CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, yargıya müdahale iddialarını yineledi ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin bir yayın kuruluşuyla ilgili başsavcılığa gönderdiği bir yazı ile İçişleri Bakanlığı’nın, HSYK’ya hâkimlerin isimlerini ilettiği belgeyi örnek gösterdi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Adalet Yürüyüşü’nün 7. gününde mola verdiği Bolu Gerede’de partisinin Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) topladı. Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK’dan sonra yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu’nun önceki gün grup toplantısında gündeme getirdiği ‘yargıya müdahale belgeleri’yle ilgili olarak özetle şunları söyledi:
BİZİM YOLUMUZDAN DAHA UZUN
“Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, ‘gizli’ ibareli yazıyla, Ankara Başsavcılığı’na bir talimat göndermedi mi? O talimatta, gerçekgündem.com sitesinin kaçak saray ile ilgili haberleri nedeniyle ‘bu konuda kanuni işlem başlatın sonuçtan bize bilgi verin’ ifadelerini kullanmadı mı? Hiçbir devlet makamı, savcılara ve mahkemelere talimat veremez diyor, Anayasa’nın 138. maddesi. Senin makamından resmi yazı ile gönderilen yazıda bu ifade talimat değil mi? İçişleri Bakanlığı’nın, HYSK’ya yazı gönderip, ‘181 karar aleyhimize verilmiştir, 78 mahkemeden’ diye hâkimlerin isimlerini vererek, bu hâkimleri HSYK’ya senin İçişleri Bakanın bildirmedi mi? O hâkimlerle ilgili soruşturma başlamadı mı? Bu talimat değil mi, bunlar resmi yazılar değil mi? Arşivlere girdiğimizde çok sayıda belge var. Uç uca eklesek Sayın Erdoğan’ın yargıya müdahalesini, İstanbul’dan üç kat eder, bizim yolumuzdan daha uzun bir müdahalesi var.”
O HSYK BELGESİ
CHPden yargıda belge iddialarıCHP’li Tezcan’ın sözünü ettiği, İçişleri Bakanlığı’nın, HSYK’ya gönderdiği belgenin 20 Kasım 2015 tarihli olduğu bildirildi. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, ‘Gizli’ damgalı yazısında, teşkilatta res’en emekliliğin uygulanmasına ilişkin hükümler anımsatılarak, 13-17 Nisan 2015 arasında müdür ve amir rütbesindeki 2170 personelin kadrosuzluk ve res’en emeklilik şeklinde kurumla ilişiğinin kesildiği iletildi.
Yazıda özetle, “Kanun hükümlerinin ifası bakımından bu rütbelerdeki personelin geçmiş hizmetleri, haklarındaki soruşturma ve cezalar, performans puanları, temsil, yöneticilik yetenekleri, verimlilik vb. özellikleri dikkate alınarak karar verilmiştir” denilerek, ilişik kesmenin gerekçesi iletildi.
Tezcan, bu yazıda “181 karar aleyhimize verilmiştir, 78 mahkemeden’ bilgisinin bulunduğunu öne sürdü. İlişiği kesilenlerin açtığı davalara bakan mahkemelerin ve dava sonuçlarının listesinin HSYK’ya gönderilen yazıya eklendiği iddia edildi.
Sözkonusu belgeyle ilgili şubat 2016’da CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Ankara milletvekili Ali Haydar Hakverdi de Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermiş ancak yanıt alamamışlardı.
AK PARTİ’DEN YANIT: TALİMAT DEĞİL SUÇ DUYURUSU
CHP Sözcüsü Tezcan’ın “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat gönderdiği” iddiasına yanıt veren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, evrakın suç duyurusu dilekçesi olduğunu belirterek özetle şöyle konuştu: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bir iftira içeren yayın yapıldı, bu yayını dikkate alan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Metin Kıratlı da bir suç duyurusunda bulundu. Bu bir ihbar, şikâyet hakkının kullanılmasına ilişkin bir metin, kesinlikle Anayasa’nın 138. maddesiyle ilişkilendirilmesi mümkün değil. Çok kopuk, karmakarışık söylemler.”
BAŞSAVCILIK: KURUMLARDAN GELEN İHBAR YAZILARI TALİMAT DEĞİLDİR
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin dile getirdiği belgeyle ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. Başsavcılığın açıklamasında kurumlardan gelen ihbar yazılarının talimat değil, suç duyurusu olduğu ifade edildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı işlenen suçlar, takibi şikâyete bağlı olmayıp, Başsavcılığımız tarafından resen soruşturulan suçlardandır. Bu suçların işlendiği ihbarı bazen vatandaşlar tarafından, bazen kurumlar tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza yazılı veya sözlü olarak bildirilmektedir. Gelen ihbarlar soruşturma numarası verilerek kayıt edilmekte ve gerekli araştırma yapılmaktadır. Soruşturma neticesinde, suç unsuru bulunduğu takdirde şüpheliler hakkında kamu davası açılmakta, suç unsuru bulunmadığı takdirde ise şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Kurumlardan gelen ihbar yazıları yargı kuruluşlarına talimat değil. Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusu niteliğindedir.”