Nasıl inanacaksınız?..

Nasıl inanacaksınız?..

Necdet Buluz

ABD Başkanı Trump’un imzası ile Suriye’deki PYD/ YPG’lilere ağır silahların verilmeye başlandığı haberleri geliyor. PKK’nın uzantısı ve Türkiye için çok büyük tehdit oluşturan bu güçlere ağır silahların verilmesi hiç kuşkusuz bölgedeki gerilimi daha da artıracaktır.
Çünkü, bu terörist unsurlara verilen silahların bazıları Türkiye’ye bile verilmedi.
Bu noktada iki önemli çelişkiye dikkatlerinizi çekelim:
1.- En üst düzeydeki Amerikalı yetkililer “PYD/ YPG’ ye verilen bu silahlar Rakka Operasyonunda IŞİD’a karşı kullanılacak. Saha sonra bu silahları geri almayacağız “ diyor.
2.- Bir başka üst düzey Amerikalı yetkili de “Biz, PYD/YPG unsurlarını IŞİD’a karşı kullanacağız. İşimiz bitince de bu unsurlarla işbirliğimiz sona erecek” açıklamasında bulunuyor.
Bu çelişkili açıklamalar kafalardaki soru işaretlerini çoğaltıyor.
Peki, Rakka operasyonu bittikten sonra bu silahlar geri alınmayacaksa, PYD/ YPG unsurları bu silahları ne yapacak, kime karşı kullanacak?
PKK’nın uzantısı terör gruplarına Amerika destek veriyor, Rusya destek veriyor, Esad bunlarla iyi geçiniyor. Kuzey Irak’taki Barzani zaten bu unsurları baştan bu yana destekliyor.
Asıl sıkıntılı duruma gelince:
Bugüne kadar Amerika tarafından PYD/ YPG’ ye verilen her silahın PKK terör örgütünün eline geçtiğini gördük. Bunları da bütün belgeleri ile Amerikalılar ilettik. Buna rağmen halen ağır silahlarla donatılan bu unsurlardaki silahların gelecekte yine PKK’nın eline geçmeyeceğinin garantisi var mı?
İşte bu noktada Amerikalı askeri yetkililer Türkiye’nin endişelerini gidermek amacı ile bazı çelişkili açıklamaları yapmak zorunda kalıyorlar. Gaz almaya çalışıyorlar. Bu açıklamalar da bizi rahatlatmıyor.
Bir de şu gerçeğin altını çizelim:
Amerikalılar ne söylüyorlarsa inandırıcı olmuyor. Yukarıda vurguladık ama yineleyelim: “PKK’ya doğrudan destek vermiyoruz” diyorlar ama dolaylı olarak PYD/ YPG’ ye verdikleri silahların PKK’nın eline geçmesi ile bu desteği doğrudan olmasa bile dolaylı yollardan yapıyorlar.
İnandırıcı olmuyorlar.
Daha önce Fırat’ın Batı’sında PYD unsurlarının olmayacağını söylediler, bize söz verdiler ama bu sözlerini de yerine getirmediler. Halen oyalama taktiklerini de sürdürüyorlar.
FETÖ terör örgütü lideri Gülen’in iadesi konusundaki oyalamalarını dün olduğu gibi bugün de sürdürüyorlar.
Ne söyledilerse tersi çıktı. Ne söyledilerse tersini yaptılar. “PKK bizim için de terör örgütüdür. Terörle mücadelede Türkiye’yi anlıyoruz ve birlikte hareket edeceğiz” dediler, her yerde PKK’ya destek verdiler. PYD eliyle PKK’yı da silahlandırdılar. Kuzey Irak’ta PKK’nın yer edinmesi için de halen bu örgüt ile hareket ediyorlar.
Bütün bu geçmişte söylenen ve yaşananları alt alta koyduğumuzda PYD konusunda kuşkularımızın giderilmediğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.
Obama döneminde Türkiye’ye yapılan yanlışlar ve haksızlıklar karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı bir açıklamada “Obama bizi hep oyaladı durdu” demedi mi?
Dikkat edilecek olursa bugün yeni Başkan Trump ve yönetim kadrosunda da değişen bir şeyin olmadığını görmekteyiz.
Kaldı ki, Rakka operasyonundan sonra PYD unsurları da IŞİD gibi bölgede tehlikeli bir terör grubu olmayacağının herhangi bir garantisi var mı? IŞİD konusu da önceleri ciddiye alınmıyordu, sonradan ne durumlara geldiğini hepimiz gördük.
En son olarak İngiltere’deki IŞİD eylemleri ile dünya kamuoyunun nasıl sarsıldığını bir kez daha izledik.
Terör örgütlerinin sıkıştıklarında ne gibi çılgınlıklar yaptığını yıllardır izliyoruz. IŞİD’ın bitirilmesinden sonra PYD’nin ortaya çıkıp, yeni eylemler yapmayacağının bir garantisi mi var? Ellerinde onca silah ve mühimmat olan bu örgütü de biz gelecek açısından tehlikeli görmekteyiz.