Gökçek görevden el çektirmeli
Gökçek’in yolu yol değil
Gökçek’e “puplic enemy” benzetmesi
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara’yı içinden çıkılmaz bir hale getiren, halk sağlığını tehdit eden ve bütün kamusal alanlara ilişkin rant projeleri üreten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın görevden el çektirilmesini istedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, “Kendisi hoca bana taktı diyor, ancak öğrenci tembel 25 yıldır bilimden yana hiçbir şey öğrenemedi” dedi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi düzenlediği basın toplantısında 350 ton asbestli malzeme bulunan Havagazı Fabrikası’nda yıkım işlemi yapılmasını, sonrasında yaşanan gelişmeleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Kızılay’daki tüm üst geçitlerin incelenerek gerekli görülmesi durumunda kaldırılması ve yerlerine yenilerinin yapılmasına ilişkin kararını, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Gazi Üniversitesi tarafından hazırlanan Ankara Ulaşım Ana Planı’nın kent merkezi bölümünü masaya yatırdı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in yönetim anlayışının da eleştirildiği toplantıda, Gökçek’e “puplic enemy” benzetmesi yapıldı.
Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu Üyesi ve Ulaşım Uzmanı Erhan Öncü katıldı.
Havagazı Fabrikası’nın kamuoyunun gündeminde olmaya devam edeceğini vurgulayan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ”Dün itibariyle Ankara Tabip Odası ile birlikte tespit davası açtık. Ankara Valiliği kendi denetiminde bu yıkımın gerçekleştirileceğini söylüyor. Bu bile Melih Gökçek’in bu işi mevzuata ve yönetmeliklere uymadan yaptığının çok açık göstergesidir. Halk sağlığı tehdit edilmiştir. 10-20 yıl sonra insanlar bir dizi kanserle karşı karşıya kalacaktır. Bu tür vakaları unutturmamak gerekiyor. Bunlarla ilgili hem bir suç duyurusu hem de bir tazminat sürecinin başlatılması içten bile değil” dedi.
Vatandaşlara suç duyurusu çağrısı
Vatandaşları mevzuata aykırı şekilde yıkım yaparak halk sağlığını tehdit eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında suç duyurusu yapmaya davet eden Candan, şunları söyledi:
“Odalar olarak kurumsal olarak suç duyurularımızı yaptık. Bireysel olarak suç duyurularımızı yapacağız. Hukuksuz bir şekilde mevzuata aykırı yapılan bu yıkım işlemini kabul etmediğimizi ve üstünün kapatılmayacağını altını çizmek isteriz. Yurt dışında bu tür olaylarda halkın sağlığını tehdit eden ve halkın canına kast eden yaklaşımlarda bulunan yöneticiler ‘public enemy’ (halk düşmanı) olarak ilan ediliyor. Bugün Gökçek’in mevzuata aykırı bir şekilde yaptığı uygulamaları değerlendirdiğimizde sanırım ‘puplic enemy’ olarak benzerlik kurmak yanlış olmayacaktır. Ankara Valiliği havada yapılan ölçümlerde asbest olmadığını ifade ediyor. 25 Şubat’ta burası yıkıldı. 25 Şubat’tan 1 Mart’a kadar Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ve Ankara Tabip Odası’nın çabalarıyla gündeme geldi. Bu süreçte çevresinden aldırdığımız yüzeydeki katı numunelerde asbest ve asbestin etrafa yayıldığı ortaya çıktı. Bu süreç içinde havadaki ölçümleri, hava koşullarıyla birlikte değerlendirmek gerekir. Yağmur yağdı toprağa, topraktan suya karıştı. Rüzgar esme süreçlerine de baktığımızda geçen zamanın yapılan asbest ölçümlerini etkilediğini biliyoruz. Lakin hala yapılan bir hata var. Her 8 saatte bir ölçüm yapılması gerekiyor. Havada hem de inşaatın olduğu binada, hem de çevrede, toprakta bütün analizlerin yapılarak halkın sağlığının gerçekten tehdit altında olup olmadığının analizlerinin sürekli olarak açıklanması gerekiyor. Buna ilişkin bir şey görmüyoruz. Binanın içindeki hava ve yüzey ölçümleri yapılmışsa valilik ivedi olarak kamuoyuna açıklamalı”
Üstgeçitler kaldırılmalı ama yeniden yapılmasına karşıyız
Candan Büyükşehir Belediyesi’nin Kızılay’daki üst geçitlerin incelenerek, gerekli görülmesi durumunda kaldırılacağını, yerlerine yenilerinin yapılacağına ve onarımları mümkün olanların da tamiratlarının gerçekleştirileceği açıklamasını da değerlendirdi.
