Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığıyla ilgili konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İhtimal dahilinde” diyerek bir kez daha açık kapı bıraktı.
Karamollaoğlu geçen ocak ayında, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2019 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi partisinden aday gösterilip gösterilmeyeceğine ilişkin olarak, “Önce kendi kadrolarımız içindeki adaylara bakacağız” demekle yetinmişti.
Karamollaoğlu, Gül’ün Saadet Partisi’nin başına geçeceği yönündeki haberlere ilişkinse, “Büyük memnuniyet duyarız”demişti.
Posta gazetesinden Serap Belovacıklı’ya konuşan Karamollaoğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı konusunu henüz gündeme almadığını belirterek “Gündeme aldığımızda konu hemen yayılır. Abdullah bey her türlü muameleyi gördü, hainlik dahil. Ona da hakkımız yok şimdilik” dedi.
Karamollaoğlu, 11’inci Cumhurbaşkanı Gül’ün adaylığıyla ilgili şunları söyledi: “Ne olursa olsun aday çıkaracağız. Bu adayın kendi teşkilatımızda da tasvip edilmesi gerekiyor. Bizim teşkilatlarımız şu anda heyecan havasına girdiler. İki mutlaka arkasından Türkiye tabanından bu adaylar nasıl kabul görüyor. Onunda görmemiz lazım. Bir kaç kişi için bu yoklamayı mutlaka yapacağız. Abdullah Bey aday olabilir. İhtimal dahilindedir. Başkaları da olabilir. Biz seçime bir parti olarak girmiş olmak için girmeyeceğiz. Bizim gösterdiğimiz aday Cumhurbaşkanı seçilir. Başkalarını küçümsemek için söylemiyorum ama genelde böyle bir kanaat var. Diğer kesimlerde bir çekişme meydana gelmiş. Bu bizim için de vardı.”
Partisinin şikayetçi olduğu konuların başında ekonomi geldiğini söyleyen Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Yolsuzluk adeta bir kural haline geldi. Bununla ciddi mücadele edilmeli. Bu kaynakların israfına sebep oluyor. İkincisi israf mekanizması durdurulmalı. Üretime dönük bir yatırım politikasına mutlaka dönmeliyiz. Bunların sağlayabilmenin yollarından bir tanesi de partizanlıktan vazgeçilmeli, iş ehline verilmeli. Bir yere bir insan tayin edilirken hükümet kendisine en yakın insanları arıyor. Böyle bir ülkenin yönetilmesi mümkün değil. Bir makama gelmek için çekişme ve yarışma var. Bu sefer yalakalar artıyor. Kim daha çok överse ona itibar ediliyor.”