TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu;Mülkiyeliler Birliği’ndeki Yıkımın Kent Hafızasına Yönelik olduğunu belirterek “Bir kenti kent yapan, binaları ve çevresini önemli kılan şey yaşanmışlıklarıdır.dedi.
Kentin belleğini oluşturan hafıza mekanları bir bir yok edilirken yıkımlara şimdi de Mülkiyeliler Binası eklenmesinin çok üzücü ve düşündürücü olduğunu açıklayan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulunun konu ile ilgili açıklaması şöyle:
Yerleşik adıyla “Mülkiyeliler” kent içinde önemli bir buluşma mekanı ve referans noktası iken, Tescilli Kültür Varlığı olan Mülkiyeliler Birliği misafirhanesi, deprem performansına dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkıldı. Rekonstrüksiyon ve restorasyon projesi ile yeniden inşa edileceği ifade edilen Mülkiyeliler Birliği yık-yap kültürüne teslim oldu.
“Bir kenti kent yapan, binaları ve çevresini önemli kılan şey yaşanmışlıklarıdır. Bu yaşanmışlıklar, taş taş üstüne koyarak, emekle, mücadeleyle oluşmuştur. Bu nedenledir ki bazı mekânların özel anlamları vardır. Bu anlamlar ve onları üreten tarihsellik, mekânların sahiplerini ve sahipliliğini bambaşka bir düzleme taşır. Böylesi mekânların dönüşümü yahut düzenlenmesi söz konusu olduğunda, barındırdıkları yaşanmışlıkların, tarihselliklerin ve anlamların zaman içinde bir araya getirdiği bir kullanıcılar kesiti ortaya çıkar. Bu kesitin genişliği ise, yapılı çevreleri tekil bireylere ait “mallar” olmaktan çıkarıp, çokluklara “mal olmuş” hale getirir. Çokluklara mal olmuş mekânların geleceğine ise, sadece “mülk sahipleri” tarafından karar verilemez.”.
Mülkiyeliler Birliği misafirhanesi çokluklara mal olmuş tescilli kültür varlığı iken, tıpkı Atatürk Orman Çiftliği’ndeki “Marmara Köşkü” gibi depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılıp yeniden yapılacak. Dönemin başında Mülkiyeliler Birliği yönetimine Binanın restorasyon sürecine dair nasıl bir yol izleneceğine dair bilgilendirme yapılmışken, Tescilli Kültür Varlığı’nın bir oldu bitti ile yıkılarak yeniden yapılması kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Cumhuriyet dönemi kültürel mirası ve tescilli yapıların bir bir yıkıldığı bu süreçte, direniş ve mücadelenin simgesi Mülkiyeliler Birliği gibi bir bellek mekanın yıkımı manidardır. Çokluklara ve topluma mal olmuş bu alanlar, yaşlanmışlığı ile birlikte anıları beraberinde taşır. Köklü bir kurum olan Mülkiyeliler Birliği’nin, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin hem sözlü hem de yazılı taleplerine rağmen belgeleri ve projeleri paylaşmaması, hepimizin anılarını taşıyan bir yapının gözümüzün önünde yıkılması, teknolojinin bu kadar geliştiği günümüzde, “kültürel mirasın yıkımları süreci”nin meşruiyetine yol açmıştır. Kimse bize “depreme dayanıksızdı, koruma kurulu onayı vardı, son çareydi” açıklaması yapmasın. Bu, Atatürk Orman Çiftliği’nde benzer gerekçelerle yıkılan ve yeniden yapımı gündeme getirilen Atatürk’ün Marmara Köşkü’nün yıkımının bir benzeridir.
Mülkiyeliler Birliği’nin, ivedilikle topluma mal olmuş bu alana dair rekonstrüksiyon projelerini, ne kadar metrekare artışı yapıldığını ve deprem performansına dayanıklı olmadığına dair raporları açıklamasını beklerken, yıkımın Konur Sokağa, Yüksel Caddesi’ne ve Mülkiyeliler Birliği’ne yakışmadığını kamuoyuna duyururuz.
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu