Meralar hayvancılık için
can damarı ise…
Necdet Buluz
Hayvan yetiştiriciliğinde meraların ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek var mı bilemiyoruz? Dikkat edilecek olursa Hollanda başta olmak üzere, hayvancılıkta ön plana çıkan ülkelerde meralara son derece önem veriliyor. Hem hayvanların sağlıklı beslenmesi, hem verimin artırılması, hem de daha ekonomik olarak meracılık, hayvancılıkla eşdeğer tutuluyor.
Türkiye’de de bir zamanlar meralar fazlaydı ve hayvan yetiştiriciliğinde bir teşvik anlamı taşıyordu. Günümüzde meraların giderek azalması ve yok olması ile hayvancılığımızda da gerilemeler başladı. Ette kalite düştü, fiyatlar tavan yaptı.
Ülkemizin kırmızı et ihtiyacının karşılanması ve artan et fiyatlarının düşürülmesi için et ithalatı olanca hızı ve lop etten canlı hayvana kadar olan çeşitliği ile devam ediyor. Sorunun kesin çözümünün hayvancılığımızın geliştirilmesi ve bunun için girdi fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini de artık söylemeye gerek görmüyoruz.
Ancak, meraların hayvancılık için en önemli alanlar olduğu tüm kesimlerce dile getirilirken, yeni torba yasada yine meralarımızın tahribatına yönelik düzenlemelerin yer aldığını görmekteyiz.
Meraların tahrip edilmesine sebep olacak düzenlemelere tepki gösteren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) yazılı bir açıklama yaparak, ülkemizde son 27 yılda tarım alanlarının yüzde 14 azaldığı dile getirildi. Açıklamada, “Üreticilerimiz giderek tarımdan koptu, toprak ve su kaynakları yanlış kullanıldı, tarım arazileri rant uğruna elden çıkarıldı. Türkiye’nin kendi topraklarında yetiştirebildiği birçok ürün ithal edildi, yüksek girdi maliyetleri altında ezilen üretici yeterince desteklenmedi, milyarlarca dolarlık kaynak ithalat yoluyla başka ülkelerin refahına aktarıldı” denildi.
Açıklamaya devam edelim:
“Verimli tarım arazilerimiz birçok sorunla karşı karşıyadır. Erozyon ve benzeri doğal yitim süreçlerinin yanında, rant odaklı yapılaşmalar topraklarımızı, dolayısıyla geleceğimizi tehdit etmektedir. Tarım arazilerimiz potansiyel sınırına ulaşmış, bir “avuç” yeni arazi olanağı neredeyse kalmamıştır. Buna karşın tarım arazilerine yönelik yapılaşma girişimleri vahim bir durum yaratmaktadır. TÜİK verilerine göre 2002’de 26.5 milyon hektar olan toplam tarım arazimiz son 14 yılda 23.5 milyon hektara inmiş, yani toplam tarım arazilerinin yüzde 10’dan fazlası üretim dışı kalmıştır. Aynı dönemde mera alanlarımız yaklaşık 15 milyon hektar alandan 13,5 milyon hektara düşmüştür. Nerede ise her torba kanunda ya 4342 sayılı Mera Kanunu’nda ya da 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’nda değişiklik yapan ve bu değişiklikler hep nedense bu alanların geliştirilmesine değil, tahribatına yönelik hükümler içeren düzenlemeler yer alıyor ve olmaya devam ediyor. Son hazırlanan torba yasada bu anlamda şaşırtmadı. 4342 sayılı Mera Kanunu’nun tahsis amacının değiştirilmesini düzenleyen 14 üncü maddesinde değişiklik yapılıyor. Düzenleme ile meraların tahsis amacının değiştirilebileceği istisnalara endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri ve serbest bölgeler olarak ekleniyor. 4342 sayılı Mera Kanununun 14 üncü maddesi tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaklardan başka şekilde yararlanılmasını engelliyor. Ancak bu hüküm yıllardır eklenen istisnalar ile etkisini giderek kaybediyor.”
Açıklamada meralarımızın durumu, hayvancılığımız için bunların ne kadar önemli olduğu açık bir dille ifade ediliyor. Bütün bu gerçekler bilindiği halde neden böyle bir adım atlıyor, anlayabilmiş değiliz? Hiç değilse Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba’nın bu konuda bir itirazının olması beklenmez miydi?
Tarım Bakanı ve uzmanlar da bunu çok iyi biliyordur. Buna rağmen halen neden bu konularda köklü önlemler alınmıyor gerçekten düşündürücü buluyoruz? Halen, sıkıntıda ve dar boğazda olan hayvancılığımızın daha da boğulmaya mahkûm edilmemesi gerektiği görüşündeyiz.
Dünyanın her tarafında tarım alanları korunuyor. Buraların yok edilmesinin önüne geçen yasalar yürürlüğe giriyor. Meraların ise ayrı bir yer tuttuğunu da görüyoruz. Hiç değilse bugün hayvancılıkta ileri durumda olan ülkeleri örnek alsak bile, içinde bulunduğumuz çıkmazdan kurtulma çabalarımız hedefine ulaşabilir.
Konu ile ilgili Hükümet, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ile uzmanlardan oluşan bir kurulun oluşturulmasının önemli olabileceğini düşünüyoruz.
Biz, tarımımızı ve hayvancılığımızı çok önemsiyoruz. Konu ile ilgili bundan sonra da yazmayı sürdüreceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz