Yargı Papazın Bağı’nda ticari rekreasyona izin vermedi
Gözünü rant bürüyenlere ders niteliğinde karar
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin, birinci derece doğal SİT alanı Papazın Bağı’nda ticari rekreasyona yönelik plan değişikliği, Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Karar gözünü rant bürüyenlere ders niteliğindedir. Papazın Bağı’nı ranta teslim etmedik. Yargı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı bir kez daha bilimin yanında durarak, adalete olan güveni perçinlemiştir” dedi
Ankara 2. İdare Mahkemesi, birinci derece doğal SİT alanı olan Papazın Bağı’nda, mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan 1690 ada 53 parselde belediyenin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği yaparak yapılaşmaya açmasına izin vermedi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Başkent’in gizli cennet bahçesi olarak tanımlanan Papazın bağında, belediyenin ticari rekreasyona ilişkin plan değişikliğini yargıya taşımıştı.
Papazın Bağı hepimizindir
Ankara 2. İdare Mahkemesi, söz konusu imar planı değişikliğine oy birliği ile iptaline karar verdi. Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Büyükşehir Belediyesi kendine özel plan yaparak, Papazın Bağı’nın devamında yer alan yeşil ağırlıklı olan alanı ticari alana dönüştürmek istedi. Papazın Bağı; ağaçlarıyla, bitki örtüsüyle, yeraltı su kaynaklarıyla hepimizin değeridir. Şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı plan değişikliğine karşı dava açtık. Papazın Bağı’nı ranta teslim etmedik. Mahkemenin plan değişikliğini iptal etmesi Ankara’da sayılı kalan yeşil alanların korunması açısından büyük önem taşıyor.”
Yargı bir kez daha bilimin yanında yer aldı
Karanın gözünü rant bürüyenlere ders niteliğinde olduğunu da belirten Candan, mahkeme kararının gerekçesinde yer alan ifadelere dikkat çekti.
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bize bu hafta tebliğ edilen mahkeme kararında gerekçe olarak, ‘Dava konusu plan değişikliğinin plan ana kararlarının sürekliliğini, bütünlüğünü, teknik ve sosyal donatı dengesini bozması, yetersiz araştırma ve senteze dayalı olarak yapılması, plan değişikliğini zorunlu kılacak bilimsel verileri içermemesi, ulaşım-dolaşım sistemine yapacağı etkilerinin gözetilmemesi sağlıksız yapılaşmaya, doğal hava sirkülasyonlarının bozulmasına ve dere yatağının kapatılması halinde sel taşkınlarına, iskana uygun olmayan alanların yapılaşmaya açılmasına sebebiyet verebilecek nitelikte olması nedenleri ile şehircilik ilkeleri, planlama teknikleri, imar mevzuatı ve kamu yararına uygun bulunmamıştır’ ifadelerine yer veriliyor. Yargı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne karşı, bir kez daha bilimin yanında durarak, adalete olan güveni perçinlemiştir.”