Çalışma yaşamını yakından tanıyan yeni Bakan Jülide Sarıeroğlu’nu işçi, memur ile emekliyi ilgilendiren bir dizi sorun bekliyor.

Hak-İş’te uzun yıllar uzman olarak çalışan Sarıeroğlu, memur sendikaları ile Hükümet arasında 1 Ağustos’ta başlayacak toplu iş sözleşmesi görüşmelerine başkanlık yaparak fiilen görevine “merhaba” diyecek.

Kuşkusuz yeni Bakanı bekleyen bir diğer önemli başlık, adeta yılan hikayesine dönen, yoğun tartışılmalara yol açan kıdem tazminatı. İşçi ve işveren kesiminin kabul etmediği Kıdem Tazminatı Fonu, öncekiler gibi yeni Bakanın da epey başını ağartacak gibi. Çalışan ile patronların karşı çıktığı yasal düzenlemenin hayata geçirilmesinin olası olmadığı geçmişte net olarak görüldü. Eğer uzlaşma sağlanamazsa ısrarcı olunmadan kıdemi yeniden rafa kaldırmak en doğrusu.

Düşük aylıkla yaşam zorluğu çeken milyonlarca işçi ve Bağ-Kur emeklisinin en büyük beklentisi yeni intibak yasasının bir an önce hayata geçirilmesi. Bilindiği üzere beş yıl önce 2000 öncesi emekli olanları kapsayan intibak yasası ile aylıklarında 50 ile 350 lira arasında artış olmuştu.

Yasa çıkarılırken nedense 2000 sonrası emekliler kapsam dışı bırakılarak ayrımcılık oluşturulmuştu. Haklı olarak hoşnutsuzluk ve yakınmalara yol açan bu durum söz verilmesine karşın bir türlü giderilmedi. Hatta bu konuda bir işçi emeklisi bireysel olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yüce Mahkeme’den henüz bir karar çıkmadı. Her zam döneminde aylıklar arasındaki makas 2000 sonrası emeklinin aleyhine giderek açılıyor.

Milyonlarca işçi ve Bağ-Kur emeklisi, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için intibak yasasının çıkarılmasını bugüne dek umutla bekledi, haykırdı. Ama seslerini duyan olmadı. Gözler şimdi işçi, memur ve emeklinin yaşadığı sorunları çok yakından bilen Bakan Jülide Sarıer’e yöneldi.

İntibak uygulaması ile aylıklarında göreceli artış olacak emeklinin, iğneden ipliğe her şeye her gün zam geldiği günümüzde bir ölçüde satın alma güçleri yükselecek, rahat nefes alabilecek. Dar gelirli kitlenin çözüm bekleyen diğer sorunları sağlık hizmetlerinden alınan katkı paylarının kaldırılması, aylıklarında memur emeklilerinde olduğu gibi toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca artış yapılması. Milyonlarca emekli, yeni Bakandan gelecek mesajları merakla bekliyor.

Bakalım emeklinin beklentilerini ne denli karşılayabilecek, ya da diğerleri gibi hayal kırıklığı mı yaratacak? Umarım bu kez intibak talebi ciddi şekilde gündeme gelir, karşılık bulur.

Malum, işsizlik bir yıldır rekor kırarak çift rakamlı hanelere yükseldi. Her beş gençten birinin işsiz gezdiği dikkate alınırsa bu konu da epey terleyecek Jülide Sarıeroğlu.

Hükümetin yıl başında büyük hevesle başlattığı istihdam atağında tüm teşviklere karşın istenilen sonuç alınamadı. İşsizlik yine ülkenin en önemli sorunu olarak çözüm bekliyor. Selefi Mehmet Müezzinoğlu, istihdamı artırmaya yönelik yoğun mesai harcadı, ama işsizlikte göreceli bir düşüş sağlanamadı. Sokaklar yine işsiz gençlerle dolu.

Bu yılın sonuna dek yeni işçi istihdam eden işverenlerin vergi ve sigorta prim yüklerinin kaldırılmasına karşın yine de istihdamda ciddi artış olmadı. Bu yükler işsize ödenmesi gereken fondan karşılandı.

800 bini kamuda, 400 bini özel sektörde olmak üzere 1 milyon 200 bin taşeron işçiye hala kadro verilmedi. Ancak Hükümet söz verdiği halde kamudaki taşeron işçileri aylardır kadroya almıyor.

Emeklilikte yaşa takılanlar da yeni bakandan beklenti içinde. Prim ödeme gün sayısı ile çalışma sürelerini tamamlamalarına rağmen yaştan ötürü emekli olamayan yüz binlerce kişi bu hakkın bir an önce verilmesini bekliyor.

Ne var ki önceki Bakan Mehmet Müezzinoğlu, bu kapsamdakilerin emekli olabilmeleri için gerekli yaşı doldurmaları gerektiğini açıklamıştı. Zaten Hükümetin eğilimi de bu yönde. Onun için emeklilikte yaşa takılanlar beklemeye devam edecek.

Demem o ki; çiçeği burnundaki Bakanın çözüm bulması gereken bir hayli sorun var. Hem de oldukça önemli.

Kaynak:Şükrü Karaman

telgrafhane.org