Kendi göbeğimizi kendimiz
keseceğiz…
Necdet Buluz
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump görüşmesinden sonra Suriye’deki YPG konusunda bir çözüm üretilemedi. Aksine, Trump’un DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi McGurk , Kuzey Irak’taki PKK ve YPG’liler ile birlikte görüntülendi,fotoğraflar da servis edildi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bu görüntüler karşısında sessiz kalınmayacağı mesajı verip, terör örgütü PKK-YPG’ye destek verdiğini söylediği McGurk’un görevden alınması gerektiğini söyledi.
Ancak ABD’den Çavuşoğlu’na olumsuz cevap geldi. ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, Türkiye’nin “PKK ve YPG’ye destek verdiği” gerekçesiyle değiştirilmesini istediği ABD’nin IŞİD’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk’a ABD yönetimi olarak tam destek verdiklerini açıkladı.
Nauert, konu ile ilgili yaptığı açıklamada “ABD yönetimi McGurk’un şu ana kadar Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı önemli ilerleme sağlayan koalisyona liderlik ve koordine etme, bu barbar düşmana karşı durumu tersine çevrime konusundaki harika işlerini takdir ediyor. McGurk, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile Beyaz Saray’ın tam desteğine sahip” dedi.
Görüldüğü gibi Amerika, gözlerimizin içine baka baka bize yalan söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “PKK ve IŞİD ile mücadelede yanınızdayız” diyor, öte yandan tam tersini yapmaktan da kaçınmıyor.
İşte bu durum yıllardır söylediğimiz “Artık kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Bizim bizden başka dostumuz yoktur” söylemlerinin doğruluğunu da ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’deki temaslarında iletilen, “YPG ve PYD’den Türkiye’ye herhangi bir saldırı olursa hiç kimseye sormadan angajman kurallarını uygularız” mesajı kapsamında TSK olası bir saldırıya karşı her türlü operasyon hazırlığını tamamlamış bulunuyor. Böyle bir hazırlığın yapılmış olmasını da doğru bulmaktayız.
Bu kapsamda Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü üyelerinin bulunduğu bölgelerin karşısında yer alan birliklerde alarm düzeyi artırıldı. Terör örgütü PKK/PYD/YPG unsurlarının bulunduğu Afrin’in karşısındaki Hatay sınırı, Telabyad’ın karşısındaki Şanlıurfa’da, Kamışlı’nın karşısındaki Mardin ile Irak sınırında, hudut hattı ve ötesindeki gelişmeler askerlerle istihbarat birimlerince yakından takip ediliyor.
Bu konuda yapılan açıklamalarda hangi önlemlerin alındığına da bakalım:
TSK, sınırın Suriye veya Irak tarafındaki terör örgütü PKK/YPG/PYD unsurlarından gelebilecek muhtemel bir saldırıya verilecek her türlü cevaba ilişkin hazırlıklarını tamamladı. Bu kapsamda Hava Kuvvetleri Komutanlığı, düzenleyeceği olası harekâtlara ilişkin çalışmalarını yaparken, kullanılacak üs komutanlıklarında da hazırlıklar sona erdi. Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar da olası sınır ötesi harekâtlara yönelik senaryolarını oluşturdu.
Bununla ilgili sınıra zırhlı araç ve mühimmat takviyeleri yapılırken bazı birlikler sınır hattına yakın bölgelere kaydırıldı. Sınır hattında, olası operasyonda birliklere lojistik destek sağlanmasına yönelik çalışmalar da tamamlandı. Mehmetçik için çadır ve konteynerler bölgeye gönderildi, olası ihtiyaçların karşılanmasına yönelik hazırlıklar bitirildi.
Çünkü başka çaremiz kalmıyor.
Eğer, bugün güvenliğimiz söz konusu ise, bunu da dost ve müttefiklerimizle yapamıyorsak, kendimiz yapmak durumundayız. Kaldı ki, bugüne kadar birlikte hareket ettiğimiz ülkeler bile bırakın bizimle birlikte hareket etmeyi, terör örgütlerine destek vererek adeta bizim karşımızda yer alıyorlar. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün mü?
Konu ile ilgili bir önemli gelişme de, Suriye ve PYD konusunda Amerika ile Rusya’nın anlaşmış olmaları ve birlikte hareket etmeleridir. Özetle etrafımız çevrilmiş durumdadır.
Bugüne kadar Türkiye’nin taleplerini dikkate almayan ABD’nden bir hamle de Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında geldi. Amerikalılar Cumhurbaşkanlığı korumalarının Washington’daki Türk Büyükelçiliği Konutuna saldırmak isteyen terör örgütü PKK yandaşlarına müdahale etmesinden rahatsız oldu. ABD’deki Cumhuriyetçi Senatör John Mccain ve Demokrat Senatör Diane Feinstein’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazdı.
Mektupta “Kendi evimizde yaşanan bu olayı görmezden gelemeyiz ve sizden, ülkemizin başkentinde barışçıl protestoculara şiddetli bir biçimde saldıran çalışanlarınızdan hesap sormanızı istiyoruz” denildi.
Bunun anlamı da, PKK yandaşlarına destek çıkmaktır.
Hani sıkça söylüyoruz ya, bütün bu gelişmelerden sonra “Sözün bittiği noktaya doğru” sürükleniyoruz.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz