Seçimlere hazır olmak…
Necdet Buluz
Gündemde yerel seçimlerin erkene alınması konusu tartışılıyor. Bu tartışmalar şimdi de genel seçimler eklendi. Özellikle AK Parti’nin Meclis çoğunluğunu sağlayamaması nedeni ile genel seçimlerin de erkene alınabileceği ifade ediliyor.
KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır bir panelde yaptığı açıklamada hazırladığı grafikler üzerinden Türkiye’deki seçmen yapısını ve eğilimlerini anlattı. Ağırdır, Türkiye’de siyasetin dini inanç ve etnik aidiyetlerine sıkıştırıldığını belirterek, “52 seçim de yapsak sonuç değişmez. ‘Kürt-Türk, Laik-dinci’ diye 4 kutuplu bir durum karşımıza çıkıyor. Kimlik siyaseti yapmayan, ‘tüm kesimleri kucaklayacağım’ diyen bir parti başarabilir” ifadelerini kullandı.
Burada duralım:
Ağardır’ın bu açıklamalarından yola çıktığımızda kimlik siyaseti yapmayacağını, tüm kesimleri kucaklayacağını meydanlarda seslendiren Muharrem İnce’nin aldığı oyun yüksekliği hemen ortaya çıkmış oluyor.
Ağırdır, 8 ay sonraki yerel seçimlerde de AK Parti’nin İstanbul, Ankara gibi büyük kentleri kaybedebileceğinin muhtemel olduğunu ifade ediyor.
81 ilin 24 Haziran Seçim sonuçları ile sosyo-ekonomik gelişmişlik haritalarının aynı olduğunu grafiklerle anlatan Ağırdır, eğitim seviyesi, ekonomik düzey yükseldikçe CHP’nin oy oranının da yükseldiğini vurguluyor.
Ağırdır Türkiye haritası üzerinde kırmızı, sarı ve koyu kahverengi ile gösterilmiş bölgeler üzerinden analizler yaptı. Ülkenin batısındaki büyük kentlerin ‘kırmızı’ İç Anadolu ve Karadeniz’in sarı, Doğu ve Güneydoğu’daki büyük kısmının koyu “kahverengi” gösterildiği haritayı gösteren Ağırdır, “Kırmızı yerler devlet olmadan da varolabilir, devlete ihtiyaç duymazken, diğer yerlerin kamu yatırımlarına, devlete, devletin yaptığı yola, hastane, köprüye ihtiyacı var” dedi.
Kırmızı ile gösterilen yerlerde CHP ‘nin oy oranın yüksek olması dikkat çekti. AK Parti ‘nin 3 renkteki her yerde olduğunu belirten Ağırdır, “3 nokta bir parti” ifadesini kullanarak, “illerde 4’lü, 5’li rekabet yok 2’li rekabet var. Baktığınızda seçime giren birçok parti var ama sonuçlarına baktığınızda yoklar.” ifadelerini kullandı.
Ağardır’ın açıklamalarında çok ince noktalar dikkat çekiyor:
“Kutuplaştırma aşılmadan, kimlik siyasetinin dışına çıkılmadan başarılı olunamayacağının artık görülmesi gerekiyor. Türkiye’nin yüzde 23.1 kendisini AKP ‘li olarak görüyor, yüzde 10’u da kendisini AKP sempatizanı olarak tanımlıyor. Baktığınızda ülkede her 3 kişiden biri AKP ‘li. Memnun olmadığı halde AKP ‘ye oy veren yüzde 10-15 arasında değişen bir kesim var. Bu kesim memnuniyetsiz olduğunda kararsız kalıyor, başka partiye gitmiyor. Muhalefet bu kesimi ikna etse tamamdı. Ama gri renkte olan bu kesim ikna edilemedi.”
Şimdi yazımızın başına dönelim. Yerel seçimlerden sonra genel seçimlerin de erkene alınabileceğinin tartışıldığına değinmiştik ya, Ağardır’ın bu konudaki görüşlerini de yansıtalım:
“Artık akılları, enerjileri bitti. Seçimle gelecek heyecana ihtiyaçları var. İnsanların korkuları geçtikten sonra, gündelik hayatta eleştirileri yüksek. Halkın yüzde 82’si eğitim sisteminin kötü olduğunu söylerken, yüzde 65 de ekonomiye güvenmediğini söylüyor. Türkiye insanının sağduyusuna güvenmek lazım. Mesela 2015’te “kızımı Kuran kursuna gönderirim” diyenlerin oranı yüzde 80 iken bugün bu oran yüzde 20’lere düşmüş durumda. Bilime güvenirsek biz buradan çıkarız. OHAL’e, korkuya rağmen yüzde 49 almak umutlanmaya değer. 2020’nin ilkbaharında ya da sonbaharında erken genel seçim olabileceğini düşünüyorum. Bu noktada yerel seçimlerde AK Parti, İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde de kaybedebilir. ”
Son nokta:
CHP ‘nin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidardan tarafından kodlarının ele geçirildiği, şifrelerini çözüldüğü iddiasında bulunan Ağırdır, “Türkiye insanın beklentileri ekonomik, korkuları kültürel ve yaşamsal. Korkunun ipleri de Erdoğan’ın elinde, yalan yanlış bilgilerle istediği gibi oynatıyor. Muhalefet umuda oynayarak kazanabilir” diyor.
Hiç kuşkusuz, gerek yerel seçimler öncesi, gerekse genel seçimlere yönelik birçok araştırma grubu çalışma yapacak. Sonuçları da göreceğiz.
AK Parti’nin 24 Haziran’daki oy kayıpları, yeni seçimlerde yerine oturur mu? Ya da MHP’siz AK Parti eski başarısını yakalayabilir mi?
Bunların yanıtlarını Partili Cumhurbaşkanı döneminde Erdoğan’ın ve kadrosunun çalışmalarının sonuçlarında arayacağız. Bunun için de önümüzde daha çok zaman olacak.
Erdoğan, partisinin kayıplarının nedenlerinin araştırılması için bir ekip kurdu. Sorunlar masaya yatırılacak. Erdoğan kurmaylarına” “Partinin oyu neden böyle çıktı bakmamız lazım. Partiyle ilgili sorunlar var. Listelerde de hatalar oldu. Başka hatalar da var. Bu sorunları gidermemiz lazım” diyerek atılması gereken adımları sıralamış. Değerlendirme sonunda eksiklerin giderilmesi yönünde yapılacak çalışmaların da etkili olabileceğini düşünüyoruz.
necdetes@mynet.com
www.facebook.com/necdet.buluz