Candan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin bu üstgeçitlere dava açtığını ve hepsini kazandığını anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:
“Hatta bu üst geçitlerin yıkılmasına ilişkin yaptığımız başvuruyu değerlendirmediği için bir kere daha dava açmıştık ve mahkeme kararlarını uygulamadığı için aslında onu cezalandırdı ve yıkılması gerekir diye bir karar verdi. Üst geçitleri bir reklam panosu gibi kullanma sürecinde de suç duyurusunda bulunduk ve dava açtık ve bunu da kazandık. Zaten bunların oradan kaldırılması gerekiyor ve bunların hepsinin o dönemde de yok hükmünde olduğunu, genel ulaşım ana planı ve ulaşım politikalarından aykırı bir şekilde bir rant ilişkisi içinde yapıldığını ve üst geçitlerin kullanılmadığını ve bir süre sonra çürüyerek insanların üzerinde tehdit oluşturduğunu ve acilen hepsinin kaldırılması gerektiğini ifade etmiştik. Şimdi gelinen noktada kaldıracağım ama yerine yenilerini yapacağım hatta tamir edeceğim yaklaşımı var. Kamu bütçesini sürekli zarara uğratan bu yaklaşımın peşini bırakmayacağız. Üst geçitler kaldırılmalı ama yeniden yapılmasına karşıyız. Bunların kaldırılması sürecinde de kamu malını zarara uğratmaktan Gökçek’in aslında suç işlediğine dair dava açacağız. Bu konudaki hukuksal süreçleri devam ettireceğiz kamu zararının kendisinden karşılanmasını talep edeceğiz.”
Ulaşım Ana Planı’nın, Gökçek’in kafasındaki planların işlendiği bir plan olduğunu vurgulayan Candan, “Bir plansızlığın planlaması ile karşı karşıyayız. Planı bile kendi kişisel fikirleri doğrultusunda hayata geçiriyor. Atatürk Bulvarı’nın yayalaştırılması uzun süredir istediğimiz bir şey. Onun dışında yaptıkları değer planlama süreçleri kenti içinden çıkılamaz hale getiriyor. Gökçek ulaşım ana planında olan yollar Gökçek’in kafasındaki yollardır. Başkanın yolu yol değildir. 25 yıldır bilimsel bilgiyle adım atmıyor. Projeleri kendisi üretiyor. Meslek odaları dava açtıklarında ise, bana adım attırmıyorlar yaklaşımıyla kamuoyuna mesaj vermeye çalışıyor. Hoca bana taktı diyor. Öğrenci tembel öğrenmeye de pek niyeti yok. Bilimden yana 25 yıldır bir şey öğrenmedi. Ankara’yı çılgın projeler ve Ankapark gibi fantezileriyle içinden çıkılmaz hale getiren Gökçek, şimdi de halk sağlığını tehdit ediyor. Peşini bırakmayacağız. Gökçek görevden el çektirilmelidir. Hakkında yasal işlem yapılmalıdır” diye konuştu.
Kent merkezleri taşıtlara değil yayalara göre düzenlenmeli
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi Danışma Kurulu Üyesi ve Ulaşım Uzmanı Erhan Öncü, üst geçitlere ve Ankara Ana Ulaşım Planı’na ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Meslek odaları olarak bu yaya üstgeçitlerinin doğru çözüm olmadığını söyledik. Kent merkezleri temelinde yayalara göre tasarlanır. En iyi kent merkezi ulaşım ve planlama açısından içinden geçilmesi zor ama ulaşılması kolay kent merkezidir. Böyle yapmaya çalışırız. Oysaki baktığınızda gerek Atatürk Bulvarı gerek Mithatpaşa ve diğer merkezler üzerine baktığımızda transit trafiğe önem veriliyor. Mithatpaşa, Meşrutiyet ve diğer caddeler taşıtlar için düzenleniyor. Oysaki kent merkezleri yayalarındır. Artık bu fikrin değiştirilmesi gerekir. Kent merkezinin taşıtlar ve motorlu araçlar için değil yayalar için düzenlenmesi gerekir. Burada dönüp şu anda açıklanmayan onaylanmayan, bakanlıkta onay bekleyen Meclis’e sunulmamış Ankara Ana Ulaşım Planı’na baktığımızda Atatürk Bulvarı’nın bile yayalaştırıldığını görüyoruz. Dolayısıyla planda yayalaştırılacak bir yolun üzerine yaya geçidi niye yapıldığını anlamak çok zor. Altta yaya ve üstte yaya mı olacak ne amaçla yapılıyor? Trafik niye kısıtlanmıyor. Hiç para harcamadan yayalaştırmak varken, para harcayarak yaya köprüsü yapmanın mantığını anlamakta zorluk çekiyoruz.”
Bir senaryo oynanıyor
Ankara Ana Ulaşım Planı diye bir senaryo oynandığına dikkat çeken Öncü, “Bu senaryoya baktığımızda henüz meclisten geçmemiş bilim insanları tarafından hazırlandığı iddia edilen ama başkanın kafasındaki yolları sadece resmi hale getiren bir plan var. Bakanlıkta incelemede olduğu söyleniyor. Bir taraftan bu henüz onaylanmamış ama o planda önerilerin bütün karayolları ve katlı kavşaklar için meclis onayları alınıp bunlar uygulanmaya çalışılıyor. Ankara yine taşıtların Ankara’sı ve taşıtların kenti olmak için yeni yatırımlar yapılıyor ve yeni kararlar alınıyor. Hiç kimse planda olan yayalaştırmayı bisiklet yollarını toplu taşımlardan bahsetmiyor ama şu an hemen AOÇ’nin içinden geçirilecek yolların hazırlığı var kararları meclisten geçiriliyor, ihale hazırlıkları var.”
Gökçek’in kişisel kararları yasal çerçeveye sokuluyor
Öncü, planda Ankara’nın yeni katlı kavşaklara ve yeni yollara yeni tıkanıklara mecbur edildiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Çok ciddi bir şekilde değerlendirilmesi lazım. Mimarlar odası olarak çalışma grubumuzu oluşturup kapsamlı bir rapor hazırlıyoruz. Neden yanlış olduğuna dayanarak davalarımızı açacağız 2038’e kadar yol haritasını oluşturacak plan şuan da belediye tarafında değiştirilmeye başlandı ulaşım ana planının da olmayan hastanelere dönük teleferik ve monoray projeler var. Başkanı kendisi tarafından projeler üretiliyor havaalanı metrosu var kent içinde nasıl geçeceği bileli değil bakanlık alternatiflerini tartışıyor Bu plan onaylandığı anda bozulmuş olacak. Kişisel kararları yasal çerçeve içine sokmaya yarayacak bir plandır. Bu hukuksuzluğu rantı ve kentin ölümüne trafik sıkışıklıkları yol açacak projeleri durdurmak için gerekli adımlar atacağız.”
Valilik ölçümlerini kamuoyuna açıklasın
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Gökçek’in 25 yıldır bu kenti yönetemediğini yaptığı her uygulamanın gösterdiğini vurguladı.
Kaya, şöyle devam etti:
“ Gökçek’in yaptığı her uygulama kenti yönetemediğini gösteriyor. Biz bunu defalarca dile getirdik. Ancak hakkında bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Havagazı Fabrikası sürecinde halkın sağlığını tehlikeye attı. Havagazı Fabrikası’nı bilimsel ve yönetmeliklere uygun yıkmadığı için valilik olaya el koydu. Valiliğin de bir ölçüm yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Eğer bir ölçüm yapılmışsa kamuoyuna açıklansın. Biz el koyduk bu işi yapacağız demekle olmuyor, ikinci bir hatayı kaldıracak durumumuz yok. Hepimizin sağlığı tehlikede. Açıklama bekliyoruz. Gökçek, bu işi öğrenemediğini kanıtlamış durumda. Bir metre bile metro yapmadı. Bu işi beceremediği için metro elinden alındı. Bilimsel bir yöntemle kenti planlamak varken, 25 yılın sonunda bu işi bilmediği kanıtlanan bir belediye başkanını hala planlama ile ilgili söz söylemesini şaşkınla izliyoruz. Hükümet, hala böyle bir yönetim anlayışına sahip birinin neden Ankara’yı yönetmesine izin veriyor, anlamış değiliz.”