24 Haziran seçimleri bütün yurtta sakin geçti.
Fakat seçim sonuçları tahlilleri özellikle HAVUZ ”SARAY ”MEDYASINDA büyük bir coşku yarattı.Bir anda adaylığı sürecinde İnce’ yi yerden yere vuranlar şimdi adeta İnce hastalığa tutuldular.
Aslında ilginç gibi gelen bu durum sonuçlar irdelendiğinde çok ta acayip görünmüyor.
Cumhurbaşkanlığını yeniden % 52.6 oyla kazanan Recep Tayyip Erdoğan dan başlayalım.İlk bakışta Cumhur ittifakı sayesinde Erdoğan Saray da kalmayı başardı.
Fakat Genel Başkanı olduğu partisi AKP %49.5 oy oranından 41 lere düşerek 8 puanlık bir kayıpla TBMM de iktidar çoğunluğunu kaybetti.
CHP son seçimlerde aldığı oy oranından 2.5 puan kaybederken aksine Meclisteki sandalye sayısını artırdı, üstelik 13 vilayette de yıllar sonra milletvekili çıkarmayı başardı.
Millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin adaylığıyla da partisine yeni bir ivme ve heyecan kazandırdı.Muharrem İnce her yere gitti, heyecanlı mitingler de oldu gerçekten. CHP örgütü olağanüstü katılım gösterdi. Bunu eğer bir başarı olarak değerlendiriyorsak bu açıdan bakmak gerekir buna. Bu çok önemli bir heyecandı. Sayın İnce’yi aday gösteren Sayın Kılıçdaroğlu’nun da hakkını daha önce teslim etmiştik.Şimdi hemen unutulması şaşırtıcı değil mi ?
Seçim öncesi sürece bir bakalım, Türkiye nasıldı? Demokrasi çok büyük açmazların içerisindeydi, tek adam rejimi görüntüsü ülkeye hakim olmuştu, insanlar geleceğinden emin değildi. Sayın Cumhurbaşkanının kararlarıyla yargı karar veriyor izlenimi bütün Türkiye’ye hakimdi. Ekonomi hiçbir şekilde iyi gitmiyordu. Böyle bir tabloda Sayın Kılıçdaroğlu millet ittifakını kurdu. 15 vekili İYİ Parti’ye verdi, baraj sorunu kalktı. Bakın barajı Sayın Kılıçdaroğlu kaldırdı. Gerek Meral Akşener’in diğer adayların aday olmasındaki engelleri kaldırdı. 100 bin imza için vatandaşlara çağrı yaptı. Bu çok büyük bir atılımdı. O günlerde herkes Kılıçdaroğlu’nu alkışlıyordu. Bugün ne değişti? Bugünkü eleştirileri anlayabilmek çok da zor değil aslında.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile Milletvekili seçiminde kullanılan oyları aynı kefeye koyup başarılılık ya da başarısızlık karnesi vermek bizce çok da adil değildir.
Asıl başarı bundan sonra buradan oyu aktarmakla olur. Bunu aktarmazsanız, seçim sürecine bağlı değişiklikleri başarı olarak görmek doğru değildir.
Özellikle CHP lileri uyarmak,Havuz,Saray Medyasının ve AKP nin İnce sevdasını iyi tahlil etmek her sosyal demokratın birinci görevi olmalıdır.
Onların amacının ”üzüm yemek değil ;bağcı yı dövmek ,İnce’ nin sırtından, CHP yi bölmek” olduğunu asla unutmayalım.