Ölçümlerde asbest türünün en tehlikesi tespit edildi
Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerini kamuoyuna açıklayan Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri Odası, yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildiğini bildirerek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı görevden alınmasını istedi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Kimya Mühendisleri Odası, Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında özel bir firmaya yaptırdığı asbest yüzey ölçümlerini kamuoyuna açıkladı.
Konuya ilişkin düzenlenen toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşen Gül Şimşek, Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Erkin Etike ve Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar katıldı.
Tok Sokak Dış Duvar üstünden, Enerji SA mescit arkasından ve sahada çalışma yapılan 2 kepçeden alınan numunelerde yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildiğini bildiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan göz göre halkın sağlığını tehlikeye atan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin görevden alınmasını istedi.
Yıkım yargıya taşınacak
Candan, Ankara Tabip Odası ve meslek odaları ile birlikte yıkım işleminin sonlandırılması için öncelikle yürütmeyi durdurma istemiyle yargıya başvuracaklarını, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in TCK’nın 181-182 maddelerinden insanların hayatına kast etmekten yargılanması için suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Raporu ve ilgili görselleri mahkemeye sunacaklarını da kaydeden Candan, bölgenin acilen karantinaya alınarak, asbest arındırma ve temizlenme işlemlerinin yapılması gerektiği uyarısında bulundu.
Hafriyat kamyonları bütün Ankara’ya yayıldı
Candan, asbestin hiçbir koruma önlemi alınmadan söküm işlemi gerçekleştiren iş makineleri ve hafriyat kamyonlarıyla tüm Ankara’ya yayıldığını duyurdu.
Yıkımlarda herhangi bir önlem alınmadığı için bütün asbest liflerinin kapalı mekanlara da girmiş olabileceğini ve kapalı mekanlarda da ölçüm yapılması gerektiğini uzmanların söylediğini ifade eden Candan, Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yaptığı basın açıklamalarının gerçekleri yansıtmadığını belirtti.
Candan, şöyle devam etti:
“Ankara Büyükşehir Belediyesi, hiçbir önlem almadan 350 ton asbest bulunan yapıda yıkım işlemi başlattı. Konuyu kamuoyunun gündemine taşımamızla birlikte göstermelik önlemler almaya çalışıyorlar. Dün itibariyle o bölgedeki EGO çalışanları maskeyle dolaştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bizim çektiğimiz ve Ankara Tabip Odasının çektiği fotoğraflarda da ve belediyenin kendi servis ettiği fotoğraflarda görüldüğü gibi, file tül gibi trajikomik koruma önlemlerinin alındığı görülüyor. Gökçek , ‘Provokatörlerin sözlerine inanmayın biz bütün önlemleri alıyoruz’ derken, biz bilimle hareket ediyoruz. Bu kapsamda yabancı firmaya ölçüm yaptırdık. Tok Sokak Dış Duvar üstünden, Enerji SA mescit arkasından ve sahada çalışma yapılan 2 kepçeden alınan numunelerde yüzde 15 ila yüzde 40 arasında asbest türünün en tehlikesi olan amphibole tespit edildi. Rüzgar nedeniyle sabit olmayan asbestin, hava ölçümleri ile sağlıklı bir şekilde tespit edilemiyor. Uzmanlar sahada ve kapalı mekanlarda hava ölçümlerinin yapılmasını öneriyorlar. “
Bilimsel verilerle konuşuyoruz
Çalışma alanındaki hava asbest ölçümlerinin kamuoyuna açıklanmasını isteyen Candan, “20 bar anti basınç nasıl sağlandı bunu açıklasın. Çalışma alanında duş araçları yok, iptidai konteynerlar koyulmuş.. Çalışan işçiler tehdit altında su sıkılarak asbest yok edilemez kuruyunca tekrar zehir saçılacak. Bina içinde alınmış hava akreditasyon ölçüm sonucu açıklasın” dedi.
