Hipertansiyon ve diyabetin böbrek sağlığını bozan nedenler arasında önemli yer tuttuğunu ve böbrek nakline giden süreci önemli ölçüde etkilediğini belirten Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Böbrek nakli için sırada bekleyen yaklaşık 22 bin vatandaşımız var” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 22 bin kişinin böbrek nakli için sırada beklediğini bildiren Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, yılda 3 bin 500 civarında böbrek nakli yapıldığını söyledi, “Bu 3 bin 500 böbrek naklinin yaklaşık yüzde 22’si kadavradan böbrek nakli oluyor. Beyin ölümü vuku buluyor, organlar alınıyor ve bekleyenlere takılıyor” diye konuştu.
Hastaların çoğunluğunun yıllardır canlıdan nakil olduğunu aktaran Erk, “Yani birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü dereceden akrabalardan, hısımlardan böbrek alınabiliyor” dedi.
Kadavradan böbrek nakli oranını arttırmanın önemli olduğunu vurgulayan ve Türkiye’de böbrek nakli yapılan 80’den fazla merkez bulunduğunu dile getiren Erk, şöyle devam etti:
“Bu, Türkiye’nin ciddi başarısı. Böbrek naklinde de iyi bir sistemimiz var. Devlet 36 bin lira civarında para veriyor. Her böbrek nakli için bunu bütçesinden ayırabiliyor. 36 bin lira böbrek nakli için hastane masrafları dahil, her türlü masrafını karşılıyor. Bu da yeterli bir para.”
Timur Erk, bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiği zaman organların 3 gün daha canlı kalabildiğine işaret ederek, bunlar içinde böbrekler, karaciğer, pankreas ve kalbin de bulunduğunu ve 72 saat içinde zamana karşı yarış başladığını anlattı.
“ORGAN NAKLİ KOORDİNATÖRLERİ ÇOK İYİ İŞ YAPIYOR
Nakil sürecini takip eden ve yönlendiren organ nakli koordinatörleri bulunduğunu aktaran Erk, “Türkiye’de koordinatör sayısı 800 civarında. Çok iyi bir iş yapıyorlar. Çünkü bu böbrek nakilleri her merkezde yapılmıyor. 80’i aşkın merkezde yapılıyor” ifadelerini kullandı.
BÖBREKLERİN DÜŞMANI HİPERTANSİYON VE DİYABET
Hipertansiyon ve diyabetin böbrek sağlığını bozduğuna işaret eden Erk, hem hipertansiyon hem de şeker hastalığının böbreği besleyen kılcal damarları tahrip ettiğini, kan dolaşımını tetiklediği ve böbreklerin tahrip olduğunu kaydetti.
“GAZLI İÇECEKLERDEN UZAK DURMAMIZ LAZIM”
Erk, çocuğun en iyi algılama yaşının 9-11 yaş arası olduğunu anlatarak, ilkokullara gittiklerini ve beslenme seminerleri verdiklerini dile getirdi.
Gazlı içeceklerde aşırı şeker bulunduğunu belirten Erk, “330 cc’lik bir kutu kolada ya da benzer bir gazlı içecekte 10 küp şeker var. Yani yaklaşık günlük ihtiyacımızın yarısını bir kutu koladan hallediyoruz. Dolayısıyla gazlı içeceklerden uzak durmamız lazım” diye konuştu.
“BUZLU ÇAY VE AROMALI SÜTLERDE ÇOK ŞEKER VAR”
Buzlu çaya da değinen Erk, “Bizim ne güzel limonatamız var. Çok az şekerli ve çok faydalı. Niye limonatayı tercih etmiyoruz da buzlu çay? Yine 1 bölü 3 litrelik o kutu içinde buzlu çay içtiğimiz zaman 8 küp şeker alıyoruz. Aromalı sütlerde de bayağı şeker var. İçinde 5 küp şeker var. Meşrubat olarak ayranımız, limonatamız var ama en önemlisi suyumuz var. Çok güzel içme sularımız var. Su içmeye çok daha fazla önem vereceğiz, sağlıklı şu içeceğiz. Elimizden geldiği kadar günde 2 litre su içmeye gayret edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.Kaynak:NTV.com