ticaret yürüten Avrupalı firmaları koruma konusunda kararlıyız” şeklinde ortak bir açıklamaya imza attı.
Ortak açıklamaya imza atan Fransa, İngiltere ve Almanya Haziran başında ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya bir mektup göndererek Beyaz Saray yönetiminden İran’a yönelik yaptırımlardan Avrupalı şirketlerin muaf tutulmasını istemişti.
Diğer bazı Avrupa ülkelerinin de ambargo karşısında yakında tavır takınabileceklerine dikkat çekiliyor.
Üç ülkenin ortak mektubunda aynı zamanda İran’ın uluslararası para transfer sistemi SWIFT’ten de hariç tutulmaması gerektiği de vurgulanmıştı. Avrupa merkezli birçok şirketin, İran’da yaptıkları yatırımların sayısı son yıllarda artış gösterdi. Yatırımların başını ilaç, banka ve petrol sektörleri çekiyor.
İran ile özellikle ekonomik alanda sıkı ilişkilerde olan Türkiye, Çin, Rusya ve diğer Uzakdoğu ülkeleri de Amerika’nın uyguladığı ambargoya uymayacaklarını açıkladılar.
İran ile nükleer anlaşmadan çekildikten sonra ABD’nin uygulama kararı aldığı yaptırımlar yüzünden İran parası Nisan ayından bu yana yüzde 50 değer kaybetmeye başladı.
Yaptırımların etkisinden en az zararla kurtulmaya çalışan İran ilk önlem olarak döviz kurunu sabitledi. Nisan ayında dolar kuru 4 bin 200 tümene sabitlendi. Fakat karaborsada 1 dolar 12 bin tümenin üzerine çıkmış durumda.
Günlerdir hayat pahalılığının protesto edildiği İran’da, döviz kurundaki ani artış halkın alım gücünü düşürmüş durumda. İş yerlerinin üst üste kapandığı ve işsizliğin giderek arttığı ülkede sosyal medya üzerinden”genel grev ve protesto” çağrıları yapılıyor.
Daha önce iran’ı karıştırmak için bir dizi provakasyon yapılmış, dış güçler bu ülkenin iç işlerine karışarak halkın sokaklara dökülmesine neden olmuşlardı. Şimdi uygulanan bu provanın daha büyüğünün sahneye konulması için bir dizi çalışma yapıldığı ifade ediliyor.
Özetleyecek olursak:
İran’a karşı uygulanan ambargodan ve de içeriden ülkenin karıştırılmasından en fazla zarar görecek ülkelerden birisi Türkiye olacaktır. Bu konuda şimdiden gereken önlemlerin alınması ve her türlü gelişemeye karşı hazırlıklı olunması gerekiyor.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz