Darbe Komisyonu raporuna AKP tarafından yapılan eklemede CHP, ‘FETÖ’yü darbe yapma konusunda cesaretlendirmekle suçlandı.
Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre raporun ‘Darbe Girişiminin ve Darbe Girişimine Karşı Alınan Tedbirlerin Etkileri’ başlıklı ana bölümünde bulunan ‘2.2.3 Siyaset’ alt başlığına ekleme yapıldı.
İlgili bölümde Yenikapı mitinginden söz edilerek, partilerin darbe girişimine karşı ortak tavrından söz ediliyordu.
Ancak ‘Adalet Yürüyüşü’nün ardından rapora yapılan eklemede, önceki ifadeler değiştirilmezken CHP’nin darbe girişimine ilişkin tavrının ilerleyen süreçte değiştiği savunulurken, “Anamuhalefet partisinin (CHP) FETÖ’nün siyasi emellerine hizmet eden tutum ve davranışları 15 Temmuz darbesine giden süreçte FETÖ/ PDY terör örgütünü cesaretlendirici bir nitelik taşımıştır” ifadeleri kullanıldı.
‘CHP, FETÖ’yle iltisaklar geliştirdi’
Üzeri örtülen 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sırasında Kılıçdaroğlu’nun ‘FETÖ’nün sağladığı görsel ve işitsel materyallerle siyasi propaganda yaptığı öne sürülen raporda, “Anamuhalefet partisinin lider ve yöneticileri bir suç örgütü olduğu ortaya çıkmış olan FETÖ’yle böylesine iltisaklar ve meşru siyaset açısından hukuk dışı, kabul edilemez irtibatlar geliştirirken, hem siyasi rakipleri tarafından, hem devlet organları tarafından, hem de kendi partisinin yöneticileri tarafından (Örneğin Prof. Birgül Ayman Güler-CHP İzmir Milletvekili ve PM Üyesi) defalarca uyarılmıştır” dendi.
‘Kontrollü darbe söylemi FETÖ’nün söylemiyle örtüşüyor’
Kılıçdaroğlu’nun son dönemde sık sık dile getirdiği ‘kontrollü darbe’ söylemini kullanmasının ‘FETÖ’nün söylemleriyle örtüştüğü savunulan raporda şu ifadeler kullanıldı: “CHP liderinin özellikle 17/25 Aralık’tan sonra FETÖ’yle senkronize davranışlar sergilemesinin, söylem birliği içine girmesinin, FETÖ’nün servis ettiği hukuk dışı malzemeleri kullanmasının, 15 Temmuz sonrası FETÖ davalarına gösterdiği karşıtlık ve FETÖ’yü aklama girişimlerinin bir anayasal kurum olan anamuhalefet partisi tarafından niçin ısrarla bir politika tarzı olarak benimsendiği anlaşılmamaktadır.”