EDEBÎ YÖNÜYLE UĞUR MUMCU YAHYA AKSOY
“Kalem kılıçtan keskindir” sözünü, zirvede en yücelerde temsil eden Uğur Mumcu,hukuk alanında olduğu kadar, edebî alanda da sözleri ve kalemiyle doruklarda, ulusal seçkin bir düşünür ve evrensel saygın bir yazardır.
İnsan onurunu, en yüce değer olarak kalemine ve kitaplarına taşımış ve anıtlaştırmıştır.
Konferanslarında gösterdiği üstün bir performansla yaptığı sözlü anlatımları geçen zamanlara rağmen unutulmadan hafızalarda hep yaşatılmaktadır. Dillerde ve gönüllerde sürekli yaşatılmasında etken olan nedenler arsında, toplumsal konuları halkın seviyesine inerek ve halkın diliyle harmanlaması bulunmaktadır.
Halkın adamı ve sözcüsü olmak kolay değildir.Araştırmacı bir hukukçu olan rahmetli Mumcu,aynı zamanda seçkin ve saygın bir kalem ve söz eri olmuştur.
Konferanslarında bireylerin ve toplumun gözüne ve yüzüne bakarak gönüllerine ve biliçlerine seslenirdi. Mikrofonik, öz güveni tam tok sesi ile konuları derinliğine, neden ve niçinleriyle, sebeb ve sonuç ilişkileri ile dile gitiren kendine özgü bir hatipti.Sokrates gibi…
Sosyal, kültürel, hukuki ve tarihi toplumsal konuları, kalemle yazmakta gösterdiği yetkin, özgün ve seçkin ustalığı, gönüllere, akla ve gözlere de, sözle çarpıcı, aydınlatıcı ve vurgulayıcı bir şekilde işlemesi ile de yaygın bir etki alanı oluşturmuştur.
Her toplanntıda aranan, istenen, benimsenen, baş tacı edilen bir hatip-konuşmacı olmak ancak üstün bilgi, süper yetenek ve özünlük ister. Bütün bu nitelikleri benliğinde özümsemiş, içselleştirmiş ve yücelterek toplumla bütünleştirmiş bir kişiliğe sahip olan Uğur Mumcu, edebiyat ve hukuk tarihinde seçkin yerini almıştır.
Ulusal birliğimize ve bölünmez bütünlüğümüze yönelik tuzakları, çağ dışı girişimleri, karanlık düşünceleri, eylemleri, söylemleri , konferanslerı ve eserleri ile dile getirmiş ve topluma aktarmıştır. Dün söyledikleri,yazdıkları bugün gerçek olmuştur.
Geçmişten geleceğe uzanan köklü, ileriyi gören, sezen , bilgi ve belgeye dayalı aydınlatıcı gerçekci araştırmalarını , bilgiyle ve tecrübeyle tatlı dili ve kapsamlı eserleriyle halka aktarmış ve halkla bütünleşmiştir. Bu üstün yeteğini kıskanan karanlık gücler onu aramızdan ayırsalar da, gönüllerden ve fikirlerden asla ayıramadılar.
Ülkemizi ve ulusumuzu gerçek anlamda severek ,tarih boyunca yaşanılan haksızlıklara ve hukuk dışı yaklaşımlara ışık tutmuş, karanlıkları aydınlatmıştır. Ulusal bilincin gelişmesi yönünde bilgi ve becerilerini korkusuzca, yiğitce ve dişini tırnağına takarak, her türlü tehlikeye rağmen inandığı yoldan ayrılmadan yürütmüştür.
Uğur Mumcu aydınlık yolun öncüsü ve yolcusudur. Bütün alanlarda Cumhuriyetimizin kurucusu büyük devrimci Gazi Mustafa kemal’in yolunda ,gönlüyle, kalemiyle, sözleriyle, davranışları ve eserleri ile yılmadan yürüyen en seçkin ve saygın, örnek bir yürektir.
Uğur Mumcu ,yüreklerde ve kafalarda bilgi ve bilinçle yaşayan, ileriyi gören bir hatip, yazar, hukukçu ve edebiyatçı, ulusunu ve vatanını, yürekten en üstün düzeyde seven saygın ve seçkin bir ulusal kahramandır. O nedenle sonsuza dek ölümsüzdür.örnek bir idoldür.
Ulusal bilinçle, halkımızla bütünleşmiş olan rahmetli Uğur Mumcu,bir gün değil her gün anılmaktadır.Işıklar içinde rahmetle, saygı ve sevgi ile anılmakta,gönüllerde yaşamaktadır.
Uğur Mumcu ,tarih dersi niteliği taşıyan “SESLENİŞ” şiirinde özetle şöyle demekte:
“Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. /Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi./Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken, bizler bir mum ışığında bitirirdik kitaplarımızı./ Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. /Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık./Vurulduk ey halkım, unutma bizi…
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. /İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez./ İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık./ Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık./ Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu./ Yüreğimiz işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını birer taze çiçek gibi verdik topluma./ Bizleri yok etmek istediler hep./ Öldürüldük ey halkım, unutma bizi…
Bağımsızlık Mustafa Kemal’den armağandı bize./ Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara./ Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler./ Amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular. /Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi…
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi…/ Bir gün sesimiz hepimizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi…
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi…”
Uğur Mumcu ,unutulmadı ve sonusuza dek unutulmayacak.Ulusal kahramanlar ölümsüzdür.
ÖĞRETMENLER EĞİTİMİN IŞIĞIDIR
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ YAHYA AKSOY Öğretmenler marşı “…Candan açtık cehle karşı bir savaş, Ey bu yolda ant içen genç arkadaş! Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş; Durma durma koş./Şanlı…