CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dün Sırbistan’a resmi ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile Sırbistan Sarayı’nda başbaşa ve heyetlerarası görüşmelere katıldı. İki ülke arasında bazı anlaşmaların imza töreni sonrasında iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de darbe teşebbüsünde bulunan FETÖ ile mücadelede Cumhurbaşkanı Vucic’in daha ilk andan itibaren açıkladığı ve sürdürdüğü desteği unutmayacağını belirterek, bundan dolayı kendisine teşekkür etti.
Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasına ilişkin gelişmeler doğrultusunda, gelecek günlerde nasıl bir yol haritasının izleneceğine yönelik soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Öncelikle şunu söyleyeyim, bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili Amerika Birleşik Devletleri’nin ta kendisidir ve üst düzey yöneticilerin, özellikle Dışişleri Bakanımızla herhangi bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara’daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması, daha sonra da ‘Ben bunu devletim adına aldım’ gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür. Eğer durum böyleyse o zaman zaten Amerika’daki üst düzey yönetimlerle bizim konuşacak hiçbir şeyimiz yok.”
Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti yargısının, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan bir kişi için aldığı bir kararının bulunduğunu anımsatarak, FETÖ ile ilgili diplomatik hiçbir yetkisi olmayan, Amerikan Konsolosluğu’nda çalışan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, bu tür FETÖ ile ilişkilerinin Türk polisi tarafından tespit edildiğini ve bunun da belgelendirilerek yargıyla paylaşıldığını anlattı.
Sonuçta da sözkonusu kişinin önce gözaltına alındığını ve sonra yargılanmak suretiyle tutuklandığını anımsatan Erdoğan, bu kişi tutuklandıktan sonra içeride, ikinci bir kişinin daha aynen bu noktada olduğunun bildirildiğini dile getirdi.
İZİN VERMEYİZ
Bütün bunların, ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda bir şeylerin döndüğünü gösterdiğini söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Amerika’nın burada bir defa bir şeyi değerlendirmesi lazım. Bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğu’na nasıl sızdı? Eğer bu ajanlar Amerikan Başkonsolosluğu’na sızmadıysa o zaman bunları buraya kim soktu? Bunların üzerinde durulması lazım. Hiçbir devlet, kendisini içeriden tehdit edecek olan bu tür ajanlara müsaade etmez. Türkiye Cumhuriyeti de bir kabile değildir. Asırlara varan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir devlet deneyimi, bir devlet tecrübesi vardır. Dolayısıyla böyle bir şeye bizim müsaade etmemiz mümkün değildir.”