Candan, Gökçek’in sadece fotoğrafları göstererek “önlem aldık” demesinin trajikomik olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bilimsel verilere dayandırmak zorundasınız. Biz de bu nedenle bu konuda uzman kişilere ölçümler yaptırdık. Fabrika çevresindeki yüzeylerden toplanan numuneleri bir kamu kurumuna da ilettik.. Eğer bir tehlike olmadığını iddia ediyorlarsa bunu bilimsel gerçeklere dayandırmak zorundalar. Ancak onlar bilim insanlarını üniversitelerden atıyorlar. Yıkım sırasında bölge karantinaya alınmadı. Tül ve plastikle alınan önlemler, su sıkılması çare değil. Asbeste karşı dünya ölçeğindeki önlemler alınmalıydı. Yıkımdan çıkan parçalar özel olarak paketlenmeden açıkta kamyonlarla taşındı. Kepçeler kanser yapıcı asbesti savura savura dolaştı. Bölgedeki okul, üniversite ve işyerleri başta olmak üzere yıkımın çevresindeki bütün vatandaşlar tehdit altında.13 bin lira muhammen bedele bu yıkım alındı. Bu bedele gecekondu bile yıkılmaz. Kültür Bakanlığı yıkma dedi. Göz göre göre yıkımı başlatarak herkesin sağlığı tehdit edildi.”
Candan çevreye yayılan Asbestin başta bin 600 öğrencisi olan Ankara Atatürk Lisesi, Gazi Üniversitesi bölümleri, işyerleri olmak üzere bölgedeki büyük bir alanda insan sağlığını tehdit eden bir tehlike yarattığına dikkat çekerek, “Hepimiz tehdit altındayız, televizyonlara boy göstererek değil bilimsel raporlarla ikna edebilirler bizi bilimsel raporlarla konuşuyoruz. O bölgede yaşayan herkes tehdit altında” diye konuştu.
Asbest uzmanı kimdir ?
Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Erkin Etike, bu toplantı ile ulaştıkları bulguları paylaştıklarını belirterek, “Yıkım sahası çevresinde asbest bulaşığına rastlanmıştır. Ölçümlerde yüksek miktarda amfibol maddesi tespit edilmiştir” dedi.
Etike, şöyle devam etti:
“Böylece asbest olmadığına ilişkin tez çürütülmüştür. Asbestli alandaki asbest yıkım uzmanı kimdir? Bunun yanıtını ısrarla istiyoruz. Çünkü asbest yıkım uzmanları bu konuda tüm önlemleri almakla yükümlüdürler. Asbestli bina ve yapılar, buldozerle, balyozla yıkılmaz. Buraya önce bazı kimyasal maddeler püskürtülür. Böylece asbest binaya iyice yapışır. Ardından bu alanlar kesilir paketlenerek götürülür. Bunun dışındaki tüm yöntemler yönetmelikler aykırıdır. Ayrıca çalışma sahasındaki asbest ölçüm değerlerinin açıklanmasını istiyoruz.”
Bölgedeki okullar tatil edilsin
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ise halkın kendisinin önlem alması çağrısında bulunarak, “Mili Eğitim Bakanlığı’nın o bölgedeki okulları yıkım işlemi bitine kadar tatil etmesini talep etti. O bölgede yaşayan halk önlem alınıncaya kadar başka yerde ikamet etmeli. Aynı şekilde işyeri olanlar yine önlem alınıncaya kadar işe gitmemeli. Kısaca büyük şehir belediyesi ne olursa olsun önlem almaya yanaşmıyor. Halk kendi önlemini kendisi almalı” dedi.
Kaya, şunları söyledi:
“Gökçek’in Ankara halkına yaptığı eziyet sürüyor. Her çalışmasının bilimden ne kadar uzak olduğunu görüyoruz. Bilimin yerine ulemalara danışarak bir kenti yönetirseniz ve bu halkın ödediği vergiyi bilimsel çalışmalar yerine hayır kurumlarına hayır yapmak için verirseniz olacağı budur. Asbestli olmayan kısmı yıktığını iddia ediyor. Oysa aldığımız ölçümlerde en tehlikeli asbest türü tespit edildi. Ankara halkı risk altında Cumhuriyet savcıları, valilik, hükumet, cumhurbaşkanı herkes susuyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz”