17. YÜZYIL OSMANLI AYDINI KÂTİP ÇELEBİ
YAHYA AKSOY
Mustafa bin Abdullah,1609 yılında İstanbul’da doğdu. İlk eğitiminden sonra Divân-ı Hümayun’daki “kalem”e girdi. Dönemin önemli hocalarından özel dersler aldı , okumaya merakı ve ilgisi ile kendini yetiştirdi. 1657 yılında vefatına kadar, kırk sekiz yıllık hayatına Türkçe ve Arapça olmak üzere 21 eser sığdırdı.
Çok okuyan ve mesleği gereği düzenli kayıt tutan Kâtip Çelebi, değişik kaynakları da inceleyerek yazdığı Cihânnümâ adlı eseri ile Osmanlıların dünyaya bakış açısını değiştirdi.
İbrahim Müteferrika, Cihânnümâ eserinin sonuna şu notu düşer:
” …Doğu memleketlerinden başlayarak batıya doğru İstanbul’a kadar bilgi edinildiği ölçüde ülkelerin ve beldelerin durumu satırlara döküldü… İstanbul’da Matbaa-i Âmire’de basımına izin verildi. .. 3 Temmuz 1732 ‘de kitabın basımı tamamlandı.”
Giriş bölümünde genel bir coğrafya kitabı olacağı ifade edilen ” Keşf el–Zünûn” eserinde, Asya kıtasından, Anadolu’ya,Mezopotamya’ya Irak ve Suriye’ye uzanan alanlarda yer alan nehirler, denizler, adalar, şehirler ve 15.yüzyıldan sonra keşfedilen ülkelerden bahseder.
Doğu ve Batı’yı her yönüyle içine alan bir kitap hazırlamak için çalışan Kâtip Çelebi,kaynak bulmakta zorlanmaktaydı. Fransız ve İtalyan coğrafyacılarının eserlerini inceleme fırsatı bulduktan sonra “Cihânnümâ” eserini yenden yazdı ,haritalar çizdi ve zamanın eğitim kurumlarında okutuldu.
UNESCO, Kâtip Çelebi’nin doğumunun 400.yılı olan 2009 yılını “Kâtip Çelebi Yılı” olarak kabul ve ilan etti. İnsanlığa, ölümsüz eserleri ile büyük hizmetler sunan kişiler arasında yerini aldı.
Cihânnümâ eserinde Şam Bölgesi hakkında şu bilgiler yer almakta:
“… Buraya aynı zamanda “Arz-ı Mukaddes” adı verilir.Kenan topraklarına Yunanca’da Suriye derler. Bu ülkenin şanı yüce olup peygamberler diyarıdır. Hz.İbrahim’in göçtüğü yer ve mezarı buradadır. Hz.Süleymen’dan kalma kadim şehirdir. Hz. İshak ve annesinin türbesi buradadır…Peygamberlerin şehitlikleri,,Hz.Musa’nın köyü,Lüt kavmi’nin şehirleri,Hz.Osmanın vakfı buradadır… Şam memleketi mukaddes bir yerdir. Suyu şirin havası güzeldir… Bir bilgenin söylediğine göre ” hayır on kısma ayrılmıştır.Dokuz kısmı Şam topraklarında, bir kısmı ise başka yerdedir.” Bazıları Şam adının “Sam ibn Nuh’tan geldiğini söyler.Sam, Süryanice’de Şam’dır.”
17.yüzyılda Şam,Bağdat, halep, Trablus,Akkâ gibi şehirlerde yaşayan halkın etnik yapısı, inançları, yöneticileri ile o bölgelerin tarihi ve coğrafi özellikler Cihânnümâ eserinde yer almakta. Geçmişinden başlayarak 17 . yüzyıla uzanan tarihi bilgiler, olaylar,kişi ve yer adları ile ifade edilmekte.
Anadolu eyaletleri ve bunlara bağlı kazalarda sosyal ve kültürel değerler ile yörelerin coğrafi özellikleri de anlatılmakta.
Anadolu kaleleri olarak :Eğrigöz,Bodrum, Karakoca,Eğridir,İnöni, Yenicehisar,Sivrihisar,Amasra,Ankara,Antalya kaleleri sayılmakta.
Cihânnümâ eserinde yer alan haritalarda yer küre, kutuplar, burçlar ve kıtalar anlatılmaktadır.
Yerküresi, Sabit Yıldızlar feleği, Afrika,Asya yönler,Çin ve Hind Adaları,Asya ,Avrupa kıtaları ve kutuplar çizimlerle anlatılmakta.
17.Yüzyıl Asya, Afrika,Anadolu, Küçük Asya, Irak ve Suriye’yi merak edenler Kâtip Çelebi’nin Cihannümâ eserine göz atabilirler.Tarih,bilgi ve belgeye dayanır.Tarihi bilenler,olaylara aydın bir gözle bakarlar.
YAHYA AKSOY