Türkiye’nin düşmanları

Amerika’nın dostları…

Necdet Buluz

Yıllardan bu yana Türkiye, dost ve müttefik olarak gördüğü Amerika’dan özellikle şu iki konuda beklediğini bulamadı:

Birincisi Suriye’deki PKK’nın uzantısı PYD’nin Amerika tarafından sürekli silahlandırılması ve bu örgüt ile olan işbirliği, ikincisi de FETÖ terör örgütü Lideri Gülen’in bir türlü Türkiye’ye iade edilmemesidir.

Şunun altını kalınca çizelim:

Gerginliğin nedeni Amerika’nın tutumu ve davranışlarıdır. Türkiye, haklı olarak güvenliğini tehdit eden konularda ortaya çıkan sıkıntıları gündeme taşıyor. Sorunları da diplomatik yollardan çözmeye çalışıyor.

Amerika’nın Türkiye’nin düşmanları ile elele, kol kola olması ve neredeyse Türkiye’yi gözden çıkarması ve hiçbir isteğimizi yerine getirmemesi bu gerginliğin daha da artacağını gösteriyor.

Sorunların büyümesi, bölgede oynanmakta olan oyunların bitmemesi ve Türkiye’nin sürekli olarak köşeye sıkıştırılmaya çalıştırılması karşısında suskun kalmamız gerekiyor. Bugüne kadar yapılan açıklamalar, görüşmeler ve diplomatik çalışmaların yeteri kadar etkili olmadığını görmekteyiz.

Bu da hali ile yeni politikalar geliştirmemiz gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor.

Suriye’nin kuzeyinde Erbil’den Akdeniz’e uzanacak Peşmerge koridorunu tamamlamak için çaba gösteren PKK/PYD’yi Türkiye’ye parasıyla satmaya yanaşmadığı gelişmiş silahlarla üstelik tek kuruş bile almadan donatan ABD, PYD/YPG’nin sözde mücadele ettiği DEAŞ’a da zaman zaman silah, zaman zaman da lojistik ve istihbarat destekleri sağlayarak ikili oynuyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’nin koliler dolusu delil göndermesine rağmen FETÖ’nün liderine ve örgütün elebaşlarına ev sahipliği yapmaya devam ABD, bu süre içinde bir kamu bankası olan Halkbank’ın Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Atilla’yı New York’ta tutuklayarak “kimden yana” olduğunu bir kez daha açığa vurdu. Bununla da yetinmeyen ABD, her yıl FETÖ’ye sözleşmeli (charter) okulları yoluyla 729 milyon dolar aktardığı iddia ediliyor.

Bunun anlamı şudur:

Türkiye’nin düşmanları Amerika’nın dostları sınıfında yer alıyor.

Merkezi ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Turkish Heritage Organization Başkanı Ali Çınar, son günlerde gerginleşen Türkiye-Amerikan ilişkileri konusunda yaptığı açıklamada “Amerika hem FETO elebaşısının Türkiye’ye iadesi konunda, hem de terör örgütü PYD ile ilgili oylaama taktiğini sürdürüyor” diyor.

Ali Çınar’ın FETÖ terör örgütü elebaşısı Gülen hakkındaki görüşlerini özetleyelim:

“FETÖ şu anda ABD’de 10-15 milyon dolarlık bir kamuoyu çalışması yapıyor. Kaynak olarak hala güçlüler. Türkiye’de ivmeleri kırılsa da iki yıl önceki rakamları gayet ciddi. ABD’de sözleşmeli (charter) okullarından yıllık gelirleri 729 milyon dolar elde ediyorlar. 26 eyalette okulları var. 140’ın üzerinde okulu yönetiyorlar. 80 binin üzerinden Amerikalı öğrenci buralarda eğitim alıyor. Bu konuda açıkça bir oyalama söz konusu. Türk medyası ABD’yi sürekli yerden yere vurarak maalesef bu meseleyi çözemez. Tavsiyemiz Türkiye’den birçok yetkilinin sürekli Washington’u ziyaret etmesi olacaktır. Bu konuda ciddi eksiklikler var. Resmi heyetlerin ziyaretleri çok önemli”

Çınar’ın PYD konusundaki değerlendirmesi de şöyle:

“Amerika YPG’ye verdiği desteği inkâr etmiyor. Bu desteğin azalmasını öngörmüyoruz. YPG’ye destek devam edecek. Bu sorun aslında Pentagon kaynaklı. Hatta bir Amerikalı komutan, ‘Bir yere gitmek için taksi çağırıyorsunuz. Taksicinin ne zamandır bu işi yaptığını ve kim olduğunu bilemeyiz. Önemli olan bizi istediğimiz yere götürmesidir’ demişti. YPG’yi bir maşa olarak kullandıklarını bu örnekle açık açık söylemiş oluyorlar. Ne kadar kullanacaklarını da göreceğiz.”

Bu değerlendirmelerden yola çıkarak, yukarıda da vurgulamaya çalıştığımız gibi artık yeni politikalar geliştirmek, daha etkili olmak ve sorunların çözümünde ağırlığımızı konuşturmamız kaçınılmaz görünüyor.

Dikkat edilecek olursa Amerika’nın da Türkiye gibi bölgede güçlü olan bir ülkeye her açıdan ihtiyacı var. İncirlik Üssü bunlardan sadece birisidir.

Özetle bizim de Amerika’ya karşı kullanabileceğimiz bazı kozlarımızın olduğunu unutmamamız gerekiyor.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz