Arakan’da neler oluyor?..

Arakan’da neler oluyor?…

Necdet Buluz

Günlerdir Myanmar’ın eyaletlerinden biri olan Arakan’da Müslüman halka karşı başlatılan linç ve göç hareketi giderek dehşete dönüşüyor. Dünyanın seyirci kaldığı ve sadece Türkiye’nin ilgilendiği bu olayların sona erdirilmesi için yapılan çalışmalardan da şu anda bir sonuç alınamıyor.

Peki, Arakan’da neler oluyor? Burada yaşayan Müslüman halkın kökeni kimlere dayanıyor? Türkiye Arakan’daki Müslümanlara karşı başlatılan bu linç hareketlerine neden bu kadar duyarlı?

Bu konuda değerli hocamız Sevginaz Hamevioğlu’nun güzel bir araştırması ve yazısı var. Zaman zaman köşemize taşıdığımız Hamevioğlu’nun Arakan Müslümanları ile ilgili yazısını bu nedenle sizlerle paylaşmak istedik:

“Dünya eski adı Birmanya, Burma olan Myanmar’ da insanlığın yok oluşunu gösteren dehşet görüntüleri üç maymunu oynayarak izliyor. Nüfusunun çoğunluğu Budist olan Myanmar’ ın eyaletlerinden biri olan Arakan’ da din temelli toplu katliam yaşanıyor. Arakan’ daki Müslüman soykırımı, 2012′ de Myanmarlı bir kadının Budist rahipler tarafından tecavüz edilerek öldürülmesiyle başladı. Budist Rahipler ve Burma Hükümet yetkilileri yaşanan elim olaydan Müslümanları sorumlu tuttular. Katliamın fitilini ateşleyen ve sahada yönetenler sözde barışçıl Budist rahipler! Ya perde gerisindekiler?

Katliamı daha anlayabilmek için Birmanya/ Burma/ Myanmar’ ın yönetsel geçmişi ile jeopolitik ve demografik yapısına kısaca bakmak gerekir. Myanmar 1826 – 1948 yılına kadar İngiliz işgali altında ve İngiliz sömürgesi. Sosyalist askeri yönetim sonrasında Budist yöneticiler tarafından yönetiliyor.

İngiltere Birinci Dünya Savaşında Irak ve Filistin cephelerinde esir aldığı Osmanlı askerlerini, Birmanya ve Hindistandaki esir kamplarına yollamış. Kamplarda çok az kişi yaşayabilmiş kalanı açlıktan ve hastalıktan can vermiş. Sömürgesine getirdiği 12 bin Osmanlı askerini yol, demiryolu, köprü ve suni göl yapımında işçi olarak çalıştırmış. Hazin geçmişimizi Arakan’daki Osmanlı şehitliğinde görebiliriz…

Çalıştırmak amacıyla Bangladeş’ten getirdiği Müslümanları da etnik köken ve din temelli (!) ayrıma tabii tutarak Arakan’a yerleştiriyor. Myanmar’daki Osmanlı torunları ve Bangladeş’li Müslümanlar vatandaşlık dahil birçok temel hakka sahip değiller. Ülke için tehdit oluşturmayan barışçı küçük bir azınlıklar.

Katliamın mimarı Budist rahip Wirathu’ da “Bir yılan nerede olursa olsun zehirlidir, tehlikelidir. İşte Müslümanlar da böyledir” sözleriyle Müslümanları hedef gösteriyor. Budist rahipler “Arakan/ Rohingya Burmanın bir vilayeti değildir. Onlar Bangladeşten gelen illegal göçmenlerdir” sloganını kullanıyor! Kin ve nefret tohumlarının İngilizler eliyle çok öncelerde atıldığının göstergesi…

Peki bölgede katliam neden yapılıyor ve Müslümanlar göçe ne zorlanıyor? Çin “Altın Ülke” Myanmar’ ın komşusu. Andaman Denizi ile Bengal Körfezi arasında. Çin ile komşu ve denizden ulaşımı var!!!

“İngiltere, bölgeden çekilirken arkada etnik ve mezhep temelde bölünmüş, sınırları cetvelle çizilmiş “ülkeler” bıraktı. ABD ile birlikte bölgeye dönmek için Endonezya, Malezya ve Brunei’de de yeni askeri üsler kurmaya çalışıyor. ABD üslerle birlikte Çin’e yakın yaklaşık 200 noktada askeri varlığıyla ön plana çıkıyor.” Çin’in özellikle denize tüm çıkış yollarında askeri üslerini artırıyor!

Papa 2. Jean Paul, “Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı, ikinci bin yılda Amerika ve Afrika’nın Hristiyanlaştırıldı, üçüncü bin yılda Asya’yı Hristiyanlaştıralım. Haydi misyonerler iş başına. Asya’nın Hristiyanlaştırılmasında Türkiye merkezdir.” mesajını vermişti. Dünyanın en zengin, en küçük din devleti Vatikan ile el ele veren küresel para ve siyaset devlerinin Çin’ i ablukaya alma oyunları!. Ortadoğu ve Afrika’da akıtılan kan durmadan Uzakdoğu kana bulanıyor…

Birleşmiş Milletler Myanmar’ı, Arakan Müslümanlarına “etnik temizlik yapmakla” suçluyor ve sadece seyrediyor. Myanmar’daki katliamın suç ortağıda Nobel barış ödüllü devlet başkanı Aung San Suu Kyi, ordunun Müslüman katliamına sessiz kalarak destek veriyor!

Bir İngilizle evlenerek yaşamını İngiltere’de sıradan bir ev kadını olarak sürdüren, iki çocuk annesi Aung San Suu Kyi keşfedilerek Burma’ya gönderildiğinde ilginç tesadüfler başlıyor. Amerika’da Kyi’nin yaşamını anlatan ‘The Lady’ adlı film vizyona giriyor. İngiltere – ABD – İsrail ve Batının adayı olarak devlet başkanı seçiliyor! İngiltere kraliçesi ve ABD başkanı Obama tarafından kabul ediliyor. Ve Kraliçenin Leydisi Kyi görevini yapıyor ve ülkedeki her şeyi özelleştirip yabancılara satıyor. Nihayetinde Burma karıştırıldı ve Müslümanlar din temelli katliamla göçe zorlandı. Ülkeyi karıştırmak ve katliamda kullanılanlar yine din adamları…

“Myanmar’daki Osmanlı torunları ve Birmanyalı Müslümanlar fakir ve azınlık olduklarına bakmadan Balkan savaşında ve Hicaz demiryolunun yapımında ellerinde olanı Türkiye’ye yollamışlardı.” Hicaz demiryolu madalyası ile ödüllendirilen Arakanlı Müslümanları yalnız bırakmamalıyız.”

necdetbuluz@gmail.com